Ara verdiğim bir zamandan sonra yine karşınızdayım. ✨
İki bölümlük bir bölüm olacaktı. Ama şimdiden ilk bölümü atayım dedim. Gecelerimi alan uğraş verici bir bölüm de diyebiliriz (: Her satırda o güzel yorumlarınızı elbette görmek isterim. Eflal'e ısındınızmı merak ediyorum doğrusu. Çok zamanınızı almayayım bölümün sonunda sorularım olacak 👻Beni takip edip Alev ve Buz'a göz atıp okumayı unutmayın.
Bölümü beğenmeyi yani yıldız 🌟 tuşuna basarsanız çok mutlu olurum.
Emojide olsa küçük Bir yorum atmadan çıkmayın sizi seviyorum ❤️
Annem şaşkınlıkla gözlerini büyüttü. "Eflal?" sesi boğuk bir fısıltıdan ibaretti. Açık teni şaşkınlıktan neredeyse kireç rengine dönüşme aşamasındaydı.
" Sen ne kadar süredir buradaydın tatlım?"Bakışlarım ikisinin arasında gidip geldi.
"Ne fark eder?" Mesafeli bir tavırla cevap verdim. Özetle anneme göre benim duyduklarımın bir önemi yok ama varlığımın ne kadar süredir burada olduğunun önemi vardı.
"Bizi mi dinliyordun kızım?" Diye sordu babam azarlar gibi. Yemek masasından kalkmış kollarını göğsünde kavuşturmıştı. Üstündeki beyaz gömleği ve siyah pantolonunu inceledim. Bugün annem ile ne konuşmuşlardı acaba?
"Ben," durdum. Kendimi toparlayıp bir adım öne çıktım.
"Ebeveynlerim benden bir şeyler gizliyor ve ben de anlamaya çalışıyorum." diye hayıflandım. Babam çenesini yavaşça kaşırken bir iç çekti ortaya doğru. Ayakta çaresizce dikilmiş onlara bakıyordum. Ama artık karşılarında güçlü durmam gerektiğini anlamıştım. Ne saklıyorlarsa bunu ben de bilecektim. Cidden şu an ne sakladıkları önemli değil ama benim dinlemem önemliydi. Babamın suratına dik dik bakmamak için kendimi zor tuttum.
"Bilmemen daha doğru Eflal. Yukarı çık ve uyumana devam et." Yüzü bana iyilikle bakıyordu ama sesi otoriterdi. Sessizce uyuyacağımı sanıyorsa yanılıyordu. Ben Eflaldim. İstediğim cevabı almadan yerimden kıpırdamazdım. Annem ortamdaki gerilimli havayı bozmak adına babamın önüne geçip bana kocaman bir gülümsemeyle baktı.
"Tatlım uykun kaçmış senin, Sana sıcak çikolata yapmamı ister misin?"
Kaşlarımı hafifçe çattım. Annemi anlayamıyordum, neden böyle davranıyordu? Aramızdaki mesafeyi kapatıp yanlarına geçtim. Babamın karşısına dikildim.
"Annem bana ne olacak derken ne demeye çalıştı baba?" Sesimdeki tereddütü profesyonelce bastırdım. Madem onlar hiçbir şey bilmemi istemiyorlardı ben de üzerlerine gidecektim. Bana başka çare bırakmadınız diye fısıldadı iç sesim. Babam mutfak sandalyesine geçip dikleşirken elini yavaşça çenesine koydu.
"Eflal sorduğum bütün soruları cevaplayacağım. Aklında tek bir soru işareti bile kalmayacak. İlk önce annenin dediği gibi bir şeyler içip kendine gelmelisin. Gel otur şöyle." Dönüp şöyle bir kahverengi gözlerine baktım. Anlayışla bakıyordu. Tekrar anneme baktığımda annem ne cevap vereceğimi sorar gibi bana bakıyordu.
"Sorduğun için teşekkür ederim baba ama kendimdeyim." Sesimi nazik tutmaya özen gösterip tezgahtan bir bardak çıkarıp su koyup masaya geçip oturdum. Sandalyem de huzursuzca kıpırdanırken suyumdan küçük yudumlar alıp içmeye başladım. Annem de yanıma geldiğinde birkaç saniyelik bir sessizlik oldu. Sessizlik devam ederken daha fazla dayanamadım.
"Bir şey söylemeyecek misiniz?" Diyebildim rahat bir tavırla. Oysaki hiç de rahat değildim.
Babam tam ağzını açıp konuşacakken kapı çaldı. Annem irkilirken bakışlarım bir süre annemin üzerinde oyalandı. Serap teyze kapıyı açtıktan sonra ayak sesleri hol'ü doldururken olduğum yerden neredeyse babamla aynı anda kalktık. Annem tedirgince babama bakarken babam başını hafifçe eğip anlayamadığım bir bakışla anneme baktı. Annem rahatlarken ikisinin arasında tuhaf bir bakışma geçti. Kısa süre geçmeden mutfağın içine beş altı siyah giyinimli adamlar doluştu. Üzerlerinde siyah takım elbise ve kravat vardı. Gözleri sert ve net bakıyordu. Şaşkınlık dolu bakışlarla adamları inceledim. İçlerinden birkaç tanesi siyahi ve yabancıydı. Oldukça eğitimli ve geniş omuzluydular. Kollarını önlerine bağlamış emir bekliyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERSİNE
Teen Fictionİstediğim herşeyin tersine olduğu bir hayat... Bir şeyleri değiştirme vakti geldi. Birileri beni yakalamak istiyor. Yoksa ben bir canavarmıyım? Bir kılığa girdim, hayatımın en güzel ve en yanlış seçimini yaptım. O bir kalpsiz, o bir ruhsuz. Peki...