15.bölüm:Tut elimi

267 27 28
                                    

ciğerlerim yanıyordu, belkide biraz kalbim acıyordu.

soğuk bedenimi ele geçirirken belkide ilk defa kendimi bırakmak istemedim.Su bedenimi dibe çekerken kendimi kurtarmaya çalıştım ama yaptığım hareketlerden daha çok dibe batmaya başlayınca kendimi serbest bıraktım.Gözlerim kapandı son defa.

neden bilmiyorum ama belkide gelip elini uzatmasını bekledim.O an sadece yabancı bir adamın yardımını istedim.

Çünkü hayatımı mahveden insanların hayatını bitirmeden hiç bir şey bitsin istemedim.

İçimdeki küçük kız herşeyi kendine sen öğettin bunu neden öğretemedin? dedi.

Anısı vardır belki?

Acıtmıştır ciğerlerimi.

Yada su denilen şey çırpındırmıştır dakikalarca küçük kızın bedenini.

Su nefessizlik demekti.

İnsanın bedeninin içine su girerse hayat verirdi ama bedeni suyun içine girerse hayatını bitirirdi.

bir şey aynı anda ölüm aynı anda yaşam getirebilirmiydi?

Belkide oracıkta ölmek istedim

boğulmak istedim.

anılarla,acılarla.kaybedişlerin içinde değil suyun içinde boğulsam belki herşey biter dedim.

ama elimden tuttu biri çekti suyun üzerine.

Hissettim.

Gözlerim kapalıydı ama kalbimin acısının hafiflemesinden hissettim. Gözlerimi ne kadar zorlasamda açılmıyordu,sanki kalbim durmuştu ama ben yaşamaya devam ediyordum.Göğsümdeki hissettiğim şiddetli baskı tekrar acıttı canımı.

kalbim belkide günler sonra ilk defa acıdı,yada yaşamak için çırpındı.

tekrar uygulanan sert baskıdan sonra öksürerek yuttuğum suları çıkartmaya başladım.bir yandan öksürürken bir yandanda birisinin omzumu dürtüp durmasıyla oraya bakmaya çalışıyordum.

"İyimisin?"

Hala gözlerimi tam açmamıştım ama onun sesi olmadığını tanıyabilecek kadar ayıktım.

Başımı sağ tarafıma doğru çevirdiğimde Ufuk yanımda duruyordu.Ona baktığımda bakışlarını kaçırıp ayağa kalktı.ellerimden destek alarak oturdum.yeni yeni kendime gelmeye çalışıyordum,ama üzeri ıslaktı bunu fark etmiştim.

Elimi tutan Burak değil Ufuk'tu.

Hala içimde su varmış gibiydi.İstemsizce arada öksürmeye devam ediyordum.
Ellerimden destek alarak bu kez ayağa kalktım.Hala bakışlarını benden kaçırıp sürekli telefonuna bakıyordu.

"Teşekkür ederim"

Sesim her zamankinden kısık çıktı.
Başını kaldırıp bana baktı, ama hâlâ gözlerinde nefret vardı.

"Eyvallah"

Tanıştığımız günden beri nefretini hissediyordum ama sebepsiz olan şeyleri önemsemiyordum. Etraf zifiri karanlıktı.
Ne Burak nede Ales etrafta gözükmüyordu.

Etrafıma bakınırken omzuma dokunan elle irkilip,arkama döndüm.

Tam karşımda duruyordu.

Kıyafetleri ve saçları sırılsıklamdı,ıslanan saçlarını geriye doğru eliyle şekil vermişti.Gözleri her zamanki gibi tam göz bebeğimin içine bakıyordu.Tanrının belkide ona verdiğini en güzel hediyesiyle kulağıma fısıldadı.Sesi bir ruhun ona hayran kalabileceği kadar güzeldi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yangınlar Bize Mi Ağlar?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin