4- KESKİN VİRAJLAR

74 12 27
                                    

Merhabaa sevgili okur öncelikle hikayeme şans verdiğin için teşekkür ederim.

Bu bölümle ilgili yorumlarını benimle paylaşırsan çok mutlu olurum.

Bölüme geçmeden önce lütfen yıldıza⭐ dokun ve satır aralarına düşüncelerini bırak.

Keyifli okumalar ♡

Günce artık buz gibi olduğuna emin olduğum kahvesinden bir yudum daha aldı ve yüzünü ekşitti, "Aylin görürsem bir daha o herifi yavaş hızınız 150 diyeceğim. Her fırsatta dibinde bitiyor." dedi.

Bir yandan oje sürerken bir yandan Skype üzerinden Günce'ye Cihanla aramızda geçen diyaloğu aktarıyordum. Bahçede yaptığımız sohbetin üzerinden bir kaç gün geçmişti. Benden hoşlandığını ya da etkilendiğine dair bir hareketini yakalamamıştım açıkçası ama yine de böyle bir durum varsa arama koymam gereken mesafeyi ayarlamam gerekirdi. Kimseye boşa ümit vermek istemezdim. Dışardan bir göz ihtiyacım olduğu için en yakınıma anlatmaya karar vermiştim. Göz devirdim. "Sana göre herkes bana aşık zaten. Sadece nazik birisi yaşadığım durumun zorluğunu görüyor ve babamın nasıl birisi olduğunu da."

İkna olmadığını belirtircesine burun kıvırdı, "Öyle adamlar nezaketten ne anlar araştırdım adamı diyorum o gün davette gösterdiğin heriflerden tek farkı işini daha temiz yapıyor olması ya da arkasının daha sağlam olması. Ayrıca yaşadığımız olay bize koyar mı be valla biz Adanalıyız kızım. Güneşe mermi sıkarız biz iki maganda kurşunu mu korkutacak bizi peh.."

Söyleme şekli ve mimikleri ile ufak çaplı bir kahkaha patlattım. Olayın aslını bilmediği için "Ay yeter Günce valla ben o kadar düşünmedim adamın tavırları hakkında birde utanmadan araştırma yapmış ya. Hem ben Adanalı değilim korkabilirim."

O da kahkaha attı. "Yaparım tabii benim güzel kızımı kurda kuşa mı emanet edelim? Lütfen dikkatli ol ona karşı. Bana bak Aylin yolladın beni buraya sap gibi seni yapayalnız bıraktım orada manipüle olma sakın o yakışıklı karizmatik zengin adamın seni ağına düşürmesine izin verirsen bacaklarını kırarım senin."

Yine göz devirdim. "Kimin kime düşmesinden korkuyorsun acaba tüm uyarıları ben alıyorum. Tamam balım söz veriyorum o hain kurt beni düşürmeye çalışırsa ağına düşmem." Ojemin kapağını kapattım ve ellerime bakıp düzgün sürüp sürmediğimi kontrol ettim.

Gözlerinde endişeli bir ifade vardı, "Onun sana düşmesinden korkuyorum elbette başına bela almış olursun. Sen hem güzelsin hem de parlak bir kişiliğin var Aylin ekstra onun çevresindekilerden farklısın dikkatini çekmemeye çalış. "

Ofladım bu muhabbet çok sıkmıştı beni. "Kuzguna yavrusu şahin görünürmüş misali ama merak etme zaten öyle bir muhabbet yok aramızda olursa da olmayacağını söyleyip reddederim. Sen anlat Ankara nasıl bizimkiler nasıl nasıl idare ediyorsun ev bensiz nasıl..."

Kollarını göğünde birleştirdi, "Çok sıkıcı bizimkileri de zor idare ediyorum sürekli senin ne zaman döneceğini soruyorlar. " Gözlerini kaçırarak konuşmaya devam etti, "Şey aslında en çok Emir soruyor görsen nasıl özledi seni."

Söylediği şeye şaşırmadım Emir İstanbul'a geldiğim günden beri sürekli mesaj atıp nasıl olduğumu ne zaman döneceğimi soruyordu. Yanlış bir izlenim vermemek için kısa cevaplar verip konuşmayı sürdürmesine olanak vermeden konuşmayı kesiyordum. Yine Emir konusu açıldığı için tartışma çıkarabilirdim ya da beni çok bunalttığını söyleyebilirdim böylece bir daha açılmazdı belki böyle bir tepki vermem gerekiyordu ama yapamadım onun yerine bilgisayarın kamerasından Günce'nin mahcup duran yüzüne baktım, "Sağ olsun bende sizleri özledim" Gülümsedim ve "Peki başka ne var ne yok ben yokum diye eve erkek atmıyorsundur umarım." son kısmı sahte bir kızgınlıkla söylemiştim.

Çoban MatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin