Sare Aral'ın ağzından,
Hipnoz edilmiş gibi ânın içinde çıkamıyordum. Kendime gelebidiğimde öyle donuk bir şekilde hala mal mal bana bakıyordu.
Sessizliği ilk bölen o oldu." biraz geç bir tanışma oldu ama eğer çekip gitmeseydin daha erken olabilirdi, neyse içeri almayacakmısın?" dedi başıyla kapıyı gösterip.
Sorduğum bir soruya bile cevap veremezken şimdi evimde ne işi vardı bu herifin.
Kenara çekilerek geçmesi için müsaade ettim. Evin kapısı direk salona açıldığı için sormadan direk koltuğa oturdu yanındaki adamda arkasından geçtikten sonra tam önümde durdu. Birkaç saniye yüzümü inceledikten sonra dişleriyle kocaman sırıtıp elini uzattı.
"selam, Ales ben, sende bizim koca adamın sinirlerini hoplatan kız olmalısın" dedi.
gülüşü çok içtendi, dışardan gözüktüğünün çok tersiydi. Boyu 1.90, 1.95 civarı olmalıydı.hemen hemen burakla aynı boydaydı. Belirgin kasları vardı. Saçları gece kadar siyah Gözleri açık kahveydi. Hafif belli olan sakalları, Yüzüne göre orantılı bir burnu dolgun alt dudağı vardı. Çok sert gözüküyordu ama gülümsemesi onu bir çocuk kadar tatlı yapıyordu. Elini sıkıp salladım, gülüşüne karşılık bende gülümseyerek.
"sanırım o ben oluyorum"dedim.
Elimi çektiken sonra oda gidip Burak'ın yanına oturdu. Yanıma baktığımda Doruk yoktu. İçeriye doğru bakındığımda montuyla buraya doğru geliyordu.
"abla sıla çağırdı babasıyla kavga edip evi terk etmiş yine gitmem lazım"
konuşurken burak ve alese bir bakış attı.
"sorun olurmu"Kafamı hayır anlamında salladım. "hadi bekletme kızı haber ver bana da " diyip kapıyı açtım.
"bekle bir dakika" hızlı bir şekilde odama gipip cüzdanımdan iki tane iki yüzlük aldım. Hesabına her hafta para yatırıyordum aslında ama her ihtimale karşı yinede vermek istedim. Tekrar kapıya gittiğimde ayakkabılarını giyinmiş beni bekliyordu. Buraklara göstermemeye çalışarak parayı ona verdim.
"al bunu lazım olur belki".
Gülümseyerek parayı aldı.
"sağol ablam, lazım olursa hemen ara beni. Bu adamlara hiç güvenemedim onları iki dakikada yere seremeyeceğini bilsem yanından ayrılmazdım ama sıla bekliyor sesi çok kötüydü"
yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
"hadi öptüm" diyerek koşarak asansöre doğru gitti. Arkasından kapıyı kapatıp burağın karşısındaki koltuğa geçtim. Gözlerini hiç ayırmadan dikkatlice beni süzüyordu.
Bende onu süzünce sabahki gibi gözlerini kıstı. O kısınca bende kıstım.
"burda ne işin var" dedim.
"seni özledim" dedi sırıtarak.
"ciddi olurmusun biraz ne istiyorsun".
Gözlerini benden ayırmadan parmaklarını kıtlattı.
"sabah çok meraklıydın bir şeyleri öğrenmeye şimdi neden sormuyorsun"
dalgamı geçiyor. evime bunu söylemek içinmi gelmişti. Çattık ya. İfademi ciddileştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangınlar Bize Mi Ağlar?
Teen FictionElimdeki silahın şarjörünü değiştirdikten sonra onun işaretini beklemeyip arkamdaki adamlara dört parmağımı kaldırarak ileri işareti yaptım.Oyunun kurallarını şuan yeniden yazıyordum.Kafamı kaldırıp ona baktığımda zaten bana baktığını fark ettim. . ...