11 yıl önce
Mahallenin parkında oynayan 5 küçük çocuk etrafta ki tek sesti
Bu saatte parkta hiç çocuk olmazdı onlar ise günün her saati beraber bu parka gelir bilyeleriyle oynardıHavanın kararması hiç umurlarında değildi
Beraberken zaman nasıl geçiyor farkında bile değillerdi"Çınar düzgün oynasana" çınarın kaçıncı kez oyunu kaybettirdiğini sayamayan Enes sinirle konuşmuştu
Çınar iyice gerilirken arkadaşlarına göre kısa olan boyunu umursamadan enese diklendi "oynuyorum ya salak"
Kaşlarını çatmış bilyesini temizliyordu
Enesin sabırsız olması çınarın panik yapmasına neden olurduİkiliyi izleyen kerem eliyle ağzını kapatmasına rağmen kıkırdamalarını bastıramıyordu
Enes ona sinirle bakıp yanaklarını şişirdi
"Bu nasıl oynamak bilyemiz kalmadı"
Diyerek küçük parmaklarıyla kalan son üç bilyeyi avuçladı
Rakipleri evren ve orhan çok güçlüydü
Çınarı seçerek hata yaptım diye düşünüp ofladı"Siz bizimle boy ölçüşemezsiniz" Orhan diğerlerine göre kalın olan sesiyle konuştuğunda çınar güldü
"Seninle ölçülmez ki zaten"
Önde ki dişleri olmadığı için gülerken komik görünüyordu
Ne zaman gülse diğerleri de gülerdiKerem ve evren çınarın olmayan dişlerine bakıp gülerken Orhan ofladı
Ardından çınarın tişörtünden tutup kendine çektiZaten zayıf olan çocuk orhanın çekişiyle bir oyuncak gibi üzerine düşmüştü
Orhan çınarın açılan karnına soğuk bilyeyi bastırırken çınar irkildi
Ardından "gıdıklanıyorum yapma" diye kahkahası arasından konuşmaya çalıştı
Kerem ve Enes de Orhanın yaptığını yaparken çınar daha çok güldüHepsi bir ağızdan gülerken evren ayaklandı ve etrafına baktı
Yokluğu hissedilen arkadaşını aradı gözleri "baran nereye gitti?"Çınar gülmeye devam ederken "annesinin yanına gitti" diye zar zor konuştu
Orhan sonunda onu rahat bıraktığında rahat bir nefes alıp tişörtünü düzeltti
Bir an karnı delinecek sanmıştıKerem "hiç oynamıyor bizimle hep annesinin yanında" diye hayıflandı
Her oyun oynadıklarında bir anda anneme bakacağım deyip oyunu yarım bırakıyor koşa koşa eve gidiyordu"Evet ya, sanki gitmese firuze teyze ölecek!" enesin lafıyla evren sinirlendi "öyle demesene!"
Enes sessiz kalıp bilyelerini topladı
Baranın yaptığı şeyleri tek sorgulamayan oyduBu sırada baran annesi için kazandığı bilyeleri tişörtünün içine koymuş heyecanla merdivenlerden çıkıyordu
Bilyelerini sevmediğini biliyordu ama bu seferkilerin rengi çok güzeldi
Belki de öncekilerin rengini beğenmediği için çöpe atmıştı
Bu sefer kesin çok sevecektiÖnce ki gibi çiçekte getirmemişti
Annesi kokusundan mıdır ne hep parçalayıp atıyordu
Demek ki çiçekleri beğenmemiştiTek eliyle tişörtünü tutarken hızlı hızlı kapıyı çalıyordu
Bir kaç saniyenin ardından annesi söylenerek kapıyı açtı
"beynimi siktin baran, ne var?"
Baran annesinin kullandığı kötü söze herhangi bir tepki vermedi ne de olsa alışkındıNe diyeceğini bilemezken annesi göz devirip içeri girdi
Baran ayakkabılarını sakince çıkarıp onun arkasından ilerledi
Az önce ki heyecanından eser yoktu şimdiAnnesi duman içinde ki salona girip kül tablasında ki yarım kalan sigarasını aldı
Televizyonun karşısına oturup bir nefes çekti
Baran tuttuğu tişörtüyle tam televizyonun önünde durdu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lahavlle
Teen Fiction"Ne diledin?" "kalbini" Çiçeklerden papatyayı, İnsanlardan seni sevdim.. Oğuz Atay