Genç adam elindeki boya paletini yere bırakıp çizdiği resime son kez bakmıştı.Sanatla ilgilenmeyi fazlaca seven ama bunu asla paraya dönüştüren biri olmadı.Sadece eline fırçaları alınca ruhunun bütün yorgunluğunu önündeki tuvale döküyormuş gibi hissediyordu.Ailesi ile apartman katında yaşayan sakin ve sessiz biriydi.Ünüversiteyi bitirememişti, ilgilendiği meslek ailesi tarafından kabul edililmiyince tek çareyi ünüversiteyi bırakıp bir şirkette çalışmakta bulmuştu.
Hızlıca banyoya ilerleyip kısa bir duş aldıktan sonra ,dolaptan eline gelen beyaz bir tişört ve siyah bir pantolonla son kez aynadan kendine bakıp odadan çıkmıştı.Evde kimse yoktu çünkü hepsi çalışıyordu ve hergün bunu fırsat olarak kullanıp resim yapardı.Ama sanırım bu sondu çünkü iş hayatına atılması gerekiyordu en azından ailesi böyle istiyordu.Evden çıkıp durağa doğru hızla yürümeye başladı.İlk iş gününde geç kalmak istemiyordu. Otobüs gelince insanlara çarpmamaya özen göstererek boş bir yere oturdu.Sonra çevresine bakıp yaşlı yada hamile bir kadının olup olmadığını kontrol etti neyseki yoktu. Kafasını cam tarafına çevirip dışardaki insanları izlemeye ve onların nasıl giyindiklerini yorumlamayı da ihmal etmedi .Bu aktiviteyi küçüklüğünden beri çok severdi ve her zamanda yapardı.Şirketin yakınında duran otobüsle yavaşaça inip etrafına bir göz gezdirmişti.Şirket sandığından da büyüktü ve genç adam onu nasıl kabul ettiklerini hâlâ şaşırıyordu.Çünkü gerçekten önemli bir şikeketti ve yine gerçekten burda çalışan herkesin özenle ve ayrı ayrı seçildiğini duymuştu.Daha fazla oyalanmadan çekingen adımlarla koca binaya girmişti.Kimseyi tanımıyordu ve genel olarak asosyel bir kişiliğe sahipti nasıl arkadaşlık kuracağı hakkında hiçbir fikri yoktu ama şu an önemi olan bu değildi.
"Şey merhaba ben iş başvurusu için gelmiştim de"
"Ah merhaba adınızı alabilir miyim? "
"Jungkook...Jeon Jungkook"
"Bir dakika beklemenizi rica edicem"
"Tabi"Kadın bilgisayarla ilgilenmeye başlayınca genç adam etrafına göz gezdirmeye başladı baya lüks bir yerdi ve temiz.
"Bay Jeon,Bay Kim'in odası en üst katta."
"Ah teşekkürler"
"İsterseniz size yardımcı olabilirim"
"Hangi konuda?"
"Bay Kimin odasını size gösterebilirim"
"Ah gerek yok ben kendim bulabilirim yinede teşekkür ederim"
"Herzaman..."Daha fazla oyalanmadan asansöre doğru ilerledi. Tıklım tıklım olan asansöre ilerleyip aralarına sıkışmaya çalıştı en köşeye geçip üst kata doğru çıkan asansörle insanlara temas etmemeye özen göstererek küçüldükçe küçüldü. Asansöre durunca açılan kapıyla herkes kendi arasındaki sohbeti kesmiş ve hızla asansörü terk etmeye başlamıştı. Gelen kişinin kim olduğuna bakmaya çalışan jungkook birinin omzuna çarpmasıyla öne doğru hafif bir sarsıntı yaşamıştı. Hemen toparlanıp kafasını kaldırmış göz göze geldiği adamla dengesini bir kez daha şaşırmıştı çünkü şu an karşısındaki adam fazlaca yakışıklı biriydi yada ona öyle geliyordu. Boşalan asansörün içinde sadece jungkook kalmıştı. Ve neden herkesin bir anda çıktığını çözememişken karşısındaki adam derin bir nefes çekmişti içine.Hemen yan tarafında gorile benzeyen adam Jungkook'a doğru bir adım atınca az önce yakışıklı bulduğu adam eliyle durmasını işaret etmişti. Burda ne döndüğü hakkında hiçbir fikri olmayan genç adamın tek anladığı şey şu öndeki adamın önemli biri olduğuydu. Yavaş adımlarla asansörün içine giren o önemli adam ve hemen arkasında gorile benzeyen koruma girip asansörün kapısının kapanmasını bekledi. İçinden keşke diğerleri ile birlikte inseydim diye geçiren jungkook nedenini bilmediği bir şekilde geriye doğru bir adım atmıştı. Sanırım o gorilden korkuyordu çünkü genç adama o kadar tuhaf bakıyordu ki korkmaması elde değildi önünde Tanrı'ya benzeyen adam ise sadece derin nefesler alıyordu. Şu an çok değişik bir ortamdaydı ve bir an önce burdan çıkmak istiyordu. Asansör durunca ilk önce göril çıkıp orda dikilmeye başladı. Sanırım patronunun çıkmasını bekliyordu ama karşımdaki adam sadece hareketsiz dikiliyordu.Jungkook daha fazla beklemeden karşısındaki sırtını dönmüş adama çarpmamaya özen göstererek yanından geçmişti.Çevresine bakınca herkesin ona şaşkın ve değişik gözlerle baktığını farketti. Bu şirkette kesinlikle bir sorun vardı çünkü kimse normal değildi. Arkasına baktığında o yakışıklı adamın çoktan çıktığını görmüştü. Önüne çıkan ilk kişiyi durdurup soru sormuştu.
"Şey pardon bay Kim'in odası nerde"
"Hemen şu sağdaki ilk oda"
"Ah teşekkür ederim"
"Rica ederim"Adamın söylediği gibi ilerleyip sağdaki ilk odanın kapısını iki defa tıklatmıştı.
İçeriden gelen 'gel' komutuyla üstünü hafifçe düzeltip kapı kolunu indirdi....
Yeni bir fic umarım okunur ve sevilir