Yıldız Çiçeği •Texting•

31.Bölüm

Neler oluyor hikayede bir de şu rüya gerçek olsa olsa sabah olup uyanınca okurlarım beni özlemiş olsaaa.

Ayy ben geldim merhabaaa. Nasılsınız canımlar?

Ayy size bir şey sorcam. Kitabın nasıl ilerleyeceği hakkında bir fikriniz var mı?

Artık bölüme geçebiliriz.

Instagram hesabım: penumbra.writer

İyi okumalarrrrr.

🥀

(2 yıl sonra)

"Ne istersiniz Mila hanımcım? Öyle bir şey yemeden içmeden oturmak yasak benim kafemde."

Kafesine her geldiğimde bu yasağını uygulayarak bana bir şeyler yedirten ve daha sonra da asla parasını ödememe izin vermeyen Gaye'ye gözlerimi devirmekle yetindim.

Cevap vermeyeceğimi anlayınca turuncu saçlarını sinirle arkasına attı ve tekrar kasanın oraya doğru yürümeye başladı. Biraz sonra bana kendi seçtiği şeyleri zorla yedirtecekti.

"Hayır yani sen yarım saat oturup kalkıyorsun kalkarken de kızı sinir ediyorsun sonra gün boyu tüm sinirini benden çıkartıyor. Bak böyle olmaz bir anlaşma yapmalıyız."

Hiçte sinirlendirmiyordum bir kere. Yani dediğim her şeyi yanlış anlıyordu Gaye. Benim hiçbir suçum yok.

Oturduğum masada tam karşımda duran sandalyeyi çekerek yerini aldı. Poyraz yaklaşık 30 saniye boyunca bakışlarını üzerimden çekmeyince ben de dik dik ona bakmaya başladım.

Poyraz ve Gaye hem çok yakın arkadaşlarımdı. Hem de kafeyi birlikte işleten iki ortaklardı.

"Tamam be yapmayalım anlaşma falan. Katlanıcaz artık senin yüzünden yapıcak bir şey yok."

Bu sefer de ben kazanmıştım. Hafta da en az bir kere gelip aynı şeyleri söylüyordu ama hiçbirinde kazanamıyordu çocuk. Yazıkk.

Veee işte arkada alev topu Gaye göründü.  Turuncu saç bir insana en fazla bu kadar yakışabilirdi.

Elinde de tepsi vardı. Kim bilir yine ne getiriyordu.

"2 yıldır üzerinde çok hakkım var. Vallahi bunları yemezsen hakkımı da helal etmem he. Çabucak ye."

Bir de bayıl istiyorsan Gaye.

Ama haklıydı. 2 yıldır üzerimde o kadar çok hakları vardı ki ne deseler yapardım şu an. Hayatımda 2 yıldır yanımda olan tek kişi Poyraz ve Gaye'ydi. Bu yüzden onların yeri bende çok ayrıydı.

Elindeki tepsiyi gülümseyerek aldım ve önüme koydum. O da benim yanımdaki sandalyeye oturdu.

"Gayeeee! Şu karşımızda oturan gıcık şey var yaaa hani adı Poyraz olan.. O az önce 'bu kız gün boyu sinirini benden çıkarıyor' dedi senin için. Yani kadın dayanışması yapalım da haberin olsun dedim."

Poyraz hayal kırıklığı içinde bana bakıyordu. Hak ettin sennn.

Yanımdaki alev topu ise çoktan sinirli sinirli bakışlar atmaya başlamıştı. Şu tür ortamlarda gülmemek için kendimi o kadar zor tutuyordum ki size anlatamam.

En çok eğlendiğim anlar listesinde ilk ona girebilecek şeyler yaşatıyorlardı bana.

"Yalancıya bak yalancıya! Seninle ortak olduğum gün var ya o gün benim miladım miladım. Saçlarımda beyazlar çıktı ya senin yüzünden."