Merhabaa sevgili okur öncelikle hikayeme şans verdiğin için teşekkür ederim.
Bu bölümle ilgili yorumlarını benimle paylaşırsan çok mutlu olurum.
Bölüme geçmeden önce lütfen ⭐yıldıza⭐ dokun ve satır aralarına düşüncelerini bırak.
Medyaya sevdiğim bir şarkıyı bıraktım.♥🎶
Keyifli okumalar ♡
Makyaj aynasının önünde makyajımda gerekli gördüğüm son rötuşları yapıyordum. Seçtiğim kahverengi elbisenin üst kısmı korse şeklindeydi ve etek kısmı belimden itibaren bollaşarak bileklerime iniyordu. Elbisenin korse kısmı göğüslerimin üst kısmını taşırıyordu. Bu kısım elbiseyi oldukça iddialı bir hale sokuyordu o yüzden kahverengi saçlarımı dalgalar şeklinde omuzlarımdan aşağı salıp boynumdaki boşluğu da zarif bir kolye ile doldurdum. Böylece dikkati dekolteden almayı planlamıştım. Kendimi hazır hissettiğimde oturduğum yerden kalkıp doğum günüm için hazırlanmış olan salona geçtim.
Muhtemelen çok kalabalık bir kutlama olmayacağı için babam evimizin salonuna bir kaç kokteyl masası yerleştirmeyi uygun görmüştü. Salon balonlar, ışıklar ve çiçeklerle süslenmişti babam hangi organizasyon şirketiyle çalışıyorsa iyi iş çıkarmışlardı. Bu evin kasvetli havasından kurtulmak kolay iş değildi. Kapı zilinin çalması ile organizasyon şirketinin ayarladığı ekipten bir kız kapıyı açtı ve misafirleri içeri aldı. Gelenlerle ayaküstü sohbet etmeye başladım. Yeni misafirler gelince de izin alıp onlarla ilgilenmeye başladım bu döngü herkes gelene kadar sürdü. Bunca tantanayı isteyen babam ortalıkta görünmüyordu. Herkes kendi halinde olmasını fırsat bilip babamı çağırmak için yukarı çıktım. Çalışma odasının önüne geldiğim de kapıyı tıklamak için hareketlenmiştim ki içeriden gelen sesler buna mani oldu. Yaptığımın yanlış olduğunu bilmeme rağmen içimdeki merakla kapıyı dinledim.
Babamın ikna etmek ister gibi bir ses tonu ile, "Elimden geleni yapıyorum. Daha fazla zamana ihtiyacımız olduğunu görmüyor musun Ejder?" dedi. Demek babamın konuştuğu kişi Cihandı. Bugün eve o kadar çok giren çıkan olmuştu ki o ne zaman gelmişti fark etmemiştim bile. Açıkçası onun doğum günüme gelmesini beklemiyordum babamın konuklarının hepsi eski aile dostlarımızdı. Muhtemelen iş konuşmak için buradaydı.
Çok geçmeden Cihan, "Bir anlaşmamız var Haluk. Bana yamuk yapmayı deneme, bunu düşünme bile." Tehditkâr ses tonu muhatabı olmamama rağmen ürpermeme sebep oldu. Babam, tehditlerinin altının boş olmadığı her halinden belli olan bu adama kazık atmayı düşünecek kadar aptal olamazdı. İçeri girip girmemeye karar vermeye çalışırken aşinası olmadığım bir ses ilişti kulaklarıma, "Abi biraz sakin ol. Haluk Bey anlaşmadan vazgeçtiğini söylemiyor. Sadece zaman istiyor. Öyle değil mi Haluk Bey?"
Cihanın tehditleri babamı etkilemiş gibi durmuyordu ya da bunu çok iyi saklıyordu ki sakin bir ses tonu ile cevap verdi, "Evet Cihan. Kaldı ki anlaşmadan vazgeçmek gibi bir niyetim olsa bunu direkt söylerdim. "
Kulağımın dibine birisinin "Heyecanlı bir konuşma mı?" diye fısıldaması ile olduğum yerde sıçradım ve ufak çaplı bir çığlık attım. Karşımda daha önce hiç görmediğim bir adam duruyordu. Saniyeler içinde kapı açıldı. İçeriden Cihan, Atakan ve en arkada babam olmak üzere üç kişi çıktı.
Cihan karşımda duran adama bir atak yapıp onu yakasından tuttu. Öfkeli bir ses ile "Ne yapıyorsun lan sen burada?" dedi.
Adam bundan hiç rahatsızlık duymuyormuşçasına ellerini kaldırdı ve gülerek, "Abi valla ben masumum. Sadece Aylin Hanıma selam vermek istemiştim. Neden bu kadar korktu anlamadım." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Matı
Roman d'amourBaşımı koltuğun sırtına yaslayıp gözlerimi kapattım. Yorgunluktan kısık çıkan sesim ile, "Bana bir masal anlat." dedim. Bir masal anlatırsa uyuyabilirdim. Uyku erişebildiğim en iyi kaçıştı. Başını koyduğu dizlerimde rahatsızca kıpırdadığını hisset...