APPROACH•TAEKOOK+18

~Sonsuza kadar~

Diğerini de o titreyen elleriyle benim parmağına takdı. "Taehyung...cidden çok teşekkür ederim..seni haketmiyorum ben.." dediğinde işaret parmağımla dudaklarını durdurdum. "Şşhh bir daha duymayacağım" dedim ve parmağı geri çektiğim gibi ensesinden tutup onu kendime çektim.

Dudaklarına yapıştığımda saçlarımdan tuttu. Üstüne çıktığım için sırtı yere çarptı. Şimdi üstünde onu öpüyordum...

Başımı geriye çektiğim gibi dudaklarımız ıslak bir sesle ayrıldı. Gözlerine baktım da ne kadar güzeldi o... Fazlasıyla hem de...

Gözlerinin derinliklerine baktım. O da sessizce gözlerime bakıyordu. Çok masum ve tatlıydı. Ah küçük tavşan bebeğim...

"Her zaman vampir olduğunu unutuyorum Taehyung bey" dediğinde kıkırdadım ve üstünden kalktım. "Çok iyimserim galiba" dediğimde gülümsedi. "Vampir olduğuna kimse inanmaz" dediğinde sırıttım. "Olsun senin vampirin ben" dedim ve ona göz kırptım.

Başını eğip gülümsedi. "Seni seviyorum Taehyung" dediğinde gülümsedim ve yanaklarını sıktım. "Ben de seni minik tavşan" dedim ve büzülmüş dudaklarına sert bir öpücük bıraktım.

**
Dün akşam çok güzeldi. Bu işde Jungkook varsa bu çok güzeldi. Hiç kimseyi umurqmıyordum. Eskisi gibi ama Jungkook olunca sanki hayatım değişti. Bu tavşan hayatıma girdi ve büyü yaptı. Şimdi ona deli gibi aşığım ve o da vampir olmama bakmayarak bebi sevmişti. Mutluydum. Her zaman mutlu olmak istemiştim ve mutluyum.

Vampir olsam da hiç bir zaman vampir gibi davranmamıştım. Bu işimi zorlaştırsada yapmamıştım. Ben hep insan olmak istemiştim. Mutlu olup normal hayatda yaşamak istemiştim. Ama vampirlerde mutlu olurmuş. Tanrı Jungkook'u karşıma çıkardı. Kimsenin umrunda olmadım. Ama Jungkook ilk günden bana geldi.

Sınıfta yine sıramda oturmuş başını kollarının üstüne koyup dersin başlamasını bekledim. Her zaman kı gibi. Jungkook daha gelmemişti. Sınıfta kız erkek bana bakış atıyordular. Umrumda değildi. Hepsini siktir ediyordum. Onlar yüzünden hayatımı ve kendimi mahvedemem. Gerek de yok.

Birden kapı şiddetle açıldı ve ben yerimden sıçradım. O kadar insan gelmişti ki... Telefonlarıyla koşarak hem de. Dur lan ne kadar fazlalar...

Sınıf da şok içerisinde onları izlerken ben irileşmiş gözlerimle onlara anlamayan bakışlar atıyordum. Hepsi yanıma gelmişti!

"Merhaba havalı çocuk imza ala bilir miyim?"

"Sizi hep arıyorum lütfen benim olun!"

"Size aşık oldum gizli insan!"

"Gay olduğunuzu duydum benimle çıkar mısınız?"

"Ne gay'ı o benim olacak!"

Hepsi şimdi kavga ederken birden gür sesle kapıya doğru döndüler. Bu kalabalıkta kimin geldiğini bilemedim. Sesini duyunca tavşanım olduğunu anladım.

"Neler oluyor burada!??" Diye bağırmıştı. "Çekiliş mi var?" Dedi yanımıza gelerek. Bir erkeğin omzuna dirseğini yaslayıp konuştu. "Afedersiniz de benim olan şeyi asla vermem" dedi ve göz kırptı. Sadece şaşkınca izliyordum. Beni umursamayan okul şimdi bana aşık. Bunun açıklaması var mı??

"İyi de nereden senin oluyor?" Dedi bir kız. "Göstermemi mi istersin?" Jungkook bilmiş bakışı atarak sırıttı. Tanrım bu çocuğu yemek istiyordum. Kız ona iğrenircesine baktı. "Başka sorusu olan var mı?" Dedi Jungkook. Ayağa kalkıp ellerimi önümde tuttum.

"Tamam tamam. Her kes dağılsın. Yeter bu kadar" dediğimde hepsi ölüyor gibi bana baktı. Jungkook onlara kısık ters gözlerle baktığında onu kendime çektim. Jungkook yanağıma sert ve sulu bir öpücük kondurdu. "Evet dağılın! Sevgilim benim. Bir daha gözüme görünün hepinizi sikerim" dediğinde kıkırdadım.

İçimden dedim de uke'ler sikemez meleğim. Ama neyse. Onu çok seviyordum ve bu tatlılık beni sarhoş ediyordu.

**
Bütün ders uyukluyordum. Çok sıkılmıştım. Bir keresinde uyuyakalmıştım. Uyandım ve gördüm ki hâlâ ders. Jungkook'a baktım ve resim çizip uyuyakaldığını gördüm. Çok tatlı uyuyordu yaaa.

Çok meraklandım ve yavaşca resimi kollarının altından çıkarıp baktım.

Altında 'sonsuza kadar benim' yazıyordu..

Bu gözlerimi yaşarttı. Birden birisinin beni bu kadar sevmesi gözlerimi yaşarttı. Jungkook'u çok seviyordum ve onu asla kaybetmek istemem. O benim hayatımın parçası. O benim tavşanım.

Kalemi alıp altına 'ben sonsuza kadar seninim' yazdım və gülümsedim. Resimi yeniden onun yanına koydum. Uyanınca görecek. Mutlu şekilde başımı kollarının üstüne koyup dinlendim. Hayatım artık renkliydi. Bunu sözlerle anlatamam. Kısacası çok mutluydum.

**
Gözlerimi açtığımda Jungkook'a tarar baktığımı gördüm. O da uzanmıştı ve gözleri açıktı. Beni mi izliyordu? Şimdi ikimiz de sessizce gözlere dalmıştık. "Sonsuza kadar benim misin?" Dedi ciddi yüzüyle. "Evet sonsuza kadar seninim tavşanım" dedim kendimden emin bir sesle.

Başını kaldırıp yaklaştı. Yanağıma uzun hafif bir öpücük kondurup geri çekildi. Bu huzurlu öpücüğü gözlerimi kapatmıştı. Sırıtarak geri uzandı. Gülümsedim ve dudaklarımı büzerek öpücük attım.

Birden bağırış sesiyle ikimiz de korkmuştuk. Başımızı kaldırıp baktığımızda hocanın bize korkunç bakışlar attığını görmüştük.

"Siz ikiniz! Napıyorsunuz orada!?" Dediğinde çocuklar kahkaha atıyordular. Bu hocalar da ne sıkıcılardı. Yüzümü buruşturdum ve kitapı açtım. Jungkook da gizlice gülerek yazı yazıyordu. Hoca hırslı olsa da yeniden dersini anlatmaya başladı. Sinir bozucu!

**
Jungkook'la birlikte eve dönüyorduk. İlk günü konuşuyorduk. Jungkook heyecanlı bir şekilde anlatıyordu. "O gün seni görünce zaten bir tuhaflık hissetmiştim" dediğinde kıkırdadım. "Öyle mi?" Dediğimde kıkırdayarak öyle dedi. "Çok ilgimi çektin Taehyung'cum" dediğimde gülümsedim. "Seni görünce korktum. Çok neşeli ve enerjikdin o yüzden uzak kalmak istemiştim tavşanım"

Dudaklarını büzdüğünde yanaklarını sıkıp sert öpücük bıraktım. "Büzme o dudaklarını yerim bak" dedim uyarıcı sesle. "Ye" dediğinde alt dudağımı ısırdım. Bu çocuk beni kalpten öldürecekti. Yemin ederim şimdi bayıla bilirim. Vampir Taehyung'u ne hale getirdin tavşanım..

**
Yeni bölümü bekliyordunuz değil mi:D? Yazayım artık dedim. Ve evet yeni bir fic artık geliyor. Umarım seversiniz. Hem bu bölümün 15-ci bölüm olduğunu biliyor muydunuz?? Ben görünce şok yaşadım. Daha yeni başlamış gibiydik. Neyse yeni bölümde görüşürüz bai baii<33

-ZeynepXx