15. bölüm

277 11 0
                                    

1 gün sonra...
"Dün babamın cenaze namazı kılındı,
Benim hemen gidip,gitmemeye karar vermem lazım.
Öncelikle bunu ailemle konuşayım".
Hemen kalkıp hazırlandım,mutfağa gidip,bir bardak su içtim,annem de mutfakta kahvaltı hazırlıyordu.

- Kızım dün çok ağladın biraz daha iyimisin?
- İyim annecim, taparlanmaya çalışıyorum.
-gel otur kahvaltı yapalım, babanda birazdan gelir.

Kapının açılma sesi geldi
- Aa tamam işte baban da geldi, hadi geç bakalım dünden beridir hiç bir şey yemedim!
Ben sofraya oturur, oturmaz
Babamda geldi sofraya oturdu.
Hazır ikisi de yanımdayken bu mektup konusunu konuşmalıyım.
- Babacım sana birşey söylemek istiyorum.
- Tabi kızım dinliyorum.
- Hatta al baba, bu mektup hakkında kunaşacağım kendin okursan daha
iyi olur.
- Ver bakım neymiş
- Bu mektubu babamın cesedinde bulduk bana yazmış.

Babam sesli bir şekilde mektubu okumaya başladı,annemde duyabilsin diye.
Okuduktan sonra,
- Kızım bak bizde senin hayatının tehlikede olmasını istemiyoruz,baban haklı git oku seni doğuran annenin'de son isteğini yerine getir, babanın'da.
- Sizin onayınızı aldığım için çok mutluyum,ama ya Melih o ne diyecek bu konuya.

- Melih'in de senin iyiliğin için bunu onaylayacağına eminim.
İstersen git onunlada konuş geç olmadan .
- Tamam babacım ben gideyim size afiyet olsun.
Babam arabanın anahtarını verdi, araba ile gitmemi söyledi.
Ben de onu diledim,arabaya bindim
Ve karakola gitmem için yol aldım.
Bu sırada takip edildiğimi fark ettim,
Ben de arabayı son sürat sürmeye başladım.
Karakola o kadar çabuk vardım ki beş dakika bile olmadı,
Takip edildiğime eminim ama.
Hemen arabadan inip komutanın odasına gittim,
- Hoş geldi Helin
- Melih buraya gelirken takip ediliyordum çok korktum.
- Korkma gel buraya. Diyerek bana sarıldı.
- Eminmisin takip edildiğinden?
- Evet emeinim iki maskeli adam gördüm dikiz aynasından,ama ben arabada olduğum için bana yetişemediler,çok korktum.
-Tamam korkma benim yanımda güvencesin.
- Aslında ben sana çok önemli bir şey anlatmaya geldim.
Hatta al bu mektubu oku daha iyi anlarsın.
- Ne bu babamın bana yazdığı mektup,oku lütfen.
Okumaya başladı yüzü düştü, oda benden uzakta kalmak istemiyor çok belli...
- Peki sen ne düşünüyorsun Helin?
- çok kararsızım büyük bir ikilemdeyim.
- Helin senin hayatın, senin kararın ben karışamam,sen ne karar verirsen ver arkanda olacağıma söz veriyorum. Hem ben de hayatın hakkında endişe duyuyorum,belkide en iyisi budur.
Git okulunu bitir,gel ve babanın dediği gibi kendi vatanının insanına yardım et.
Ona sarıldım ve teşekkür ettim.
- Benim desteklediğin için çok teşekkür ederim. ama beni bekleyeceksin değilmi?
- Sonsuza dek, okulunu bitirip geldiğinde evleneceğiz.
- sana ne kadar teşekkür etsem az gelir.
- Böyle kuru bir teşekkürü kabul edemem,akşam benim ile yemeğe çıkacaksın. Diyerek hafif bir gülümseme ile göz kırptı.
Ne tatlı adamsın sen ya.
- Olur hatta çok iyi olur.
- Eee ara bakalım şu doktoru da kimiş tanışalım, sevdiğimiz kızı emanet ediceğiz sonuçta.
- Tamam hemen arayayım.
" Alo
" Efendim
" Benim Helin babam senin ile konuşmuş sanırım,senin ile Almanya'ya gelmeye karar verdim,bizim köyün karakoluna gelmen mümkünmü? Gel burada konuşalım ne zaman gideceğiz , nasıl olacak?
" Tamam ben yakınlardayım 15 dakikaya orada olurum.
" Tamam görüşürüz.
Kapattım telefonu.

- O zaman biz de o gelene kadar bir çay içelim.
- tamam.

15_ dakika sonra.
Kapı çaldı komutan gel diye seslendi.
Bir asker içeri girdi ve,
- Helin hanım ile görüşeceğini söyleyen bir adam geldi.
- tamam alın içeri.

- Merhaba ben dr. Ahmet soylu.
Tanıştığıma memnun oldum üsteğmen.
Diyerek elini uzattı.
Melih ile tokalaştılar,
- Ben de memnun oldum doktor bey.
Geçin böyle.
Uçuk birlikte oturdum Ahmet içinde bir çay getirdiler.
- Helin bizim hemen yarın gitmemiz lazım.
- Tamam geleceğim.
Melih araya girip.
- Ahmet bey Helin benim sevdiğim kız ve onu size emanet ediyorum ona sahip çıkın.
- Merak etmeyin üsteğmen.
Helin bana babasının da emanetidir,ona gözüm gibi bakacağıma söz veriyorum.
Neyse ben izninizi istiyim.
Gidip gitmemiz için gereken herşeyi halledin eğim,yarın saat 10:00 gibi hazır ol Helin.
Başımı sallayarak onayladım ,
Ben ve Melih birlikte onu yolcu ettik arabasına binip gitti.
- Melih ben de gidip akşam için hazırlanayım.
- Tamam canım saat 18:00 gelip seni alırım.
Yanağından öpüp arabaya bindim.
Arabaya bindikten sonra Melih bir askerini çağırdı,
- sen de askeri araç ile Helin'i takip et onun peşinde olan iki adam var zarar görebilir.
- Emredersiniz komutanım.
- Çok teşekkür ederim Melih .
- Akşam görüşürüz.
Başımı sallayarak onaylayıp ,arabayı çalıştırdım,midemde uçuşan kelebekleri anlatamam .
Çok heyecanlıyım acaba ne giysem?
Eve vardığımda benim ile gelen askere teşekkür ettim ve içeri girdim.
Anneme Melih'in de gitmemi onayladığını anlattım.
Akşam yemeğe çıkacağımızı da
Bana yardım etti ne giyeceğim konusunda ama dolabımda hiç giyecek güzel bir elbise yoktu,
Annemin son anda aklına geldi nikah elbisesi duruyormuş,
- Gidip nikah elbisemi getireyim giy bakalım beğeneceğinine eminim.
- Getir annecim bir denerim.
Umarım güzel bir elbisedir
Annem elinde nikah elbisesi ile odama geldi.
- İşte bu kızım diyerek gösterdi bana.
- Annecim  bu çoooook güzel bayıldım.
Hemen deniyeceğim.

-Yakıştımı annecim ben çok beğendim- Prensesler gibi olmuşsun güzel kızım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Yakıştımı annecim ben çok beğendim
- Prensesler gibi olmuşsun güzel kızım.

ASKERİM...Sarıl Bana (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin