Almanya 2. bölüm

187 9 0
                                    

Birlikte bir kafeye gittik,
Orada kahvaltı yaptık.
Kahvaltıdan sonra,sınav için baş vuruya gittik. Baya yoğun bir gündü konuşmaları anlamıyordum,
Ahmet bana arada tercümanlık yapıyordu,ama bazen de beni unutuyordu ,ben de saf ,saf ağzımı açıp ona bakıyordum, ne konusuyor bu adam diye .

Sonunda başvuru için herşeyi halletmiştik, sınava dört ay vardı ,bu dört ayda çok sıkı çalışmam lazım.
Ahmet beni bir dersaneye de kayıt etti.
Sonra arabaya bindik eve gitmek için yol aldık,çok yorucu bir gündü saat de geç olmuştu ,tüm gün koşturmak tan,ne öğlen yemeği yiyebilmiştik ne de akşam, yol üstü bir pizza ve içecek aldı "eve gidince yeriz " saat 23:50 eve vardık.
Bey amca hala uyumamış bizi bekliyordu ,içeri girdiğimizde koltukta uzanıyordu,ayak seslerimizi duymuş olsa gerek..
Başını yastıkta kaldırıp
''geldiniz mi çocuklar?
" Evet babacım sen daha Uyumadın'mı?
" Sizi bekledi. Ne yaptınız halletinizmi ?
" Evet babacım, Helin'i dersaneye de kaydettim.
" İyi yapmışsın oğlum,geldiğinize göre ben gidip yatayım,yardım et bana oğlum.
Ahmet babasına yardım etti ,sandalyeye oturturup odasına götürdü.

Ben de o gelene kadar pizza ve içecekleri hazırladım,
" Sofrayı hazırlamışsın, zahmet etmeseydin keşke.
" Ne zahmeti bir pizzayı servis tabağına Aldım.
Hadi gel yiyip yatalım çok yorulduk.
" Tamam

Birlikte yemeğimizi yedik ,sohbet ediyorduk,bana eski anılarından bahs ediyordu.
Gerçekten çok komik anıları olmuş.
Sonra da bana üniversite hazırlık için planından bahs etti.
Dediğine göre sabah dersaneye gideceğim,akşam da o beni çalıştıracak mış ,Almanca konusuna gelecek olursak bana öğreteceğini söyledi .
Bana da bir hediye almıştı ,Almanca kitabı.
"Bunun ile bol bol çalış.
" Tamam teşekkür ederim.
Ahmet gerçekten sen de babanda bana çok yardım ediyorsunuz.
Sağ olun...
" Ne demek bir daha duymayayım
bu lafı ,Sen bize babanın emanetisin en iyi şekilde yardım edeceğiz sana .
Hadi artık uyuma vakti.

Odama geçtim yarın dersaneye gideceğim çok heyecanlıyım, umarım Ahmet'in çabalarını boşa çıkarmam.
Heyecandan uyuyamıyordum.
Bende Ahmet'in hediye ettiği Almanca kitabı ile çalıştım.
Sabaha kadar. Hemen, hemen bütün temel kelimeleri öğrendim.
Günaydın ,iyi günler,merhaba, nasılsın,gibi şeyleri.
Güneş doğmuşdu ,hemen bir duş alıp hazırlandım,bu gün benim ilk dersane günüm.
Aşağıya indiğimde bey amca çoktan kahvaltı hazırlamıştı.
" Günaydın
" Günaydın kızım,gel kahvaltı hazır .
" Zahmet etmişsin amca ben hallederdim.
" Ne zahmeti ,Ahmet hala uyanmadı ,sen onu uyandırsan kızım .
" Tamam amca.

Yukarı çıkıp Ahmet'in odasına gittim,
Hala uyuyordu uykucu ,
Hafifçe omzundan dürterek "kalk hadi hastaların seni beklemiyormu"?

" Beş dakika daha.
"Oooo sen oyanmazsın böyle,
diyerek gözümü odada gezdirdim, çalışma masasında bir bardak su duruyordu.
Onu alıp yüzüne elim ile bir kaç damla serpiştirdim.
Ama yine uyanmadı,bu sefer tüm bardağı suratına boca ettim.
Bir anda hızla kalkıp beni çekti yatağa ve boğazıma sarıldı.

"Ahmet iyimisin benim Helin.
" Helin neden böyle şeyler yapıyorsun ,diyerek elini boğazımdan çekti.
Ben de hemen yataktan kalktım,ve odadan koşar adımlarla çıktım.

Ben gidip mutfağa sofraya oturdum, hala olayın şokundaydım .
10 dakika gibi bir süre sonra o da hazırlanıp geldi.

Birlikte kahvaltı yapıyorduk,sürekli gözlerimi ondan kaçırıyorum, masada tek kelime etmedim oda öyle.

" Kahvaltın bitimi çıkalım artık.
" Bitti çantamı alıp geliyorum.
Odama çıktım çantamı ve ceketimi aldım . Aşağı indim birlikte dışarı çıktık,arabaya bindik ,yol boyunca tek kelime etmedim.
" Ben seni dersaneye bırakıp hastaneye gideceğim.
Akşam hastaneden çıkınca da gelir seni alırım,birlikte gideriz eve.
Sadece başımı sallayarak onayladım.

" Sen bana sabah ki olaydan dolayı kızdınmı?
" Hayır kızmadım ben hatalıydım,
Özür dilerim.
" Ben de özür dilerim. Affet lütfen.
" Sorun yok.

Sonunda dersaneye gelmiştik.

" Akşam görüşürüz.
" Görüşürüz.

Dersaneye gidip sırama oturdum daha hiç arkadaşım yoktu
yalnızdım bütün gün sıradan kalkmadım. Dersleri pür dikkat dinliyordum, ama başım çok ağırıyordu,vücudum titriyor , gözüm kararıyordu.

Sonunda akşam olmuştu Ahmet beni almak için gelmişti.
Gidip arabaya bindim , Ahmet kötü olduğumu hemen anladı .
" İyimisin?
" Hiç hiç iyi değilim.
Nabzımı kontrol etti.
" Tansiyonun düşmüş senin.
"Bütün gün çok kötüydüm.





ASKERİM...Sarıl Bana (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin