Ruh Eşi

1K 88 118
                                    

Şimdiye kadar her bölüm başında veya sonunda sabırla şikayetlerimi okuyan ve yeni bölüm bekleyen herkese teşekkür ederim.

Sizleri seviyorum! ❤️

İyi okumalar.

*

"Götüm yanıyor!"

Jimin ve Hoseok kahkaha atarken huysuzca homurdandım.
Taehyung ile birlikteliğimizden sonra gerçekten de hasarlı çıkmıştım...

Çenem, boynum, göğsüm, belim ve bacaklarım morluklarla doluydu.

Kalça aram tahriş olmuş, yanıyordu. Acı verici olan ise yürüyemiyordum. Kalçamın üstüne oturmak ise eziyetti.

"Düşmanını siker gibi-"

Hoseok cümlesini tamamlamadan yeniden kahkaha atmaya başladığı sıra yanımdaki yastığı alarak üstüne fırlattım.

Jimin'in anne ve babasının evlilik yıl dönümleri olduğu için kısa bir yurtdışı tatiline çıkmışlardı. Bunu fırsat bilerek Jimin'in evine toplanmıştık. Fakat arkadaşlarım benimle dalga geçmekle meşgul olduğu için çokta güzel vakit geçiremiyorduk.

"Ben kırk yıl bu olaya gülerim." Hoseok'un cümlesiyle kafamı yastığa gömerek çığlık attım.

"Tamam, tamam sustuk." Jimin bunu söylerken bile gülüyordu. İkisinin de gülme sesleri kesilince kafamı yastıktan kaldırarak ikisine baktım. İkisi de gülmemek için çabalarken göz devirdim.

Sessizliğimizi, çalan telefonum bozduğunda komidin üzerindeki telefona uzandım. Gördüğüm isimle kaşlarım çatılırken aramayı cevapladım.

"Alo, Jungkook."

"Baekhyun, bir sorun mu var?" Kısık çıkan sesime rağmen beni duyan çocuk acelece cevap verdi. Baekhyun komşumuzun oğluydu. Kendisiyle lisenin başından beri tanışıyorduk, çok yakın olmasakta arkadaştık.

"Jungkook, evinizin önünde ambulans ve polis arabaları var. Haber vermek istedim."

Korkuyla uzandığım yerden dikleşirken, sabahtan beri benimle dalga geçen arkadaşlarım da ciddileşerek yanıma gelmişlerdi.

"Ne olmuş?" Jimin kısık sesiyle konuştuğunda, elimi kaldırarak beklemesini söyledim.

"Tamam, geliyorum hemen." Telefonu kapattığım gibi bacaklarımı yataktan sarkıttığımda hissettiğim acıyla inledim.

"Ne olmuş?" Jimin sorusunu yenilediğinde, yatakta zorda olsa doğruldum. Topallayarak kapıya doğru ilerlemeye başladığımda arkamdan gelen arkadaşlarıma cevap verdim.

"Evin önünde ambulans ve polis arabaları varmış."

Zorlukla cevap verdiğim sıra, belimde hissettiğim kolla şaşırdım. Hoseok beni kucağına alırken kollarımı boynuna doladım.

Üçümüz garajda ki Bayan Park'ın arabasına bindik. Jimin şöför koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdığında, kafamı Hoseok'un omuzuna yaslayarak sakin olmaya çalıştım.

Tüm yol boyunca sadece yanlış anlaşılma olmasını dileyerek geçirmiştim. Eve yaklaştıkça gördüğüm ışıklar ise yanlış anlaşılma olmadığını açıkça belli ediyordu.

Kapının önünde durduğumuz gibi arabanın kapısını açarak eve doğru yürümeye başladım. Kalça aramdaki acı yüzünden suratımın yandığını hissediyordum, bunu umursamayarak bahçe kapısını açıp içeri girdim.

Babamın çığlıklarını duyduğum sıra bahçenin ortasında kalakaldım. Gözlerim hafifçe büyürken ellerimi yumruk şekline getirdim. Adımlarımı devam ettirerek içeri girdiğimde gördüğüm insan topluluğu ile yüzümü buruşturdum.

UNIVERSE / TAEKOOK (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin