Biz kaldık mı yada 'biz' olmak için çok mu geç bilmiyorum ama , seni elimde olmadan çok özlüyorum. Ben bunları hak etmedim ilkim. Bu kadar acıyı , bu göz yaşlarını , bu gidişi , bu bitişi hak etmedim...
Boş gözlerle etrafa bakıyorum. Elime geçenleri gelişi güzel bavula fırlatıyorum arada. Damla arıyor sürekli , gözüm kayıyor telefona. Bakıyorum , dinliyorum çalan müziği ama açamıyorum telefonu. Ağlayacak çünkü biliyorum. Ve ağlarsa dayanamayacağım bunu da biliyorum. Gözlerimden akan yaşları durdurmaya çalışmıyorum artık. Biliyorum çünkü çok acıyor ve ağlamadan geçmeyecek. Aslında ağlasam da geçmeyecek. Sadece belki biraz iyi gelecek.
Bavulumu kapattım ve son kez evime baktım. Burda yaşadığım şeyler canlandı gözümde. Güldüğüm , ağladığım , onunla mesajlaştığım anları hatırlamak acı bir tebessüm oluşturdu yüzümde. Bir damla yaş aktı Gözümden ama silinmedi yüzümdeki gülümseme. Elimle sildim akan yaşı. Son kez gözlerimi gezdirip çıktım evden.
Umarım geri dönebilirim.
Havaalanına gittim. Uçağa binmeme dakikalar kalmıştı. Gözüm telefona kaydı. Damla arıyordu , açtım bu sefer. Ses çıkmadı hiç. Benim konuşmamı bekledi.
"Gidiyorum..."
"Veda bile etmedin. Böyle mi gideceksin." Bir hıçkırık koptu ağzından.
"Ağlama... lütfen. Veda edersem gidemezdim kardeşim , lütfen ağlama..."
"Öyle olsun bakalım , ama bunu asla unutmayacağım. Döndüğünde burnundan fitil fitil getireceğim."
"Seni özleyeceğim kardeşim."
"Bende seni özleyeceğim kardeşim... lütfen çabuk dön , seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum. Şimdi kapatmam gerekiyor uçağı kaçıracağım"
Kapattım telefonu. Gözümden akan yaşlara aldırmamaya çalışarak yürüdüm. Uçağın kalkış saatinin ertelendiğini öğrendiğimde birini daha aramak istedim. Neden bilmiyorum ama çok istedim. Ve bu isteğe karşı koymadım. Çıkardım telefonumu ve rehbere girip aradım. Teşefon çaldı , çaldı ve sonunda açıldı.
"Serçe"
"Efendim"
"Gidiyormuşsun"
"Gidiyorum"
"Neden peki"
"Senin yüzünden 3 yılım"
"Bu kadar mı iz bıraktım sende"
"Sen benim hiç kapanmayan yaramsın be adam , iz demek az kalır..."
"..."
"Sana gitmeden önce son bir şarkım var , lütfen dinle. Sonra bir daha sesimi duymayacaksın."
"Ben öyle bir şey istemiyorum Serçe..."
"Bana yaşattıkların hiç öyle demiyor ama Savaş..."
Ondan ses gelmeyince şarkıyı mırıldanmaya başladım.
"Son birkaç ay zor geçti
Sevgim değil sabrım tükendi
Biliyordun belki söyleyemedin
Gitmek istedin de gidemedinSeni bu yük altında bırakamam
Mutlu olmaktan alı koyamam
Yalnızlık bana zor değil ama
Alışmışım ben bu kavgayaBundan geceleri uyuyamam
Yastığımda kokun olmadan
Sormayın halimi hatırımı
Veda edin ben kaybolmadanGitsem buralardan
Arkama bile bakmadan
Senden tek istediğim
Anılarımızı saklamanSevmeyi unutma
Sen güzel seversin
Olmadı diye tanrıya
İsyan edemezsin""Kendine iyi bak 3 yılım. Sev , sevil ve en önemlisi mutlu ol. Görüşürüz sevgilim. Sana yazdığım satırlarda da dediğim gibi , bu sefer gitme sırası bende. Mutlu ol sevgilim... çok mutlu ol..."
Telefonu kapattım ve cebime attım. Gidip uçağa bindim. Öylece dışarıyı izledim hareket etmeden ,düşünmeden. Uçağın kalkışını , bulutları , uçak yükseldikçe altımda küçücük görünen dünyayı izledim. Üstüme çöken yorgunlukla kendimi uykunun kollarına bıraktım bir süre sonra.
🥀Gülüşünde Öldüm🥀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülüşünde Öldüm / Yarı Texting | TAMAMLANDI
أدب المراهقينİlk görüşte aşk Serçenin ruhunu öldüren bir adam Ve ruhunu öldüren adama aşık bir serçe Herşey bir bakışmayla başladı. Adam baktı , serçe aşık oldu. Adam güldü serçe öldü. Adamın gamzesi ortaya çıktı gülünce , serçe oraya gömüldü. Serçe üç yılını r...