42.Bölüm

310 32 11
                                    

Neler oluyor hikayede bir de şu rüya gerçek olsa olsa sabah olup uyanınca okurlarım beni özlemiş olsaaa.

16 Kasım'dan bu yana bölüm atmamışım. Sövseniz yeri yani. Ama ne bileyim bu bölümde biraz fazla zaman harcadım niyeyse. Ay kusuruma bakmayın yahu. Hızlı bölüm atmak hızlıca finalin gelmesine sebep olur öyle düşünün. Bardağa dolu tarafından bakalım lütfen.

Ayrıca bölüm sonu için kendinizi hazırlayın. Beklemediğiniz yerden beklemediğiniz darbeler yiyebilirsiniz.

Instagram hesabım: penumbra.writer

İyi okumalarrrrr.

🥀

Yalın'ın sorduğu soruya olumsuz cevap vermem olanaksızdı. Sonuçta benim kaçtığım şey çoktan başıma gelmişti ve bu yüzden artık korkacak bir şeyim yoktu.

Şu an ki konumumuz Yalın'ın arabasıydı. Yalın'ın yanında sessiz sessiz oturuyordum. Ben size diyeyim bu fırtına öncesi sessizlik tarzı bir şey.

Kafamdaki konuyu dağıtmak adına ortaya çok daha farklı bir konu atayım. Aslında bugün siyah giyinecektim. Çünkü yastaydık. Ama sonrasında fikrimi değiştirmiştim ve siyah giymemiştim.

Evin içinde kendimi buzullarda hissetmemden kaynaklı olarak kışlık bir kombin hazırlamış ve onu giymiştim.

Sonuçta fikirlerine değer verdiğim biri beyazın bana yakıştığını söylemişti. Kombininde beyaza yer vermesem olmazdı şahsi fikrimce.

"Üşüyor musun sen? Klimayı açayım mı?"

Sessizliği bozan taraf Yalın'dı.

Cam tarafına dönük olan başımı sorduğu soruyla beraber ona doğru çevirmek durumunda kalmıştım.

"Yioo. Niye ki?"

Emin olmamış gibi baktı suratıma. Sana yalan borcum mu var ya?

O bakışlar ne o bakışlar Yalın efendi?

"Hava gayet iyiyken kaban giymenden dolayı olabilir bence. Üşümüyorsan niye kaban giydin ki?"

Sessizlik...

Şimdi şöyle ki Yalın. Ay ben bunu sana şimdi nasıl açıklayayım ya? Sende duruyorsun duruyorsun birden soru soruyorsun kalıyorum saf gibi. Hayır önceden haber ver bari de düşüneyim ben biraz.

"Üşüdüğüm için giydim."

Gerizekalıyım ben. Malım ya.

Bak Yalın'da bunları söylemek istiyor aslında ama karakteri müsaade etmiyor. Yoksa söylese yeridir.

"Yani evde çok üşüdüm de ben, o yüzden kaban giydim ama senin yanına gelince üşüme falan kalmı-"

Dilini eşek arısı soksun emi Mila. Kızım sen gerizekalı mısın? Tut şu ağzını bir ya.

Bak adam şimdi bıyık altından gülüyor. Kahkaha atsa hak veririm ben. En azından gerizekalılığımı gözüme gözüme sokmuyor.

Teşekkür edeyim bari.

Şaka şaka. O kadar da mal değiliz çok şükür.

"Geldik. İnebilirsin."

Arabadan indikten sonra bir süre etrafıma bakmıştım. Nereye geldiğimizi anlamaya çalışıyordum.

Nereye gelmiştik biz ya?

Baya baya ağaçlık bir yerdeydik. Dağın tepesi gibi yani... Akşam akşam ne işimiz var burada Yalın?

Yıldız Çiçeği •Texting• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin