(YAZARIN ANLATIMIYLA)
Genç adam başında oturduğu bilgisayardan bir an olsun gözlerini ayırmadı. Ve evet beklediği an geldi. Bir an olsun gözlerini ayırmadığı odadaki kız uyanmaya başlamıştı. Belli ki serumun etkisi uzun sürmüştü. Hala ne yaptığını bilemez halde etrafı izliyordu. Genç adam onu böyle görmeye dayanamaz bir halde başını önüne eğdi. Ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi. Tam o sırada odaya başka bir adam girdi ve seslendi: "Burak..."
Burak doğruldu ve gelen adama baktı.
"Bunu yapmak zorunda mısın?" Burak anlamsız gözlerle söyleneni anlamaya çalıştı.
"Bu kızı burada tutmak zorunda mısın?" Burak meseleyi anlamıştı. Gözlerini karşısındaki adamın gözlerine dikti ve eliyle bilgisayar ekranında görüntüsünü izlediği kızı işaret etti.
"Kızı öldürecekler Mehmet." dedi. Gözünden akan tek damla yaşın farkında bile değildi.
"Eğer onu beş dakika önce almasaydım onlardan bu kız şu an yoktu. Marina şu an yoktu! Anlıyor musun beni?"
Mehmet söylenenlerin farkındaydı ama başka bir çaresi olması gerektiğini düşündü.
"Başka bir şey yapamaz mıydık? Bu şart mıydı?"
"Benim gibi bir adam onlara karşı gelebilir miydi? Adamların gücü beni ezer geçerdi. Anla beni!"
"Anlıyorum ama en azından kıza gerçekleri anlatsak olmaz mı? Bilsin neden burada olduğunu. Onu koruduğumuzu... Anlar bizi."
"Zamanı geldiğinde öğrenecek zaten." dedi Burak ve ekledi:
"Zamanı geldiğinde uyanacak ve onu bu uyanıştan ben koruyacağım. Canımı verecek olsam bile..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marina'nın Uyanışı
Ficção AdolescenteZengin bir aileden gelen, adeta bir prenses gibi yetiştirilen Marina'nın kaçırılma hikayesi. Marina öğrendiği gerçekler karşısında nasıl bir tepki verecek? Marina kilitli kaldığı köşkten kurtulacak mı? Yoksa kilitli kaldığı bu köşk onun mezarı mı o...