Bazı acılar kalpte başlar, kalpte büyür asla bitmezdi. Bazı yaralar iyileşmek ister,iyileşir sonra tekrar kanardı.
İnsanın kalbi yaşamak için atarken bedeni neden ölüm için arzu duyardı?
Kalbimden göğsüme yanan kor bir ateş gibi aktı yaşadıklarım. Deldi oraları. Hissizleştim belki de ama hâlâ kanayan yaralarım oluk oluk akmaya devam etti.
Sevdiklerimiz giderdi, gider ve arkada birtek seni bırakırlardı. ikiye ayrılan bir sapakta ikinizin farklı yerlere sapması gibiydi ölüm.Belki de ölen ben olsam diyorsun kanarmıydı yine bu kalp?
Ama benimde kalbim ölürse kim koruyacak onun hatıralarını?
Pamuk şeker sevdiğim için her gece bıkmadan yatağımın yanına bırakan o güzel yüreğini, her kızdığında abla ama ya diyip sızlanışını, yada herşeye rağmen çocuk kalmayı beceren o güzel kalbini.
Böyleydi işte belki oturup anlatsam günler yetmezdi onu benden dinlemeye.
Ama her anlatışımda her saniye kanamazmıydı bu kalp Gine.Yandı göğsüm,dağlandı kalbim, yokluğunla öldü ruhum miniğim.
Kadehler 4. Tura yenileniyordu. Ales çoktan sarhoş olmuş Burak'la Ufuk anladığım kadarıyla bir plan hakkında konuşuyorlardı. Viski şişesini yanıma alıp tekrar doldurdum. Tek dikişte içtim.
Tekrar ve tekrar. Geçer belki diye.Burak bir ara elime yavaş diyerek dokundu ama attığım bakıştan sonra birşey demedi. Kanıyordu işte yine.
Deli gibi sızlıyordu hemde.Şişe bitince hâlâ gram uyuşmamıştı beynim. İnsanlığın bile sorgulanır Sare Aral
İkinci şişeyi önüme çekip aynı şekil devam ettim.içtiğim her bardak içimdeki alevi daha da büyütüyordu. Ellerine doğup Ellerine ölürmüymüş canının parçası.
Ölürmüş.
Gram koruyamazmışsın. Saklarmıssın gözünden. Canı yanmasın dermissin birileri gelir hiç düşünmeden alırlarmış onu senden.
Bardağı doldurmayı bırakıp şişeyi kafama diktim. Bu günde ben sarhoş olmak istiyordum ben unutmak istiyordum. Olmazmıydı? Çocukken rahat bırakmadınız büyüdüm rahat bırakmadınız soktunuz kalbime tüm bıçakları bir kaç saat bende unutamazmıyım herşeyi?
Nefes bile almadan içerken Burak elimden şişeyi çekip aldı.yüzüne bile bakmadan ayağa kalkıp yürümeye başladım denizin kenarında. O kadar içmeme rağmen başım bile dönmüyordu.
Kuma battığı için botlarımı çıkartıp elime aldım. Denize daha da yaklaşıp ayaklarımı suya değdirdim. soğuktuGerçekler kadar soğuktu.
Ayaklarımla olduğum yerde suya şekiller çizmeye başladım.ilk önce kalp neden kalp bilmiyorum kolay diye belkide. Sonra benim için pamuk şeker ama aslında saçma sapan bişey. Suyun soğukluğuyla bu hoşuma gitmeye başlayınca istemsizce gülümsedim. Belki saçma sapan birşeydi belki dışardan bakınca komik bile gözüküyordu ama şuan benim için sadece bu hoşuma gitmişti.
Bu kadardı
Kendi halimde takılırken adım seslerini duyunca duraksadım.Arkama dönmedim yada bir şey demedim.sadece gelen ufak tefek seslerden onunda ayakkabılarını çıkarttığını anladım. Az önce yaptığım şeyi yapmaya devam ederken büyük vücudunu görmesemde yanımda hissettim. Oda bir şey demedi sustu. Sadece yanımda durdu.
belki bir yabancıydı bana ama anladı sanki beni.
Hissetti yanan şu kalbimi.
Bu sefer kuş çizmeye çalıştım. Ben ne olduğunu biliyordum belki ama dışardan Bakan birisi rastgele ayağımı savurduğumu düşünürdü.Oda bir şeyler yapmaya başlayınca istemsizce gözüm ona kaydı. Elindeki nerden bulduğunu bilmediğim dal parçasıyla benim gibi suya bir şeyler çizmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangınlar Bize Mi Ağlar?
Teen FictionElimdeki silahın şarjörünü değiştirdikten sonra onun işaretini beklemeyip arkamdaki adamlara dört parmağımı kaldırarak ileri işareti yaptım.Oyunun kurallarını şuan yeniden yazıyordum.Kafamı kaldırıp ona baktığımda zaten bana baktığını fark ettim. . ...