~Korkunç bakışlar~

1.5K 96 33
                                    

Jungkook:
Bu gün okulun ilk günü. Yine yeni arkadaş olmak için sabırsızlanıyordum. Yeni bir okula gelmiştim. Her kesle tanış olmak için heyecandan bayılacaktım. Çok seviyorum konuşup, eğlenmeği.

Sınıfa girdiğimde hocanın ve çocukların bana baktıklarını gördüm. Gülümseyip hocanın yanına gittim. Hocayı selamladığımda karşılık selamladı. "Yeni çocuk sen olmalısın, bizim sınıfa düşmen çok güzel oldu" dediğinde gülümsedim. Her kes alkışlıyordu.

Gülümsedim. Tavşan dişlerimi göstererek gülümsedim. Her kese sırayla baktım. Her kes gülüyordu. Kızlar, erkekler... Hepsi alkışlarken gülümsüyordular. Ama.... Bir tek kişi en arka sırada oturmuş bana iti gözlerle bakmıştı. Biraz korkutucuydu bakışları. Alkışlamıyor, gülmüyordu.

Hocanın sesini duyduğum gibi ona döndüm. Bakışlarımı o erkekten almış hocaya götürmüştüm. "Efendim?" Dediğimde güldüler. "Afedersiniz ne dediniz duyamadım.." dediğimde hoca gülümsedi. "Galiba çok pozitiv çocuksun. Kafan dağınık falan iyi misin?" Dediğinde gülümsedim.

"İyiyim, bura geldiğim için mutluyum" dediğimde saçlarımı okşadı. "Buna sevindim. Umarım iyi geçinir, arkadaş bula bilirsiniz" dediğinde genişce gülümsedim. "Buna şüpheniz olmasın" dedim ve kıkırdadım. "İyi o zaman. Kendini tanıt" dediğinde gülümseyip çocuklara döndüm.

"Ben Jeon Jungkook 18 yaşındayım. Eğlence, parti, kahkahalar benden sorulur" dedim ve kıkırdadım. Her kes alkışladı. "Seni sevdim çocuk. Umarım derslerinde de böyle pozitiv olursun" hocam dediğinde gülümsemiş, ensemi kaşımıştım. Umarım...

Hoca dersi anlattıktan sonra gitmişti. Bu okula neden geldim biliyor musunuz? Çünkü teneffüs uzun oluyor. Arkadaş olup sohbet etmem için harika bir şans. Teneffüs olduğu gibi her kes başıma toplaşmıştı. Ayağa kalktım.

"Hepinizle tanış olmak çok isterdim, ama teneffüs uzun olsa da yetiştiremeyiz, o yüzden üzülmeyin" dediğimde gülümsediler. Kızlar ve erkekler yanımdaydı. Tek kişi yerinde oturmuştu. Korkunç bakışlar atan çocuk. Ona baktığımda bana bakmış sonra hemen gözlerini kaçırmıştı.

Çok merak ediyordum. Acaba adı ne? Nasıl biri? Arkadaş olmak istiyordum. O çok ilgimi çekmişti. Yanına gitmek istesem de güzel gözleri beni korkutuyordu biraz. Ama ben tanış olacaktım. Ben Jeon Jungkook'um.

Her kesle eğlendik, sohbet ettik. Bazılarının isimlerini duydum. İyi insanlardı. Ama benim hâlâ aklımda korkunç bakışlar olan erkektedi. En kötüsü ders başladı. Ve ben ona hiç yakın olamadım. Yalnız oturmak istemediğim için biriyle oturmak istedim. Her kes oyuncak gibi beni bölüştüremiyordular.

Hoca gelsin de yerimi değiştireyim. Evet o çocukla oturacağım. Sohbet kurmuş oluruz. Hem ne demişler, sıra arkadaşınla hep iyi anlaşırsın. Ben de bunu deneyeceğim.

Hoca geldiğinde hemen ayağa kalktım. Her kes beni izlemeye başladılar. "Hocam, yer değiştire bilirmiyim? Yalnız oturmak istemiyorum da.." dediğimde hoca sınıfda göz gezdirdi. "Kiminle oturacaksın?" Dediğinde sesler arttı. Hepsi 'benimle benimle' diyordu. Yani bağırıyordu. Yüzümü buruşturdum.

Hoca elini masaya sert vurdu. "Sessizlik!" Dediğinde sesler kesilmedi ama azaldı. "Duyuyorum?" Dediğinde dilimi dudaklarımın üstünde bir tur gezdirdim. "O çocukla" dedim ve başımı çevirip arkadakı korkunç bakışlar atan çocuğu gösterdim.

Çocuk ağzı açık bana korkmuşcasına bakışlar atmıştı. İti bakışlar atan kişi şimdi korkmuş bakışlar atmıştı. Nedense her kes bana uzaylı görmüş gibi bakmıştılar. Sorun neydi? Yalnış bir şey mi yaptım?

"Şey.. Jungkook.. Başkasıyla otu-" başımı önüme çevirip konuşuverdim. "Neden? O neden yalnız oturuyor ki? Hem her kesle tanışmış sayılırım, onunla da tanışsam?" Dediğimde hocam iç geçirdi. Çocuklar bir ağızdan konuştular. "O yalnız kalmak istiyor"

"Ona yaklaşma"

"O senin aksi, çok negativ"

"Yakışıklı bir psikopat"

Bu sözleri duyduğumda arkama baktım. Erkek elini yumruk yapmıştı. Ve yumruk yaptığı eline bakıyordu. Yalnız olan insanlarla konuşmak, onları o yalnızlıktan kurtarmak gerekir. Ve ben dedimse yapacağım.

"Üzgünüm, ben oturuyorum. Çok uzadı bu iş" dedim ve sırıtarak onun yanına gittim. Başını yavaşca kaldırmış bana aşağıdan baktı. Vay gözleri fazlasıyla güzeldi. Parlak ve rengi..rengi garipti. Ama güzeldi...

Yutkunduğunda adem elması haraket etti. Gözlerimi oradan kaçırıp gözlerine yükselttim. "Yana kaysana" dediğimde sadece sessizce beni izledi. "Jungkook, uğraşma geç yerine ve ya başkasıyla otur işte " dediğinde ofladım. "Hocam yapmayın oturacam ya" dedim ve masanın üstünden yanındakı sandalyeye hopladım.

Başını bana çevirip ağzı açık bana baktı. Göz kırptım ve kitapları masaya koydum. Hoca alnına vurmuş ve derse başlamıştı. Ah şükür..

Çocukların dikkati bizdeydi. Yanımdakı erkek galiba toplumdan rahatsız oluyordu. Ne de olsa her kes ona bakıyordu. Yutkunduğunda anlamıştım. Fısıldadım, hoca duymadı ama çocuklar duydu.

"Önünüze dönsenize rahatsız etmeyin. Ben de ders çalışıyorum burada" dediğimde önlerine döndüler. Erkek bana baktığında gülümsedim. Bakışlarını kaçırdı ve önüne baktı. Sadece eline. Hocaya bile bakmıyordu. "Adın ne?" Fısıldadım, sadece onun duya bileceği seste.

Beni dinlememiş eğilip çantasından termosu çıkarmıştı. Kapağını açmış kafasına dikip içmişti. Susamış olmalıydı. Adem elmasını izledim..

"Adın ne? Ben Jungkook" dedim belki duymamıştır dedim. Bana bakıp sonra umursamaz şekilde önüne dönmüştü. Sıkılsamda, sabrettim. Ben başaracağım. Ben Jungkook'um!

Ya sadece adını söyleseydin" dedim ve dudaklarımı büzdüm. Bana bakmıştı. Dudaklarıma bakıp yeniden gözlerime baktı. Başını umursamaz şekilde iki yana salladı ve bıkmışcasına iç geçirdi. Hocanın sesini duyduğum gibi sırıttım.

"Taehyung, tenefüste yanıma gelirsin" dediğinde yanıma baktığını görmüştüm. Demek Taehyung.. Kendisi gibi adı da vardı...

Hoca derse geri döndüğünde ona bakıp kıkırdadım. Elini yumruk yapıp yavaşca masaya vurdu. Susmam için. "Bir şey söyle bir zahmet hem sesini duyarım, hem de sıkıntıdan ölmerim" dediğimde ofladı ve bana baktı. Keskin bakışlarıyla ah...

"Sıkıntıdan değil, kan azlığından öleceksin!" Dedi ve önüne döndü. Vay kalın sesi vardı.. "Çok güzel sesin var. Kaç yaşındasın? Neden yalnızsın? Konuşkan değilsin değil mi? Arkadaşların yok gali-" Burnundan sert nefes verdi ve bana baktı.

"Bir daha konuş seni sağ koyarım mı düşün bakalım" dediğinde ağzım açık kaldı. Sözümü kesip susmamı istemişti. Hadi ama..

Dudaklarımı büzüp köpek yavrusu gibi üzgün bakış atmışdım ona. Başını çevirip bana baktığında sert soluk saldı. "Yapma!" Dediğinde kaşlarımı çattım. Neyi yapmayım? "Ne?" Dediğimde önüne döndü. Of! Bilmecelerden nefret ediyorum ya!

Devam edecek~

APPROACH•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin