Merhabaaaaaaaa
Yepyeni bir bölümle geldimmm
Bu arada bir şeyi netleştirmek istiyorum bölüm günlerimiz pazar bebişler. Bundan sonra her bölüm pazar günleri gelecek. Çünkü KPSS denen illete çalışıyorum :(((
Bu bölümle ilgili yorumlarını benimle paylaş ki kocaman gülümseyerek okuyabileyeyim.
Bölüme geçmeden önce lütfen ⭐yıldıza⭐ dokun ve satır aralarına düşüncelerini bırak.
Keyifli okumalar ♡
Soğuktan donarken Emir, Ege ve Mine'ye hitaben konuştum. "Abi yeter ya bir daha sigara içen kimse ile arkadaş olmayacağım." Sabah 9 gibi otobüsten inmişlerdi. Hasan amca ile onları otogardan almıştık daha sonra da onları sahilde bir yere kahvaltıya götürmüştüm. Kahvaltıyı ısrarlarımız sonucu mekanın iç kısmında yapsak bile, kahvaltı sonrası kahve için beni zorla açık alanda oturtmuşlardı. Tüm ısıtıcılara ve polar şallara rağmen resmen donuyordum.
Günce de benim isyan bayrağımı devralarak konuştu, "Aynen ya siz kendinizi öldürmeye tamamsınız diye bizi de soğuktan öldüremezsiniz."
Ege burun kıvırdı ve tüm tavrı ile, "Kız o zaman yapsaydınız şöyle dalyan gibi bir manita da ısıtsaydı seni. Yok yavrum yok sizi soğuk değil bu yalnızlık üşütüyor." dedi.
Lafı hemen Mine devraldı Fatih'e bakarak konuştu, "Bakın benim sevgilime hiç sesi çıkıyor mu? Çünkü benim varlığım seni ısıtıyor değil mi aşkım?"
Fatih, cevap vermek yerine kafa sallayıp Mine'nin yanağını öptü.
Yok canım ağlamıyorum gözüme yalnızlığım kaçtı. "Yok canım çocuk soğuktan hipodermi geçirdiği için sesi çıkmıyordur." Günceye baktım ve el çakıştık.
Mine göz devirdi. Emir henüz yeni yaktığı sigarasını söndürdü, "Çok üşüdüyseniz geçebiliriz." dedi.
Elimi gerek yok der gibi salladım. "Yok ya birazdan kalkarız zaten. E başka ne var ne yok Ankara bensiz nasıl?"
Ege lafa girdi, "Geçen gün sen yoksun tabii yine bizde eğlenmek için dışarı çıktık canlı müzik yapan bir yere gittik. Aklıma geldin aslında bilirsin pekte sevmem seni ama işte anne tarafın İzmirli ya senin dedim bir jest yapayım Aylin'e. İstek parça yolluyorum adama Sezen Aksu- İzmir'in Kızları bir kere yolladım söylemiyor iki kere yolladım söylemiyor. Sonra sinirlendim müzikte yüksek ya duyulmaz diye adama dedim ki 'Bu İzmirliler senin validen ile cima mı eyledi güzel kardeşim' ay o an da bütün sesler kesilmesin mi?"
Kahkaha attım. "Kesilmesin."
O anı yaşıyormuş gibi korku ile baktı, "Kız valla kesildi. Sonra adam geldi bizim masaya 'Sen ne diyorsun la bebe' diye. Apar topar çıktık biz dışarıya dayak yememek için. Bir daha gidemiyoruz oraya."
Mine güldü, "Adama açık açık sövdün. Az bile yaptı biz olmasak seni mermi diye sektirirdi mekanda."
Emir, "Aynen öyle işin özü bir mekana daha girişimiz yasaklandı." dedi ve Günce'ye baktı.
Günce elini ben masumum der gibi kaldırdı, "Ne yani beni aldatan eski sevgilimin çalıştığı mekandan orayı sarhoşken basıp olay çıkarttım diye mi atıldık sanıyorsunuz? Hayır hayır uyanın arkadaşlar. Bana yamuk yaptığı için atıldık yine mazlumun hakkı yendi yani. Avukat olmamın sebeplerinden birisi de bu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çoban Matı
RomanceBaşımı koltuğun sırtına yaslayıp gözlerimi kapattım. Yorgunluktan kısık çıkan sesim ile, "Bana bir masal anlat." dedim. Bir masal anlatırsa uyuyabilirdim. Uyku erişebildiğim en iyi kaçıştı. Başını koyduğu dizlerimde rahatsızca kıpırdadığını hisset...