Almanya 11. bölüm

126 7 2
                                    

Bu gün üniversitenin birinci ayı doldu.
Her zaman ki gibi hazırlanıp,okula gidiyordum ,artık Ahmet beni okula bırakmıyordu, kendim gidip geliyordum.
Tabi bu benim kendi isteğim'di Ahmet çok ısrar etse de kabul etmedim,daha fazla yük olmak istemiyorum çünkü.

Okul yürüme mesafesinde olduğu için rahat gidip geliyorum.
Yine yürüyerek gidiyordum o gün de,
Okul bahçesinde, koşturur iken tanımadığım biri ile çarpıştık,film sahnesi gibi çantam kolumdan düşüver'di  ben de hemen eğilip çantamı toparlamaya başladım,o da bana yardım etmek amaçlı eşyalarımı yerden toplayıp çantama dolduruyordu.
Eşyalarımı yerden topladıktan sonra başımızı birlikte kaldırır iken,bu sefer de kafa, kafaya çarpıştık.
İkimiz de birlikte kahkahalar atmaya başladık.
Sarışın ,ela gözlü,uzun kirpikli yakışıklı biri idi.
Hemen ben den özür diledi ,ben de ondan özür diledim,zaten suç benim'di ben ona çarptım.
Bir kahve içmeyi teklif ettim.

"Entschuldigung nochmal.
(Tekrar özür dilerim.)

"es spielt keine Rolle dass ich falsch Liege.
(Önemli değil ben hatalıyım)

Biraz daha sohpet edip birbirimizi tanıdık ,ve arkadaş olduk .
Artık ben ,Felix ve Elisa birlikte takılıyorduk.

Birlikte sinamaya gidiyorduk,lunapark'a hatta bazen gece bile buluşuyorduk parkta.

Ahmet son zamanlarda bana soğuk yapıyordu bu yüzden,beni kıskanıyor du sanırım ama ona karşı biraz mesafemi korumam lazım ,ona kapılmak tan korkuyorum.
Ya da onun bana kapılmasından ,ben Melih'e aitim benim kalbim onun ile gömüldü başkasına ait olamaz!!!

Bu şekilde günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları devirdi gitti.
Elimden geldiğince , çalışıyordum azim ile didindim .
Hep en iyi olmak için çalışıtım,ve sonunda başardım o büyük gün geldi çattı mezun oluyorum bir hafta sonra, ben çok mutluyum ,her ne kadar Melih'siz olsam da mutluyum çünkü başardım tüm korkularıma ve endişelerime rağmen...

Ahmet mezun olmama bir hafta kala beni yemeğe çıkarmak istedi.
Kabul etmedim ilkinde ama sonunda beni ikna etti.
Bu son yemeğimiz olacaktı bir hafta sonra diplomamı alıp,buralardan gidecektim.
Yemeğe çıkacağımız o gün bana bir hediye göndermişti,öğlen saatleri idi.
Hediyeyi kargo getirmişti üzerinde de (bu akşam lütfen bunu giy)
Yazıyordu...

Ben de onu kırmamak amaçlı gönderdiği elbiseyi giyip hazırladım.
Saçımı, makyajımı yaptım.

Hazırlığım tam bitmişti ki ,Ahmet beni aradı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hazırlığım tam bitmişti ki ,Ahmet beni aradı.
"Hazırsan çık seni bekliyorum.
" Tamam geliyorum hemen.
Hızla evden çıkıp dışarı çıktım.
Ahmet arabada inip benim için kapıyı açtı. Ardından kendisi de arabaya geçti.
"Çok güzel olmuşsun, tıpkı bir peri kızı gibisin.
" Teşekkür ederim,çok nazik sin.
Yol boyu gözlerini benden alamıyordu,bunu fark ediyordum.

Arabadan indiğimde yoluna kırmızı halı serdiler,çok şaşırdı.
" Bu da ne böyle?
" Bu daha başlangıç Helin,sana bu gün hayatının en güzel gününü yaşatacağım.
Bu durumdan pek hoşnut olmasam da Ahmet'e göstermemeye çalışıyordum.

Restorantı kapattırmıştı ben,o ve çalışanlar vardı sadece.
Masa mumlar ve güller ile doluydu .
Çok heyecanlıydım ve korkuyordum da içten içe başıma gelecekleri biliyordum sanki ama son ana kadar umarım öyle değildir diye dua ettim.
Ama maalesef korktuğum başıma geldi... Ahmet usulca önüme diz çöktü.
" Helin seni çok seviyorum ilk günden beridir,ben sana çok bağlandım,nolur bu aşkıma karşılıksız kalma,benimle evlenir misin?

Ne diyeceğim ben sana Ahmet sen benim arkadaşım,dostum, hatta abim gibi görürdüm ben onu ben onu nasıl kırarım. Melih ya o beni izliyormu?Beni böyle gördüğü için çok üzülmüşmüdür?Ama o da benim mutlu olmamı isterdi acaba bir şans versem'mi Ahmet'e?

Ahmet'in bu hareketini bekliyormuydunuz?peki ya Helin bunu kabul etmelimi?

Arkadaşlar bu bölümü biraz hızlı geçtim, farkındayım ama daha heyecanlı bölümleri yazmak için sabırsızlanıyorum.
Daha güzel bölümler sizi bekliyor...

ASKERİM...Sarıl Bana (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin