ÖZEL BÖLÜM: İYİ Kİ DOĞDUN!

926 52 90
                                    

MIA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MIA

Alex beline doladığı beyaz havluyla buğu olan camekanlı duşakabinden çıktığında ben banyo aynasının duvarı kaplayan kenarlarından çıkan sarı ışıkların aydınlığında dişlerimi fırçalıyordum. Duşakabinin kapısının açılmasıyla bütün banyoya yayılan sıcak buhar mıydı boynumdan yukarısının ısınması sağlayan yoksa Alex'in kaslı göğsünden aşağı doğru süzülen damlaları görmek mi?

Alış artık Mia, akşam yatarken bu adamı görüyorsun sabah kalkarken bu adamı görüyorsun, alış.

Asla alışamıyorum.

'Günaydın.' Elindeki havluyla kuzguni saç tutamlarını kuruluyor bana da yandan bir gülüş gönderiyordu.

Ona cevap vermeden önce ağzımdaki macunu lavaboya tükürdüm. 'Günaydın. Koşudan mı?' dedim koşudan geldiğini bilerek.

'Evet.'

'Biliyorsun.' Dedi arkamdan sarılıp çenesini ipek geceliğimin ince askısının çıplak bıraktığı omzuma yaslarken. 'Senle yaşamaya başladığımdan beri sabahları o yataktan çıkmak çok zor oluyor. Bu yüzden iyi bir rutin oturtmam lazım kendine. Yoksa hantallaşabilirim.'

'Öyle mi?' diş fırçamı onun fırçasının yanına bıraktım ve bu görüntü sebepsizce beni mutlu etti. 'Nasıl bir rutinden bahsediyorsun?'

'Döndüğümde daha çok terleyeceğim bir rutinden bahsediyorum.' dudakları zaten sıcaklayan boynuma değdi.

'Ha yani ben ödül yemeğin olacağım.'

'Bebeğim sen benim yemeğim olduğun sürece her şey kabulüm.'

Aynada gözlerimiz birleşti, belimdeki elleri karnımın üzerinden birbirine kavuştu kendimi ona doğru bıraktım. 'Şampiyonların kahvaltısı diyorsun.'

'Sadece benim kahvaltım diyorum.' Havlunun altında kendini oldukça belli eden şampiyonu hissettiğimde gülerek kollarından ayrılmak zorunda kaldım. 'Üzgünüm şampiyon ama sabah erkenden toplantım var.' onu banyoda bırakmadan önce yanağına bir öpücük kondurdum. 'Kalori yakmak için o kadar kilometre koşmana gerek yoktu, beni uyandırsan yeterdi.'

'Sorun da bu işte...' beni giyinme odamıza doğru takip etti. 'Seni uyandırıp içine gömülmekle uyandırmaya kıyamamak arasında gidip geliyorum.' Şu inceliğe bakar mısınız?

'Ve kazanan beni bırakıp gitmek oluyor.' Diye şakayla karışık söylendim. Odanın kendi kıyafetlerimin olduğu duvardan duvara uzanan tarafına gittim. Alex 'se kalçasını ikimizin dolaplarının ortasında duran benim takılarımın onun saatlerinin olduğu cam yüzeyli adanın kenarına dayadı. 'Bu kolaymış gibi söylüyorsun.'

'Değil mi? Hem ne bu koşu merakı? Haftada üç gün koşmak bana yetiyor diye söyleniyordun.' Giymek istediğim petrol yeşili takımla, bordo kalem etek, kemik rengi ipek gömlek arasında kaldım.

LAVANTA (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin