Sarılması büyükçe bir güven vermişti. Kolları uzun olduğu için rahatça bedenimi kavradı. Ortalama 15 saniye şaşkınca önümdeki mağazanın, vitrinindeki büyük boy aynasından baktım. Bugün ne kadar da güzelim! Beynimi çalan düşünceleri Bella'nın oyuncak elektrikli süpürgesi ile süpürdüm.
Yineledim sorumu;
-Edd, ben kimim?
Kendini kasmayıp aksine çok rahat hissediyormuş gibi gözüküyordu. Herkes göründüğü gibi olmayabilir Charlie...Gemma bazen haklı olabiliyordu. Ben de şaşırıyorum ama... Görünmek konusunda yanıldığımı gösteren bir çok örnek var. Sevgilimin beni aldatması ya da bazı insanların bana karşı gösterdikleri tutumları bunlardan sadece ikisi. İnsanlara bazen güvenmemeniz gerekiyor. Ve bu insanları görmemiz bir anına bakar. Mesela ben yakaladım bir kaç kez.
-Hayal. Sadece hayal. Değil mi?
Diye sordu yalvarırcasına. Ben kitlenmiş bir hâlde aynadan sadece kendime bakmakla yetiniyordum. Onun konuşmasına izin verir gibi ağzımı fermuarladım.
-Kahverengi saçlı ve mavi gözlü ,ufak tefek bir kız. Fotoğraftaki. Sana çok benziyor. Bordo ruj var pürüzsüz dudaklarında. Gördüm. Sen O'sun.
Dedi bana bakarken. Bunları söylerken gözleri oval değilde çok açılmaktan daire oluşturmuştu. Omuzları ise dikti. "Peki, ben O'yum" diye geçirdim içimden. Edd, gerçekten hiç yardımcı olmuyorsun. Diye sitem etti benimle birlikte Gemma.
-Gidelim mi artık?
Dedim konuyu kapatmak istercesine. Çünkü Edd, benim kim olduğumu bugün söylemeyecek gibi duruyordu. Fazla üstelemeye dilim varmadı. Zora sokmak istemedim.
-Ahh, üzgünüm! Gidebiliriz!
Dedi alnını tutarken. Utanmıştı. Ben de olsam, ben de utanırdım. Olağanüstü cümleler Mod:on.
-Daha ne kadar alınacak madde var?
Dedim telefonumdaki listeye göz gezdirirken. Yaratıcı şeyler seçmişti. Bu listedeki çoğu ürünün bir model değişiğini abimle odalarımızda kullandık. Kim odasında tuşlarından su çıkaran bir piano ister ki? Biz bu pianoyu bahçeye koyup güzel bir görünüm katacaktık. Eşyaları yerleştirmek en güzel şeydi benim için.
-Birkaç küçük eşya var. Onlara orada daha ayrıntılı bakıp satın almak istiyorum. Onların haricinde ımmm... Yok!
Dedi dudaklarını dişleriyle kemirirken. Bahçenin güzel olması için elinden gelebilecek her şeyi yapıyordu anlaşılan.
-Onlarıda elimizde taşıyacağız. Bana uyar!
Dedim ellerimi birbirlerine sürterken. Ikea mağazasının önünde anlık bir şekilde durdum. Sansürlü kapılardan hızlıca ve büyük bir adım attıktan hemen sonra tavandan sarkan tabelalara baktım. Edd'de bir listeye, bir mağazaya bakıyordu.
-İlk önce ışıklandırmaya bakalım. Kendi yapacağımız çardak için yakamoz etkisi vermeli.
Dedi bir oraya bir buraya koşturken. En sonunda hafif neon renklerinde 7 tane led seçtik. 4 tanesi o, 3 tanesini ben seçtim. Çünkü o, daha güzel seçiyor.
Arada bir espriler yapıp gülüyor, arada bir kararsızlık içinde kalıp ikilemin kralını yapıyorduk. Benim en sevdiğim yastık alma işiydi. Edd'in abimle yapacağı çardak ve yıpranan salıncağımızı düzeltmeleri adına küçüklü büyüklü yastıklar aldık. Bi'ara saymaya başladım. Yaklaşık 21 tane.
1 buçuk saat sonra
Bahçenin düzenini yapmak için Kendall, Logan, James, Carlos da gelmişti. West'i de abim çağırmış, biz alış-verişteyken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KONSER
Fanfiction-İyi ki hayranınızım. O da hiç bekletmeden cevap verdi; -İyi ki hayranımızsın.