14.bölüm:Acıyla Bastırılan Özlem

253 32 16
                                    

Rüzgarın kaska rağmen saçımı savuruşu tenime deyişi bütün bedenimi rahatlatıyordu.Gaza biraz daha basarak hız göstergesinin 270 e gelmesini sağladım.Burak'ın arkadan hız arttırdıkça gelen gülüş seslerini duyabiliyordum.

Arabayla yetişemeyeceğimize karar verince benim fikrimle motorlarla gitmeye karar vermiştik. Burak'ın motorunu Ufuk sürüyor arkasında Ales vardı.Benim motorumda da Burak bana kalmıştı.Kendimiz hallederiz diyerek Burak diğer adamların gelmemesine karar vermişti. Motorun telefon tutucusunda duran telefonuma bakınca sadece 20 dakikamızın kaldığını gördüm.

R6'ma biraz daha yüklenip sınırları zorlamaya başladım.hız göstergesi artık 295'i gösteriyordu.Ufuk'lar oldukça gerimizde kalmıştı.Burak yetişmek için kendisi kullanmak istese de izin vermemiştim.Kızımı benden başka kimse kontrol edemezdi.Liman daha süre bitmeden görüş açımıza girince bende gülmeye başladım.

adrenalin iyi gelmişti.

Bizi fark edemeyecekleri bir yere park ettim.Burak inip kaskı çıkarttığında hâlâ gülüyordu,telefonumu alıp bende indim. Kaskı çıkarttığımda istemsizce bende sırıttım. Şuan saçma bir şekilde bu kaosun ortasında adrenalinden birbirimize bakıp gülüyorduk.

Gamzeleri güzeldi.

Yani her gamze güzeldi onunkisi değil.

Göz kırpıp gülümsedim.
"Yetişemeyeceğimize çok emindin oysa ki?"

Tekrar gamzelerinin ikisini de belli edecek şekilde gülerek sorgular gibi göz kırptı.

"Ben ne biliyim senin R6'n olduğunu?"

Bu şey kendisi hareket ediyordu sanki.

"He yani ben değilde R6 getirdi seni buraya"

Sinirlenmeye başladığımı fark edince bu sefer sırıtmaya başladı.

"E yani bu bebeğin hakkını vermek gerek şimdi"

"Bu bebek senin bebeğine taş çıkartır o  doğru ama"

Şuan açık açık meydan okuyordum.

"Diyosun?"

"Dedim bile"

"O zaman yarın görürüz kim kime taş çıkartıyor kim kimi taşın altında bırakıyor"

Bu hoşuma gitmeye başlamıştı. Kazanacağımı bildiğim her yarış güzeldi.

"Ben sert oynarım ama üzülme sonra"

Kafasını sağa çevirerek küçümseyici bir şekilde sırıttı bu sefer.

"Yarın akşam üstü kliniğin arkasındaki otobanda görüşelim Sare hanım, şimdi koşmassak yetişemeyeceğiz"

Dedikten sonra hızlı adımlarla yürümeye başladı. Bir anlık aklımdan çıkmıştı sanki herşey. Koşarak bende yanına yetiştim.varillerin olduğu yerin arkasına geçerek görünmeden izlemeye çalışıyorduk. Bir kaç tane adam kocaman bir gemiye tahtadan büyük kasalar yüklüyorlardı. Hâlâ burda ne aradığımızı kimse söylememişti, 2 kereden fazla sorduğum halde sessizlik dışında bir şey yoktu.

"Plan nedir?"

"Ufuklar hâlâ gelmediler büyük ihtimal onlar gelmeden başlamak zorundayız. Giriyoruz ve alıyoruz bu kadar"

Yangınlar Bize Mi Ağlar?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin