Bahçede geziniyodum,hanbogumun belini iyice sıktıktan sonra bana doğru koşan kişiye baktım.
-Heyy yongbokk
"Minho dur koşma"
Minho bana sıkıca sarıldıktan sonra
gülerek ayrıldı.-Günışığım benimm
Saçlarımı iyice karıştırdıktan sonra annemi fark etti.
-Annen tam olarak ne yapıyor?
"Aslında tam olarak bilmiyorum ama sanırım babamın mezarını ziyarete gidecek ve onun için çiçek topluyor."
-Sence de çoğu zaman kraliçe gibi değil de prenses gibi davranmıyor mu?
Gülümseyerek konuştum
"Belki de bilemiyorum."
-Hadi gel seni çıkarayım,sıkılmadın mı bu saraydan??
"Minho Kralımız görürse ikimize de ceza verir bilmiyor musun?"
-Görmezse vermez.
Güven vermeyen gülüşüne yine de güvenerek peşinden ilerledim.Annem ikimize baktıktan sonra yine imalı imali güldü.Bense bu durumdan hoşlanmıyordum çünkü öyle bir şey yoktu.
Minho soylulardan biriydi ve benden 5 yaş büyüktü.Kralımızın beni zorla gönderdiği dövüş derslerinde tanışmıştık.
Kralımız bir ara ikimizin görüşmesini yasaklamıştı çünkü saraydan kaçıyorduk ve Hwang hyunjin bu yüzden bir defasında çok endişelenmişti.Başka bir seferinde ise bizi aramak için tek başına çıkmış ve iyi ki de çıkmıştı.
Çapkın minho şehirde beni yalnız bıraktığı için hırsızlar tarafından açık bir yem olmuştum,Hwang hyunjin beni kurtarmasaydı...
Şimdi ise minho atı çıkışa doğru son hızla sürerken hiç pişman değildim,Kralımız zaten son zamanlarda benimle hiç ilgilenmiyordu.
Alnımdan öpmesinin ardından bir daha yüzünü görememiştim.
Odasına gittiğimde ise misafirim var diye almamıştı beni,misafirin kim olduğunu sorduğumda ise bir cariye demişti.
Cariyesiyle uğraşmaktan beni düşünmezdi zaten.Minhonun belini sıkıca tutarak etrafı izlemeye başladım.
Hyunjinden:
Jisungu kapıyı çalış şeklinden tanıdığım için içeri çağırdım:
-Gel jisung daha fazla kapıya vurma
İçeriye büyük bir hışımla girerek ayaklarını yere vura vura yanıma geldi ve selam vermesi gerektiğini hatırlayıp eğildi.
"Bıktım artık o çiyandan"
Sıkıntıyla nefes verdim yine kim bilir kimden bıkmıştı.
-Kimmiş bakalım o çiyan
"Kim olacak biricik prensiniz yongbok!"
İsmi ile tüm tüylerimin havaya kalktığını hissettim.Tam olarak sekiz gündür görmediğim güzel çocuğun ismini bir anda duymak beni sarsmıştı.
-Ne olmuş yongbok'a?
"Ne olacak minho ile kaçmışlar yine"
O anda jisungun ağlaması bile umrumda değildi,yerimden kalkarak odanın çıkışına yöneldim.
Yongbokun korumasız çıkması yasaktı hele de minho denilen çapkınla,
Bu sefer ikisini de güzel bir ceza bekliyordu,
Tabii önemli olan öncelikle yongbokun benim sarayıma sağlıklı bir şekilde geri dönmesiydi.Çünkü hava akşama doğru soğuk oluyordu ve benim güzelim çok fazla narindi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FORBİDDEN PRİNCE~HYUNLİX
Fanfiction"Benden uzak durun kralım!" ...... "Bu yanlış" 16.yüzyıl joseon dönemi Hyunlix !fanartlar bana ait değildir!