mother's daughter, jeonglix ✓

1.8

Sıkı tutunun, iniş yapıyoruz!! 🥳✈️

Bu bölümü ariana - into you ile okuyalım!! Bence çok güzel olacak!!

***

"Felix!" diye bağırdı Chan içeriden. "Kalk lan, geç kalacağız."

Felix kapıyı açıp başını uzattı. "Uyandım ki!"

Uyanmış hatta çoktan duşa bile girmişti. Kurumaya başlayan saçlarını şekillendirirken Chan kapıya gelip onun burnunu iki parmağı arasına sıkıştırdı. "Aferin sana, kahvaltı hazırlıyorum süslenip gel."

Kıkırdadı. "Benden aksini mi bekliyorsun?"

O hızla kıyafetlerine bakmış ve aynanın karşısına geçmişti. Birkaç gün ve araya haftasonunun girmesi ile uzun bir süredir okulda gitmemiş, dolaylı yoldan Jeongin'i de görmemişti. Çabucak alıştığı odasının perdelerini açıp içeri güneş girmesini sağladıktan sonra aynanın karşısına geçip makyaj malzemelerine baktı.

Yüz simini alıp göz kenarlarına ve hafifçe yanağının üstüne dağıtarak, dudaklarını renklendirdi. Sarı saçlarını yapmış, çillerini kapatmamıştı. Çantasını alırken hemen yanına bıraktığı Jeongin'in hırkasını da almış ve mutfağa geçmişti.

"Nasıl olmuşum?"

"Jeongin senden hoşlanmakta haklı lan."

Kahkaha attı bununla.

Beraber kahvaltı eden ikili apartmanda atışa atışa inmiş, sokağa çıkınca da Chan'ın aldığı çikolatalı sütleri içmeye başlamışlardı. Chan yol boyu Felix'e gece izlediği ve komik bulduğu tiktokları seyrettirirken Felix de merakla onlara bakıyor, yorum yapıyordu.

"Chan," dedi okula yaklaştıklarında. "Her şey onlar için aynı ama ben neden farklı hissediyorum?"

"Çünkü," dedi Chan. "Duvarların yok, yarattığın Felix yok sadece sen varsın. O yüzden sana öyle geliyor."

"Bu iyi bir şey değil mi?"

Chan keyifle kolunu onun omuzuna attı. "Bebeğim, artık sadece eğlenmene bak."

Felix kafasını kaldırdı. "Yiyeyim mi seni hı, yiyeyim mi!"

Chan'ın yanaklarını sıkmaya çalışırken Chan bağırmaya başlamış ikisi onlara bakanları görmezden gelerek okula girmişlerdi. Felix'in gözleri kantine girdikleri gibi Jeongin'i ararken ileride arkadaşları ile oturduğunu görünce gülümsedi.

Jisung gördüğü kişi ile kaşlarını kaldırdı. "Felix gelmiş."

"Ne?"

Jeongin hızla başını çevirip arkaya baktığı zaman ona gülümseyen Felix ile karşılaştı, Felix ona sırıtarak göz kırpmış sonra da "Changbin!" diye bağırarak zıplaya zıplaya arkadaşının yanına gitmişti.

Yanağını öpüp sandalyeye oturdu ve kaşlarını kaldırdı. "Makyajım nasıl olmuş? Güzel mi, güzel mi, güzel mi hı?"

Seungmin gözlerini kıstı. "Gay olmaya başlıyorum imdat."

Chan onun ensesine vurdu. "Ol da kurtulalım."

"Acıdı ya."

Changbin kıkırdadı. "Çok güzel olmuş, soruyor musun?"

"Ay, teşekkür ederim! Kahve içelim mi?"

Changbin ayağa kalktı. "Ben alırım."

O kahve almak için uzaklaşmaya başladığında Felix çantasını kenara indirmişti ki gelen "Felix," sesi ile kafasını kaldırdı ve yanında duran Jisung'a baktı. Kaşlarını kaldırdı. "Efendim?"