4. bölüm

995 22 6
                                    

- Artık araba ile geleceksin eğer ki arabayla gelmezsen.
Bu konuda bir askerimi görevlendiririm

Hayır bunu kabul edemem askerini görevlendirir ise ben bir daha oraya gidemem demektir gidemezsem de bir daha Melihi göremem

- tamam tamam kabul araba ile geleceğim

- çok güzel bu konuda anlaştığımıza göre ben gideyim artık

Babam - biraz daha kal komutan oğlum

- yok abicim ben gideyim çok bile kaldım biliyorsunuz görevimiz üzerinde durmamız lazım

Babam- tamam oğlum sen nasıl istersen

Ailecek onu yolcu ettik gideriken üç defa arkasını dönüp bana baktı bence o da benden hoşlanıyor

Tüm gece uzun uzun düşündüm ona açılmalıyım. Sabah olduğunda hemen hazırlandım üzerimi giyindim çok güzel diz üstü bir triko elbisem var onu giydim üzerine de güzel bir kaban aldım kırmızı ve beyaz kombini yapmıştım yanıma bir de yıllar önce öldüğüm bir atkı vardı onu aldım ona hediye edecektim ördüğüm ilk atkıydı ve hep sakladım meğerse komutan içinmiş onun nasibiymiş.

Kahvaltı bile yapmamıştım heyecandan hemen annemin hazırladığı sütü alıp arabaya bindim ve gitmek için yol aldım .

Çok heyecanlıyım ,çok ta korukuyorum ya beni red ederse
Her neyse oraya gideyim de cesaretimi toplayıp söyleye bilirsem söylerim toplayamazsam da söylemem.

Birden bire telefonum çaldı bu komutandı iyi insan lafının üzerine dememişler boşuna.

- efendim komutanım

- nerdesin Helin

- yoldayım iki dakikaya sizin orada olurum

- hemen dur

Dur demesi  ile hemen frene bastım

- ne oldu komutanım bir sorun yoktur umarım

- dün gece yollara mayın döşenmiş sabahın beşinden beridir mayın topluyoruz sakın arabanı hareket ettirme ve bizi orada bekle oraya doğru geliyoruz yavaş yavaş

- t_tt_tamam bekliyorum diyerek kapadım telefonu

çok korkuyorum böyle ölmemek istemiyorum parçalara ayrılarak asla .
Yaklaşık beş dakika geçmişti ama hala kimsenin gelip gittiği yoktu .
15 dakika , 25,30, 1 saat hala yok kimse tekrar aradım komutanı ama cevap vermedi birşey mi oldu acaba diye korkmaya başlıyorum.

Tam bu sırada bana doğur gelen adım sesleri duydum kara basma sesi geliyordu ve gittikçe daha çok yakınlaşıyordu eli silahlı iki kişi arabamın camına vurdu tedirginim cami açıp açmamak konusunda hiç şimdiye kadar görmediğim insanlar bunlar bir daha tıklattılar elim titriye titriye telefonu alıp jandarmayı aradım ve kurtarın beni dedim kurtarın beni dem ile cama bir kurşun sıkmaları bir oldu cam patlasi çığlık attım telefonum elimden düştü biri de elini pencereden içeri sokarak kapıyı açtı kolumdan çekiştirerek beni dışarı attı .

- Sen kimsin

- b_b_ben Helin burada yaşıyorum siz kimsiniz buralı değilsiniz

- bizim kim olduğumuz seni ilgilendirmez bizimle geleceksin

- neden ya asla sizin ile gelmem eşkiyamısınız nesiniz

- evet küçük hanım tam olarak ondanız

Gitmemek için diretiyordum sonra düşündüm de diretmemin bir anlamı yoktu iyisimi gitmem arkamdan iz bırakmam kabanımın astarından bir parça koparıp yere attım rengi kırmızıydı ve rahatlık ile görünüyor

- tamam sizinle geleceğim

Hadi bakalım diyerek her ikiside koluma girerek beni götürüyorlar bazı yerlerde yorulduğumu söyleyerek oturup kabanımdan parçalar kopararak arkamdan iz bırakmaya devam ediyordum

Ben köyün baya bir uzağında bir  mağaraya getirdiler ellerimi ve ayaklarımı bağladılar

- ne istiyorsunuz benden rahat bırakın beni diye bağırmaya başladım

- bağırma ağzınıda bağlarım yoksa dur yerinde kendin de zaman ile öğrenirsin

Tam bilmiyorum ama tahminim üç saat geçmişti açlıktan kıvranıyordum çok da susamıştım

- ben çok acıktım

- biz bakıcımıyız ki sana su ekmek verelim zorlayıp durma

Yanında olan arkadaşı
- komutan ona iyi bakın dedi ben gelene kadar verelim bir parça ekmek

- haklısın ver o zaman
Ne zaman gelecek komutan da ya

Diyerek telefon açtı birine herhalde komutan dediği adamdı bu
Ne zaman geleceğini sordu sonra hemen kapattı
Arkadaşına dönerek

- yarına kadar ancak gelebilecekmiş

Arkadaşı - ne yani bir gün boyunca bunun çenesini mi çekeceğiz

- yapacak birşey varmı

Ben de içimden dua ediyordum komutan izimi fark edip peşime düşsün diye ama saatler geçtikçe umudumu yetiriyordum karanlık çökmüştü ve hala ağlıyordum çok ta üşüyorum tirtir titiriyorum ne olur bul beni komutan ne olur uyuya kalmışım gözlerimi açtığımda Sabah olmuştu ama hala komutan beni bulamamıştı göz gezdirdim de yerde bir cam parçası gördüm sürünerek onu almak için çabaladım sonunda o cam parçaya ulaşmıştım iki eşkiya da uyuyordu cam ile ipi kestim ipi keserken elimi de yaralamıştım

Ayağımın iplerini de çözüm ve hadi tabana kuvvet Helin diyerek kaçmaya başladım adımlarımın seslerini duymuş olsalar gerek uyanıp peşime düştüler aramızdaki mesafe giderek kapanıyordu koşuyordum yaklaşım yirmi dakika sürmüştü bu kovalama işi bir çalılık buldum ve altına saklandım o çalı ile üstümü örttüm korkudan titreyen vücuduma ve akan göz yaşlarıma hakim olamıyordum bul beni komutan bul artık diye sayıklıyordum ayak sesleri duyuordum olduğum bölgede dolanıp duruyorlardı izini kaybettik yok bulamazsak komutan bizi öldürecek diyip duruyordı kimdi bu komutan benden ne istiyordu ?

ASKERİM...Sarıl Bana (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin