Üzerimdeki battaniyeye iyice sarılıp,elimdeki sıcak kahveden bir yudum aldım.evimin 52 kat yükseklikteki balkonunda saatlerdir oturuyordum.
Son maçımın üzerinden iki hafta geçmişti. O gece Burak'la konuştuktan sonra sabaha kadar yanımda beklemişti. işi çıktığı için o yokken gitmeyeyim diye kapıyı üzerime kilitleyip gitmişti. İstesem o kapıyı kırardım bile ama çok ağrım olduğu için yataktan bile kalkamamıştım.
aklımda oturmayan çok fazla konu vardı,herşey çok hızlı gelişmişti. Omuzuma doknuan elle arkama doğru döndüm.
"abla üşümedin mi artık?"
başımı hayır anlamında salladım,birkaç saniye gözlerime bakıp içeri girmeyeceğime ikna olunca yanımdaki sandalyeye oturdu.cebindeki sigara paketini çıkarıp bi tane sigara yaktı. Çok erken başlamıştı ama karışmaya hakkım yoktu insanın canı acıyınca saracak bir şey arıyordu.Paketi bana uzatıp "istermisin" diye sordu.bir ara çok fazla içiyordum ama maçlarda nefesim kesilmeye başlamıştı. Son 3 haftadır bırakmaya çalışıyordum ama çok zordu. Kafamı tekrar hayır anlamında salladım.Paketi cebine koyup dışarıya bakmaya başladı.ev çok yüksekte olduğu içi sadece bulutlar gözüküyordu ama geceleri şehrin ışıkları buraya kadar yansıyordu. Doruk birden sırıtmaya başlayınca ona döndüm.
O gülünce çok mutlu oluyordum,o benim herşeyimdi,o beni hayata tutan tek sebepti.
"niye sırıtıp duruyosun"
Sigaradan bir nefes daha çekti ,yoksa zehirmi demeliyim.
"küçükken seninle yıldızları izlerken hani bi kere hevesli hevesli bana gökyüzünden ev alacağım bize demiştin hatırlıyormusun?"
O günü hatırlayınca yüzümde buruk bir tebessüm oluştu. O gün aldığım darbelerin haddi hesabı yoktu konuşurken bile ağzıma kan doluyordu.
"eee ne olmuş dediysem"
gülmesi soldu birden, gözlerimin içine baktı.
"gökyüzünde bir evimiz var abla,bizim,bize ait olan, senin acı çekmediğin, nadirde olsa güldüğün bir evimiz var"
gözünden bir damla yaş yanağına süzüldü,
"beni koruduğun için teşekkür ederim abla. ben anne nedir hiç bilmedim ama ablanın tüm dünyaya değer olduğunu öğrendim.annem bile beni sevmedi ama sen sevdin abla.babam beni dövmesn diye her zaman önüme geçip beni korudun.bi kere yanlışlıkla sırtını görmüştüm geçmişin bütün izleri vardı.ben belki bazen unutuyorum ama sen her kendine baktığında hatırlıyorsun ve bunun sebebi benim,ben gerçekten özür dilerim.seni çok seviyorum abla beni hiç bırakma olurmu?"
her zaman duygusal yanını hiç saklayamazdı.bir erkeğin ağladığını ilk defa onda görmüştüm,oda böyleydi işte.
Acıttıklarında, birkaç damla hiçbir şey kalıyordu.
Anın etkisinden çıkmak için elimdeki kupayı önümdeki masaya bıraktım ve ona dönüp gülümsedim
"salak bırakırmıyım ben seni hiç" diye kalkıp kocaman sarıldım.
sarılmama karşılık verince bütün dünyalar benim oldu.
tüm dünyayı verseler ben onun gülüşünü hiçbirşeye değişmezdim. Ayrılıp tekrar yerime oturacakken yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yangınlar Bize Mi Ağlar?
Teen FictionElimdeki silahın şarjörünü değiştirdikten sonra onun işaretini beklemeyip arkamdaki adamlara dört parmağımı kaldırarak ileri işareti yaptım.Oyunun kurallarını şuan yeniden yazıyordum.Kafamı kaldırıp ona baktığımda zaten bana baktığını fark ettim. . ...