lahavlle

Savundun!

Tövbe bismillah

Kapıda dikilen kardeşime dik dik bakıp duruyordum
Evde gördüğüm yetmiyor birde okulda görüyordum

Ben hariç herkese bakıp yarım ağız güldü "oooo bütün kadro buradaymış"

Yayvanlığına göz devirdiğimde bana bakıp ukalaca güldü "Sen üzerine alınma elif" elif mi?
Kıçımın kenarı

"Siz tanışıyor musunuz? " Baranın sorusunu hiç onaylamamayı dilerdim
Başımı istemeye istemeye sallayıp "evet" dedim "umut,kardeşim olur kendisi" maalesef
Diye mırıldandım

Anladığını belirtircesine başını sallayıp pis pis sırıtarak ikimizi süzen umuta baktı ve baş selamı verdi

Umut elektrik çarpmış gibi yerinde dikleşip panikledi
Ne oluyordu buna be?

Boğazını temizleyip "selamünaleyküm Baran abi" diye kibarca! Konuştu
Şaşkınlıkla kalakaldım
Bu dallama az önce baranla yaşıt olan bana ABLASINA elif dedi ama barana abi dedi öyle mi?

"aleykümselam kardeşim"
Sende faaz veren imam misali

Umut daha çok panik olurken bu gereksiz heyecanına anlamazca baktım
Tamam Baranın heyecanlandıran bir yanı vardı ama umut biraz fazla heyecanlıydı sanki

"bütün maçlarınıza geldim abi
çok iyi oynuyorsunuz özellikle de sen her hareketin muazzam!"
Heyecanla hayran hayran konuştuğunda kaşlarım havalandı

Baranın okul futbol takımında olduğunu duymuştum hatta takımın kaptanı olduğunu da duymuştum
beni şaşırtan ise umutun ilgisiydi
Demek bizim dallama baranın hayranıydı

Baran gözlerini kaçırıp elini ensesine attı "eyvallah"
Gözlerim kısılırken bıyık altından güldüm
Utanmış mıydı o?

Sessizce oturan orhanın aksine çınar ayaklanıp "sağol evlat, bu takımı ayakta tutmak için ne çok fedakarlık yaptım Allah biliyor ama ufacık övülmedi bile savaşcı ruhum. Ne yazık" diye mırıldandı

Onun bu ciddi aynı zamanda alaycı haline dudaklarımı birbirine bastırıp "ne fedakarlıklar yaptın?" diye sordum

Anlık duraksasa da bozuntuya vermeden "kaç kere fatih Terim belgeseli izlediğimi Allah biliyor" diye konuştu

Baran "neresi fedakarlık lan bunun sen nefes alır gibi adamı izliyorsun izleme geçmişini açtırma bana"
Deyip eliyle telefonun işaret ettiğinde çınar burun kıvırdı
"Her şey takım için evlat"

Orhan da onun gibi ayaklanmıştı fakat onunkisi çınarınki gibi sakin değildi
Elini masaya vurup "lan sen ne anlatıyorsun hırto, geçen maç karşı takımda flörtün var diye bize onların kalesini savunmadın mı?" dediğinde şaşkınca koca çınara baktım
E yuh ama!

"Savunmadım!"

"Savundun!"

"Çıkar göster!"

Gözlerim tenis maçını izler gibi bir çınara bir orhana gidip geliyordu

Baran bıkmış bakışlarını onlara atarken orhan boğazını temizleyip bize baktı "bu velet biraz hadsiz de anca bu dilden anlıyor"

Çınar alayla gülüp "ben mi veletim lan 11-H şube öğrencisi" dediğinde Orhan sabır çekti

"yan yana durunca benden çok sen 11. Sınıf gibi duruyorsun hatta 9"

Koca çınarın boyunu hedef aldığında kendimi tutamadım ve güldüm
Zaten bozulmuş olan çınar bana dönüp 'sende mi' der gibi baktı
Ona özür dileyerek baktığımda umut orhana bakıp "abi sen nasıl on birinci sınıfsın ya?" diye şaşkınla konuştu
Bu konuda hak vermiştim
Orhan daha çok mezun olmuş gibi duruyordu