♣14♣

39 5 1
                                    

Namjoon şirin şirin bana baktı,

"Seok..."

"Joon, burada, burada ne yapıyorsun?"

"Seni bekliyordum" uykulu ve bir o kadar da huzurlu çıkan sesi içimde ki siyah kanatlı kelebeği uyandırdı, garip bir histi bu, alışık olmadığım gibi...

"Beni mi?"

"Evet, seni"

"Ama neden aramadın ki?"

"Rahatsız etmek istemedim, özür-"

"Hayır, hayır, hayır...Gerek yoktu zaten. Bekleme diye demiştim"

"Peki..." Duraksadı, sanki tekrar bir cümle kuracakmış gibi ağzını araladı ve tekrar kapattı. Gözlerini sıkıca yumdu. Bir kaç saniye ardından tekrar aralandı aşık olduğum dudakları;

"Jin..Ben, galiba seni seviyorum, seni çok seviyorum. Her şeyini...Böyle kendimi öldürmek istiyorum, sonra bir anda aklıma sen geliyorsun. Duruyorum, gözlerimi kapatıyorum fakat hâlâ aklımdasın. Öyle bir iz bırakmışsın ki...Her gün o dudaklarını düşünüyorum. Gülüşünü, gözlerini, o güzel belini ve üstünde çok güzel duracak ellerimi. Evet, evet kahrolası kalbim seni çok seviyor, her dakika seni arzuluyor...Seni çok seviyorum Kim Seokjin, sadece benim ol istiyorum..." 

Gözlerim kocaman olmuştu Kim Namjoon, o beni seviyordu...Ve ben de onu seviyordum ama o bunu anlamayacak kadar saftı...O beni çok seviyordu hem de çok...Chan hyungun istedikleri olmuştu. Peki ya şimdi ne olacaktı? İşim bitmiş miydi? Siyah kanatlı kelebeğim ve ben artık ölebilir miydik? İzin verilmeyen yasak bir aşk sürdürülemezdi değil mi?

"Namjoon...Ben" yutkundum şimdi ne diyecektim ona?  'Ben de seni seviyorum' falan mı? 

"Kendini zorlama Seok. Biliyorum beni sevmediğini, hatta nefret ettiğini, tiksindiğini, ölmemi istediğini... Ben her şeyi biliyorum, beni kandıramazsın Kim"   

Hayır her şeyi yanlış biliyordu. Onu herkesten çok seviyordum. Canımı verecek kadar, bu siyah kelebeği kalbine yerleştirecek kadar... 

"Hayır Kim Namjoon," bir adım atarak daha çok yaklaştım ona "Hiçbir şeyi bilmiyorsun. Seni seviyorum, fakat bunu anlamıyorsun. Neden bana bunu yapıyorsun?" Her şeyi bir kenara bırakıp biraz daha yaklaştım kelebeğimin sahibine, aramızda 5 cm falan vardı, çok yoktu yani. 

"Ne?-" 

"Sağar değilsin, değil mi? Yoksa bağırmalı mıyım? SENİ SEVİYORUM KİM NAMJOON, HERKESDEN VE HER ŞEYDEN ÇOK!!-

"Seokjin! Ne bağırıyorsun? İnsanlar rahatsız olacak" Dudağıma yerleştiği ellerini çekip kalbimin üzerine koydum, göğsümün üzerine.. Üzerine doğru bir adım daha attım, arkasında kanepe vardı. Kanepenin üzerine ittim, kalçası kanepeyle buluşunca iyice yaklaştım ona.

"Artık senin olabilirim değil mi? İzninizle Bay Kim.."

Tam konuşacakken dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Sıcak nefesi kalbimi attırırken, sıcak dudakları işlevini görüyordu. Ben bu adamı çok seviyordum. Çok...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AYAYAYYAAY biraz kısa oldu asklarım kb💖🦋💋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AYAYAYYAAY biraz kısa oldu asklarım kb💖🦋💋

Love İn Game ∴Namjin∴Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin