APPROACH•TAEKOOK+18

~Kırmızı gözler~

"Eğer bu aşksa affet beni. Bilmiyorum sadece çok tatlı gülüyor, beyaz tenli, tavşan dişleri, gamzeleri, benleri, bebeksi suratı ve dahası her şey çok güzel!" Dediğimde bulutlarda uçtuğumu hissettim. "Taehyung! Üzgünüm ama sen erkek bir insana deli gibi aşık oldun! Ah hayır ya biliyorsun değil mi? Vampir birine aşık olduysa bağlı kalır ona ebediyen"

"Evet biliyorum, benim hatam değil ki... Ben uzaklaşarken o beni sanki hipnoz etti ve ben ona yakın oldum...

Yoongi kapıya baktı ve bana döndü. "Namjoon duymasın! O çocuğu bulur bulmaz kanını içer biter" dediğinde başımı eğdim. Bu kalbimi acıtmıştı. Saçlarımı okşadı. "Ben seni anlıyorum.. Senin için diyorum, o çocuğun ölmeyini istemezsin değil mi?" Dediğinde üzgün yüzümle başımı olumlu anlamda salladım.

"Evet işte. Namjoon'a hiç bir şey söyleme. Dikkatli ol, çocuğuda korkutma, yoksa tekme atır poponun üstüne düşüp ağlarsın" dedi ve deliler gibi bağırarak güldü. Sapık ya!!

"Ya defol!" Dedim ve onu ittim. Kapıdan dışarı attım. Bana dil çıkarttığında kapıyı yüzüne kapattım. Kilitledim ve yatağıma hopladım. Başım dönünce hemen çantamdakı termosu çıkartıp içtim. Kana ihtiyacım varmış...

***
Gece gece düşündüm de zaten tek çocuk olarak bana iyi davranıyor. Namjoon'a çaktırmadan onunla konuşa bilirim. O çok özel...

Okula çok erken gelmiştim. Gülümseyerek geldiğim için dedikodular yapılıyordu okulda. Sinifima girdim ve iki tane kızın geldiğini gördüm. Jungkook daha gelmemişti. Ehh...

Kızlar bana uzaylı görmüş gibi baktılar. "Taehyung?" Dediklerinde bir şey demeden yerime geçtim. Her haraketimi izlediler. Diğer kız sırıttı. "Neden gülümsüyordun? Yoksa bir şey mi oldu?" Dediğinde başımı eğip Jungkook'umu bekledim. Kız saçıyla oynadı. "Neden erken geldin?"

Diğer kızda saçıyla oynamaya başladı. "Bizim için mi?" Dediğinde iğrendim. Korkunç ya! Bu bazı kızlar ne kadar da öğürmelik...

Sınıf dolunca başımı masaya koyup kapıya baktım. Oradan gelmesini istiyorum artık.. Çoğu kişi geldi. Ve o iki sapık kız bütün sınıfa benim dedikodumu yapıyordular. Öğretmen geldi ve ders başladı. Başımı kaldırıp derse kulak asdım. Daha doğrusu aklım Jungkook'taydı. Neredeydi?

Çok üzgündüm. Benimle konuşacak, alay edecek, gülümseten ve hep pozitiv tatlı gülümseyen çocuk bu gün gelmemişti.. İç çektiğimde güldüler. Başımı kaldırmadan baktığımda hepsinin bana bakıp güldüklerini gördüm. Delirdiler sanırım.

"Nasıl da iç geçirdi yaa. Jeon gelmemiş değil mi?" Dedi bir kız ve arsızca güldü. Diğerleri de onu destekliyor, gülüyordular. Burnumdan sert nefes verdim ve başımı yeniden masaya koyup gözlerimi kapattım.

Bilmeden uykuya dalmıştım. Beni uyadan şey çocukların saçıma, yüzüme, kulağıma vurmasıydı. Gözlerimi açıp, başımı kaldırdım. Kahkahalar kulaklarımı doldurdu. "Jungkook gelmemiş, Jungkook gelmemiş ahhahaha" dedli gibi konuşup güldüklerinde elini geriye itekledim.

Bağırma sesi duydum. Hepsi irkilmişti. "Ne var burda!?" Jungkook dediğinde gözlerim parladı, ağzım açıldı. Gülümsedim... Kahkahalar yine oldu. "Jungkook'u görünce ne kadar da sevindi HAHAHAHAH"

Onlara korkunç bakış attığımda kız Jungkook'a döndü. "Jungkook, bir bilsen Taehyung erken senin için gelmiş, sen gecikince üzülmüştü bebek değil mi Taehyung?" Dedi ve yanağımı okşadı. "Defolun!" Dediğimde güldüler. Hay sikeyim!

Jungkook kaşlarını çattı. "Ne?" Dediğinde gülmeye devam ettiler. Onlara bakıp sinirlendim. Başımı masaya koyup ellerimle kulaklarımı tuttum. Jungkook iç çekip bir erkeğe yumruk attı. Erkek yumruk yüzünden yere kapaklandı ve burnundan kırmızı sıvı geldi. Taehyung başını kaldırıp, kocaman gözlerle baktı. Hepsi geriye gitmişti.