Uyarı: Lütfen dikkate alın ve okuyun:
Kurguda rahatsız edebilecek düzeyde küfür ve cinsel sahne bulunmaktadır.
Kurguda bahsedilen kişi ve kurumlarım gerçeklikle hiçbir alakası olmadığı gibi sadece yazarın hayal gücünden ibaret olan bir kurmacadır.
Uyarılardan sonra okuyup okumamak tamamıyla sizin hür iradenize kalmıştır.〆
Eğer hayattan zevk almayı öğrenebilmiş veya alamamaya rağmen bununla yaşamayı sürdürmeyi kavrayabilen bir ergenseniz ortada sorun yoktur. Böyle kişiler ne kadar istemese de sıradanlığa kurban olmuş şahıslardır. Ve tüm yaşamları boyunca olağan stabillikle büyür sonrasında da ölürler.
Sıradan olarak adlandırılanların aksine bir de bağımlı insanlar vardır. Bu tür kişiler ise ötekileştirilen, yadırganan, korku dolu gözle bakılan tiplerdir.
Bağımlı kişilikleri herkesten herkese değişkenlik gösterir. Bazıları paraya bağımlıdır, bazıları ün ve şöhrete, bazılarıysa; sekse, alkole, uyuşturucuya, başarıya, belaya ve daha nicelerine.
Bağımlı insanları birbirinden ayırmak pekte mümkün değildir. Her biri her birinin kopyasıdır en nihayetinde. Lakin bazı kısımlar diğerlerinden farklıdır:
Dominantlığa bağımlı olanlar. Han Jisung'da yaşamını dominantlığa adayan bağımlılardan yalnızca biriydi. Onu diğerlerinden ayıran özelliği ise; kazanmasıydı.
Han Jisung dominantlığı kazanabilmişti.
Karşınızda soluk soluğa yeri boylayan ve kan çanağına dönmüş gözleriyle öfke dolu bakışlarını doğrudan size gönderen büyük adamlara karşın sadece gülümseyebilirsiniz. Aksi takdirde itibarınız zedelenir, bunun nedeni ise kibirdir. Kibir insan benliğini yakıp geçen berbat bir duygudur, sahip olan kişilerse; kontrolsüz kişilerdir. Kibir; "ben senden üstünüm" cümlesinin huy edinilmiş saptamasıdır.
Ve Han Jisung kibirdi. Kibirli değil, doğrudan kibirdi.
Benden bir kafa boyunca uzun olan çocuğun yakasındaki ellerimi gevşetmiş ve gülümsemeyi ihmal etmeden geri çekilmiştim. Sıktığı dişlerinin çıkardığı gıcırtı seslerinden sinirlerinin bozulduğu anlayabilmek mümkündü.
Arkamdan "Orospu çocuğu." Diye mırıldandığını işitmiş fakat umursamayarak ring alanının dışına ilerlemiştim.
İsmimin sahanın etrafındaki tanıdık kişilerin ağzından delicesine çığlıklarıyla birlikte işitmek her seferinde zevk verirken ağzımda birikmiş kanlı sıvıyı iplerin üzerinden aşağıya doğru tükürmüş ve elimin tersiyle ağzımı silmiştim. Yüzümdeki gülümsemeyi durdurmadan yumruk yaptığım elimi havaya kaldırmış ve her defasında seyircilerin daha da fazla coşmasına neden olacak sözleri dillendirmek adına çitlerden dolayı gerilen halatların en alttakine basıp, en üsttekinden de destek alarak dik durmaya çalışmıştım.
"Dövüş kulübünün yenilmezi kimmiş?" Bağırarak söylediğim kelimeler genzimi yakarken hissettiğim acı hissi umursayacağım son şeydi. Herkesin soruma cevap olarak ismimi haykırdığı bu anı başka hiçbir şeye değişmezdim.
Arkamdaki çocuğun aşağı indiğini çoğalan sesler ve direkt olarak şahsına edilen küfürlerle anlayabilmem uzun sürmemişti. Kulübün kuralları belliydi. Eğer aşağı inersen maç biterdi. Bazen aşağı inecek hale sahip olamayanlar rakiplerine kendilerini ringden atmaları için yalvarırlardı.
Sahada tek kalmamın ardından üzerinde durduğum halattan inmiş ve ringin ortasına geçip tribündeki tüm insanlara bakmıştım. Her biri bana saygı gösteren kişilerdi. Bu raddeye gelmek için fazla uğraşmış, birçok kez hastaneye kaldırılacak kadar berbat hale gelmiştim ama değmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
addiction, minsung
FanfictionHan Jisung köşe mahallede doğup büyümüş, zorluklarla yaşayan bir gençtir ve kendisini uzun zamandır izleyen Lee Minho'dan habersizdir.