43.Bölüm

326 36 3
                                    

Neler oluyor hikayede bir de şu rüya gerçek olsa olsa sabah olup uyanınca okurlarım beni özlemiş olsaaa.

Şimdi nasıl girsem bilemedim açıkçası. Öncelikle yeni yıl size sağlık huzur ve mutluluk getirir umarım. Çok güzel bir dünyaya, insanların ve hayvanların canice öldürülmediği, sadece ve sadece iyi niyetin kazandığı, hak edenin hak ettiği yerde olduğu, ülkemizin de daha güzel yerlere geldiği günlere umarım merhaba diyebiliriz. Başta takipçilerim ve ben olmak üzere herkes adına umarım güzel geçen bir sene olur. Pek tercihim değildir yeni yıl kutlamak falan ama şöyle küçük bir yazıyla girmemiz hoş olur diye düşündüm.

Diğer bir konuya gelicek olursak nerdeydin ey güzel yazar diye sorucak olanlar illa ki vardır aranızda. Yaklaşık olarak 1 aydır yokum çünkü. Ama benim bu soruya verebilecek bir cevabım da yok ne yazık ki. Ama kötü mü oldu? Olmadı. Kitap daha fazla okunmaya ve daha çok kişiyle birlikte ilerlemeye başladık. Ay bu konuyu unutup yolumuza mı baksak?

Evet evet böyle yapalım. Ve peçeteler eşliğinde bölümümüzü okumaya başlayalım.

Instagram hesabım: penumbra.writer

2022 yılının son bölümüyle sizlerleyim efenim.

İyi okumalarrrrr.

🥀

"Dakikalardır susuyorsun Yalın. Eğer diyecek bir şeyin kalmadıysa gidebilir miyiz artık?"

Yere oturmuştu. Başını, kendisine doğru çektiği dizlerine dayamıştı. Konuşmamın ardından bakışları bana yöneldi.

Cevap verememişti. Verebileceği bir cevabı var mıydı bilmiyordum.

"Bana gerçekleri anlatmak için mi gelmiştin yoksa öylesine mi?"

Neden onun yanına gittiğimi merak ediyordu ama öğrenmesine gerek yoktu.

Bu sefer oturan oydu ayakta duran bendim. Dik durmak benim için bazen o kadar zor oluyordu ki, bende yere çöküp ağlamak istiyordum.

Belki iyi gelirdi?

Unuturdum belki hasta olduğumu.

Gözümden akan yaşlar eşliğinde konuştum. Sesim titreye titreye...

"Ne kendi canını yak ne de benim canımı, Yalın. Geçmiş hakkında konuşmak hayatımızda hiçbir şey değiştirmeyecek. Anla bunu lütfen."

Gözlerime baktı bir süre. Vazgeçmiştim. Gerek yoktu yüzleşmeye. Çünkü hiçbir işe yarayamamıştı.

Onun bu bakışmayı bitirmeyeceğini anlayınca ben bakışlarımı başka yöne çevirdim.

"Hastaneye veya ameliyata kiminle gidiyordun bunca zaman? Gaye'yle mi yoksa Poyraz'la mı?"

Merak ettiği şeylerin sebebini anlayamıyordum. Kalbim el verse şu anda yalan söylerdim.

Ama anladığım şeylerden biri de yalan bize hiç iyi gelmemişti.

"Tek başıma."

Anlam veremedi başta. Sebebini sorguladı sanırım. Sonra nefes aldıkça hareket eden göğsü durdu. Nefes almayı dahi unutmuştu.

Ne demeye çalıştığımı, söylediğim sözlerin neye çıktığını anlamıştı.

"Kimsenin haberi yoktu. Bunca zaman tek başınaydın. Kimse bilmiyordu. Sadece ben değil kimse bilmiyordu. Tek başınaydın. Tek başına."

Yıldız Çiçeği •Texting• Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin