KAVGA

164 13 0
                                    

Bòlüm şarkısı James Maslow Clarity

Kapıyı açtığımda şok olmuştum. Karşımda kan içinde kalmış bir adet Kendall duruyordu. Hrmen içeriye aldım.

-Nasıl buldun burayı?

Dedim sıkıca sarılırken.

-Canım acıyo. Ama sarıl. Sarılman çok iyi geldi.

Dedi uyuklarken.

-Ve hiç burayı nasıl bulduğumu anlatıcak durumda değilim.

Dedi ardından.

Ben ağlıyordum. Hâlâ sarılıyordum.

-Logan sana 'küçük hayran prenses' diyordu değil mi?

-Sen nereden biliyorsun?

-Susarmısın çikolatacık?

-Tamam.

Dedim ağlarken. Koltuğa uzandı. Bende ilk yardım çantasını getirip pansuman yaptım. Masumca;

-Şarkı söylermisin?

Yüzüne anlamamışcasına baktım. Sonra kendimi toparlayıp;

-Neden?

-Sesin rahatlatıyor.

-Ne söylememi istersin?

-Cover Girl.

-Peki

Dedim ağlamamaya çalışarak.

Nakarat kısmına geldiğimde gözlerim fazlasıyla dolmuştu. İdolüme şarkı söylemek rahatlatmıştı.

-Ben meyve istiyorum.

Dedi

-Peki

Dedim yerden kalkarak.

-Teşekkür ederim

Dedi masumca.

Çekmeceden bıçağı aldım. Sonra da buzdolabından meyveleri. Meyveler; muz ,elma ,portakaldı. Güzelce ilk önce muzu kestim. Sonra elmayı. Sıra portakala geldiğinde bildiğim gibi kestim. Arkamdan

-Ama o öyle kesilmez bebeğim.

Dedi Kendall. Bıçağı serçe tezgaha bıraktım. Ardından ise koşarken hıçkırarak ağlayarak odama çıktım. Babamda bana hep ben portakalı keserken böyle derdi.

Odama çıktım ve kapıyı kapattım. Kapıya yaslandım. Kendall kavgaya karıştığı için yavaş yavaş ama koşarak çıkıyordu merdivenleri. En sonunda ayak seslerinden anladığım kadarıyla kapıya gelmişti.

-Ne oldu sana çikolatacık? Neden? Hadi aç kapıyı da anlat.

Dedi yavaşça. Bende ağır ağır kalkıp kapıyı açtım. Sıkıca sarıldım. P da bana sarıldı. Uzun bir süre sarıldıktan sonra ayrıldım ondan.

-Nedenini çok mu merak ediyorsun?

"evet" dercesine kafasını salladı.

-Babam beş yıl önce kansere yakalandı. Ben de zaten o yıl Rusher oldum. Babamın ilk önce burnu kanamaya başladı. Hastahaneye gittiğimizde kanser olduğunu anladık. 11 ay sonra da öldü.

Dedim gözlerimden düşmek için inat eden gözyaşlarını tutmaya çalışarak.

-Üzüldüm. Neyse unutmak lazım geçmişi. Geçmiş acı veriyorsa geçmiş unutulmamış demektir.

-Gerçekten teşekkür ederim

Dedim.

-Balkona çıkalım mı? Hem yaz olduğundan hava biraz sıcaktır.

Dedi gülümseyerek.

-Tamam ben üstümüze bir şeyler alıyım.

-Tamam

Dedi o da balkonun kapısını açarken.

Aldım bir pike ve balkona çıktım. Sandalyelere oturduktan sonra 5 dakika sessiz kaldık. Ardından ben huzurlu sessizliği bozarak.

-İyiki hayranınızım.

O da hiç bekletmeden cevap verdi;

-İyiki hayranımızsın

KONSERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin