-kralım,
Yongbok Hwang hyunjinden erken uyanmanın keyfini sürüyordu,güneş yeni yeni doğarken kuş sesleri sarayı dolduruyordu.
Yongbok mırıldanarak Hwangı çağırsa da kral hayatının en huzurlu uykularından birini yaşıyordu.
Yıllarca zorlu eğitimlerden geçmiş ve stresten uyuyamamıştı doğru düzgün,uyuduğu zamanlarda ise iğrenç kabuslardan uyanmıştı.
Hwang hyunjin erkeklerden hoşlanmasına rağmen küçük yaşta bile kendinden büyük kadınlarla olmaya zorlanmıştı,
Babasının yaşadığı rahat ilişkiler,annesinin bu olaylar karşısındaki umursamazlığı ve babasının bu eğlencelere bazen onu da davet etmesi,
Midesini bulandırıyor ve rüyalarına bile
giriyordu.Bu minik çocuğun kokusunu soluduğunda tüm yaşadığı şeyler bir anda siliniveriyordu.
İkisi de çırılçıplakken yongbok ayaklarını Hwangın bacaklarına sürüp onu hissetmeyi seviyordu.
Adamın uyurken bile aralık olan dudakları çok şirindi.Böyle güzel ve naif bir yüzle sinirli bakması bile güzel geliyordu çocuğa.
Biraz daha anın tadını çıkarmak adına adamın göğsüne sokuldu ve elleriyle yüzüne küçük dokunuşlar yapmaya başladı.
Avustralya seferinden sonunda dönebilen Bang chan kuzeni yongboku görmek için can atıyordu.
Yengesinden haz etmese de kraliçe olmasına sevinmişti çünkü böylece çok sevdiği kuzeni de rahat şartlar altında yaşayabilecekti.
(Joseon döneminde avustralya aslında yeni keşfediliyo ama chan da normalde oralı olduğu için siz o taraftan geldi diye düşünün,avustralya diye bir ülke o yıllarda olmasa da)
Chan saraya adım attığında güzel bir karşılama almıştı,sonuçta prensin birinci dereceden yakınıydı.
Kralı veya yongboku beklerken jeongini karşısında bulmayı asla beklemiyordu ki bu kadar büyümüş olması da onu şaşırtmıştı.
Jeongin chana çok düşkündü,chanın felixi koruyup kollamasına bile özendiği için chan olmadığı zamanlarda hep kendisi korumuştu felixi."Hoşgeldin chan hyung."
Kocaman gülümsedi chana ve chan o anda jeonginin gamzesine takılı kaldı.Gamzesi her zaman onu çok şirin gösterirdi ama şuan şirinden ziyade oldukça karizmatik görünüyordu.(Tabi kocam istednsjjs)
"Hoşbuldum prensim,çok yakışıklı olmuşsunuz görmeyeli."
Jeongin açık sözlü adama tekrar gülümsedi,heyecanını tutarak adamı misafir odasına yönlendirdi.
"Siz dinlenin hyung ben yongbok uyandığında bilgilendiririm."
Tam arkasını dönüp gidecekken chan seslendi."Hwang jeongin"
Heyecanla chana geri dönünce adamın oturduğu yerin yanındaki boş alana elini vurduğunu gördü.
"Biraz konuşalım mı? Yani yongbok gelene kadar."
"Almanız gereken kişi sarışın ve çilli bi çocuk,kraliçenin oğlu ve onu genelde kralın yanında bulursunuz."
-Efendim peki,çocuğu canlı mı getirelim?
"Kılına zarar gelmemeli..."
Arisu yamazaki elindeki şaraptan birkaç yudum alırken sınır çatışmalarının intikamı için gün sayıyordu.
Hwang hyunjinin sarayındaki en önemli varlık kendi eline geçerse,
Anlaşmalar da kendi aleyhine dönecekti.ADamin soyadini aldim ismini alice in borderlanddaki isim yaptim kento askim sorry seni cok seviom muck.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORBİDDEN PRİNCE~HYUNLİX
Fiksi Penggemar"Benden uzak durun kralım!" ...... "Bu yanlış" 16.yüzyıl joseon dönemi Hyunlix !fanartlar bana ait değildir!