akılda takılanlar

1K 132 134
                                    

oy sınırı:30
yorum sınırı:70

bu kitabın aklımda güzel bir kurgusu var.umarım düzgün bir şekilde yapabilirim.

**

bölüm2

Lee Minho masada geçirilen zamanın büyük çoğunluğunu yedi gencin kafasını karıştırarak geçirmiş, en sonunda bastıran uykusuna yenilerek büyükçe esnemişti.

"Efendim yoruldunuz sanırım.Size odanıza kadar eşlik edebilirim."

Minho esnemesi bittiği gibi sesin geldiği yere baktığında onu karşılayan beyaza çalan düz sarı saçlarına tezat bir şekilde koyu kahverengi irislerle karşılaştığında fazlasıyla kendisiyle ilgilenen Jeongin'e nazikçe gülümsedi.

"Teşekkür ederim teklifin için Jeongin.Fakat bu sarayın kral adayı olarak sizleri odalarınıza kadar eşlik etmek isteyen taraf ben olmalıyım."

Chan, Minho'nun tavrı karşısında saçlarını dağıtarak kalktı.

"Hepimizin odasının aynı katta olduğunu söyleyerek içinize su serpebilirim o zaman."

Chan,Prensin daha demin değişen tavırları yüzünden farklı bir tonlama yapması dahi ikisinin arasında bir tartışma yaratabileceğini kendisine düşündürdüğü için elinden gelen tek seçenek ona zıt düşmeden onun bir omega için tasvip edilmeyen sözlerine elinden geldiğince şakacı bir tavırla yanıt vermeye çalışmaktı.

Zirâ bu omega hepsi için fazlasıyla cüretkardı.

Minho Chan'ın dediğiyle gülerken Hyunjin'in omuzlarını sıkarak "Eh, Hyunjinin ilgilendiği narin ayaklarımı yormamış olurum böylece.Ne mutlu bana." dediğinde Hyunjin istemsizce gülerek yanından ayrılıp kapıya doğru yönelen prensi izledi.Bu adam onun niye bu kadar dikkatini çekiyordu?

Hyunjin'in şu an aklında olması gereken şey kraliyetin başına geçmek olması gerekirken o önünde duran Minho'nun sıkı kalçalarında gözlerini alamıyor, saatlerce ona sahip olmak istiyordu.

Hyunjin bir anda zihninde artan kirli görüntüleri savmaya çalışırken gözlerini hızlıca yanında duran alfalar ve betalara çevirdi.

Sakinleşmesi gerekiyordu.

"Herkes kalktığına göre gidelim artık."

Minho'nun sesiyle Hyunjin iyice kendine gelirken daha deminki aklına gelen düşüncelerin az da olsa yaydığı feromonlardan anlaşılmamasını umuyordu.

"Seungmin ilk sizin odanız var sanırım hol girişinde."

Seungmin, prensin herkes hakkında bu kadar şeyi ezberlemesinin çok hoş bir davranış olduğunu düşünürken hafifçe eğilerek güzel omegayı onayladı."Evet Prensim."

"Lütfen yalnız kaldığımız süre boyunca benimle konuşmadan önce eğilmek gibi geleneksel tavırları sergilemeyin."dedi Minho gözlerini kendinin her bir yanında bulunup onu resmen kuşatan adamlara bakarak.
Bu uyarı yedi adam için de geçerliydi çünkü.

"Bu bize aşılanan bir şey."dedi Felix."Hemen siz dediniz diye kesebileceğimiz bir davranış değil maalesef."

"Rahatsız olsanız da alışına kadar bizi idare edin lütfen Prensim."

Minho konuşan çilli çocukta gözlerini gezdirirken ilk defa birisinin yüzünde gördüğü 'koyu lekeler'in ne olduğunu sormak için dayanamayarak ağzını açtı."İlk defa görüyorum da kusura bakma.Bu yüzündeki lekeler..."

Felix hızlıca ellerini yüzüne getirip yüzündeki çilleri saklamak istercesine burnu ve yanaklarını parmaklarıyla kapattığında fark etmeden Lee Minho'nun sözünü kesti.

Untouchable Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin