*bu hikaye Mikey'in ağzından(1. Kişi ağzı) yazılmıştır*
"Vallhalla ile kavgaya başladık. Bütün adamlar üzerime yığılıyor, hepsini pataklamak zorunda kalıyordum. Ardından bir anda baygın başladım. Kanla beraber. Görüntü bulanıklaştı ve bilincimi kaybettim.
Uyandığımda ambulansta idim. Ben birilerini yumruklarken arkadan birisi fark etmediğim bir anda arkamdan bıçaklamış. Ambulansta Ken-chin'i gördüğümde aklıma pek çok soru takıldı. Bu bir hayal m? Hayır, hayal olsa acı çekmezdim. Arkamdan bıçaklandığımı nasıl fark etmedim? Yeniden Ken-chin'e baktığımda Ken-chin'in elmacık kemiklerinin göz yaşları ile kaplandığını gördüm. Ardından hiç umursamadan gözlerimi tekrar kapattım. Oysaki bu en mutlu anlarımdan biri olabilirdi.
Uyandığımda hasta yatağında yatıyordum. Ken-chin bir sandalye de uyuya kalmış, yanımda Takemichi vardı. Takemichi uyandığımı görünce hemen Ken-chin'i dürttü. Ken-chin uyandığında, benim uyanık olduğumu gördü. Sandalyeden kalktı ve bana sımsıkı sarıldı. Ardından geri sandalyeye oturdu. Takemichi bana mal mal sorular soruyor, Ken-chin ise tek bir kelime etmeden sadece bana bakıp gülümsüyordu. Ardından ikiside gitti. Lakin Ken-chin hastane kantinine gitti. Benimle ilgilenmek istiyordu.
Birkaç gün sonra taburcu oldum. Ken-chin ile beraber sahile gittik. Sahilde Ken-chin ile konuşurken bir anda daldım ve sormamam gereken bir soru sordum. "Ken-chin..." Dedim. Dönüp bana baktı. "Senden hoşlanıyorum". Bu dememem gereken bir cümle idi. Dediğimi fark ettiğim an elimle ağzımı kapattım. Ken-chin şaşkın şaşkın baktıktan sonra duraksadı ve sadece üç kelime dedi "homo değilim Mikey."
Ken-chin onu dedikten sonra belki 10 dakika sessiz kaldık. Sonra ağzımı açtım ve merak ettiğim soruyu sordum. "Emma değil mi?" Dedim. "Ne?" Dedi Ken-chin. "Emma'dan hoşlanıyorsun değil mi?" Bunu dedikten sonra boğazıma bir ağrı girdi. Hemen oradan uzaklaştım ve yakındaki tuvalete koştum. Ağzımdan kanla kaplanmış çiçek yaprakları çıkmaya başladı.
Önceden bir yerde okumuştum. Hanahaki hastalığı diye bir şey. Hastalık tek taraflı aşktan dolayı çiçek yaprakları öksürmekmiş. Bu hastalık aklıma geldiğinde anladım ki hanahaki beni ele geçirdi. O zaman anladım Ken-chin'in benden hoşlanmadığını. Ardından bir kapı tıklama sesi duydum. "Hey! Mikey!" Ken-chin sesleniyordu. Ağzımda hâlâ kan varken tuvalet kapısını açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʜᴀɴᴀʜᴀᴋɪ-ᴅʀᴀᴋᴇʏ
Fanfiction"ken-chin... Seni seviyorum." Mikey bunu dediği anda anladı o onu sevmiyor gibi gözüküyor. Onun sevdiği kişiyi tahmin etti, Emma. o zaman neden onla ilgileniyor veya seviyormuş gibi yapıyor? Belki de gerçekten seviyordur ya da her şey bir yanılsamad...