Kokun İle Çektiğim Her Nefes Bana Cennet

1.4K 113 70
                                    

Hatam varsa kusura bakmayın.

İyi okumalar.

*

Elimdeki boş süt şişesini masanın üstüne koyarken keyfim çokta yerinde değildi. Sabah uyandığımda kahvaltı bile yapmadan okula gelmiştim. Şu an Jimin, Hoseok ve Yoongi ile bir şeyler atıştırmak için kantine gelmiştik. Gerçi arkadaşlarım ilk başta Yoongi'yi soru yağmuruna tutmuşlardı. Yoongi gerçekten sabırlı biriydi. Şaşırdığım nokta ise Yoongi'nin kolayca yalanları dizerek cevap vermesiydi.

Birkaç gün önce yaşanan olaylardan sonraki gün Yoongi elmacık kemiğinin üstünde oluşan morlukla okula gelmişti. İlk başta o yaratıkların ona zarar verdiğini düşünsemde aslında Taehyung, beni kırdığı için yapmıştı. Yoongi ilk söylediğinde içim garip olduğundan onun haline üzülememiştim bile.

Zil çaldığında dördümüz de masadan kalkarken birkaç bakışın üzerimizde olduğunu biliyordum. Kantinden çıktığımızda Hoseok ve Jimin lavaboya gideceklerini söyleyerek yanımızdan ayrılmışlardı. Koridorda ellerimi pantolonumun cebine koyup panoları inceleyerek ilerliyordum.

Sınıfa girdiğimde peşimden hocamız girmişti. Günaydın faslı derken, Jimin'de hocadan birkaç dakika sonra derse girmiş özür dileyerek yerine geçmişti. Çantamdan defterimi ve kalemliğimi çıkarttım. Kalemlikten rastgele elime aldığım siyah kalem ile hocanın dediklerini not almaya başladım.

Yazdığım her harf ile kağıda değen mürekkep birer yılan misali dağılıyordu. Rahatsız ediciydi. Sinirim bozulurken kalemlikten çıkardığım uçlu kalem ile yazmaya devam ettim.

Ders bitiminde notlarımı düzenleyerek çantama yerleştirdim. Onlara zarar gelmesine tahammülüm yoktu. Sınıfa göz gezdirdiğimde sadece benim gibi birkaç kişi not almıştı. Diğerlerinin pekte taktığı söylenmezdi. Gerçi hepsi sınav haftası not alanların peşinden ayrılmaz, alınan notları isterlerdi. Ve ben notlarımı - en yakın arkadaşlarım da dahil- kimse ile paylaşmaktan hoşlanmazdım.

Teneffüste başımı sıraya gömerek gözlerimi kapattım. Üstüme bir şeyin örtündüğünü hissettiğimde gülümsedim. Ya Jimin ya da Hoseok'tu. Ne zaman bir yerde uyuya kalsam direkt üzerlerinde ne varsa çıkarır vücuduma örterlerdi.

Jung Hoseok ve Park Jimin, benim ailemdi.

Saçımda sırayla hissettiğim dudaklar ile iyice mayışmıştım. Göz kapaklarımı açıp ikisine de sıkıca sarılıp, iyi ki var olduklarına dair uzunca bir konuşma yapmak istiyordum. Fakat uyku daha ağır basmıştı.

                                              ***

"O kadından korkuyorum. Tüylerimi diken diken ediyor."

Jin kollarını havaya kaldırarak tüylerinin diken diken olduğunu kanıtlamak istemişti. Bakışlarım Taehyung'a sabitlendiğinde baygın bakışları ile Jin'i izliyordu.

"Gerçekten abartıyorsun. Kadın ne yapacak sana?"

Okul çıkışı kursum vardı. Kursu ekmiştim, Yoongi ve Jin ile bodrum katına gelmiştik. Geldiğimizde, Taehyung'un odasında son bir saattir ikisinin arasındaki tartışmayı dinliyordum. Taehyung dünyada yaşayan bir kadının bize yardımcı olacağını söylerken, Jin inkar ediyor kadının korkutucu görünümünden bahsederek oraya gitmeye karşı çıkıyordu.

"Taehyung anlamıyor musun? Miyop musun? Bak tüylerim nasıl diken diken oluyor, ikna etmek için altı derece gözlük mü getireyim?

"Jin şu an başka şansımız yok anlasana."

UNIVERSE / TAEKOOK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin