16.

91 12 7
                                    


Kim Taehyung

2 Gün Sonra

"Korkak!"

Genç adam tükenen gücü yüzünden sadece bağırmakla yetiniyordu.Yüzü yaralarla kaplı kolları zincir nedeniyle morarmış,karnındaki açık yara,sırtındaki zincir ve kemer izleri ile ayakta durmakta güçlük çekiyordu bu acılara katlanması yetmiyormuş gibi kollarından asılmıştı.Ama fziziksel acısından daha ağır ve baskın bir acısı dahada vardı.Kalp ağrısı...deli gibi kalbine vurup durmasını istiyordu.Jungkook'u özlüyordu ve bu sekiz aydır her saniye git gide artan bir özlemdi. Burdan çıkıp sevgilisinin kollarına gitmek istiyordu kokusunu,gülüşünü gözlerindeki galaksiyi istiyordu.Lanet olsun onca koruması ne sike duruyordu neden kimse onu bulamıyordu,burası neresi.Aklı o kadar karışık ki burdan nasıl çıkacağını kestiremiyordu.Plan yapması gerekiyor ama olmuyordu ve bir kaç saat sonra ölü bilinicekti.

"Neden burdan kurtulamıyorum"
"O...o çok üzlücek lanet olsun böyle olmamalıydı."

Açılan kapıyla genç adam hızla dikleşmişti.İçeri giren her zamanki iki koruma ve arkalarından giren patronlarıyla herzaman olduğu gibi yerlerine geçip oturmuşlardı.

"Dün onun gördüm.Gerçekte daha yakışıklıymış ağzının tatını biliyorsun Kim"

Genç adam duyduklarıyla hızla ileri atılmıştı.Kimse sevgilisi hakkında böyle konuşamazdı.Hele ki o asla.Kararan gözleriyle resmen öfke saçıyordu. Korkutucuydu ve o odadaki herkes zincirler olmasaydı sonlarının ne olacağını az çok tahmin edebiliyorlardı.O sinirle sertçe çektiği zincirin kollarını tahriş ettiğinin bile farkında değildi.Boynundaki damarlar ortaya çıkmış,sinirden kızaran yüzüyle karşısındaki adama ulaşmaya çalışıyordu.Onu öldürmek param parça yapıp yakmak istiyordu hayatında kimseyi bu kadar fazla öldürme isteği ile yanıp tutuşmamıştı.Kan istiyordu onun kanını istiyordu aç bir vampir misali.

"Kim Taehyung zayıf noktanı bulmuşken bu zincirlerden kurtulsan bile bana zarar veremezssin,onun canını almam sanyelerimi alır.Bunu ikimizde çok iyi biliyoruz"
"Sedece...dua et dua et ki bu zincirlerden kurtulmayayım"
"Ölürsem öldürürüm"
"Burdan kurtulucam bunu biliyorsun ve ilk işim senin ecelin olmak"
"Son bir saatin kaldı Kim"
"Sikik oruspu"

Jeon Jungkook

"Alo jungkook seni bekliyoruz nerdesin?"
"Geliyorum anne de neden sabah sabah gelmemi istiyorsunuz bugün burda kalıcaktım"
"Önemli olmasaydı seni çağırmazdım oğlum hem jiminde geldi seni bekliyoruz"
"Peki yarım saate orda olurum"
"Tamam bekliyoruz"

Genç adam telefonunu kapattıktan sonra önünde duran taksiye binmiş hızla yolu tarif ettikten sonra arkasına yaslanıp ormanlı yolu izlemye başlamıştı.Evinin önünde duran taksiye ücreti verip arabadan inip hızla kapıya doğru ilerledi.Cebinden anahtarı çıkrıp kapıyı açtıktan sonra içeri adımladı ama evden ses gelmiyordu.Arkasındaki apıyı kapatıp içeriye girmişti. Gördüğü manzarayla şaşırmştı.Her yer süslenmiş masanın üstünde duran kocaman bir pasta ve hep bir ağızdan söylenen o klasik söz .'Doğum günün kutlu olsun'.Evet bugün 1 Eylül'dü.O kadar dalgın ve mutsuz'du ki bugün onun için en güzel ve mutlu geçtiği gün olduğunun farkında bile degildi.Doğum günlerine bayılırdı ama şu an en son yapmak isteyeceği şey bile değildi bir kutlama.Onlar sarılıp kutlarken bir anda genç adamın telefonu çalmıştı.Hızla eline aldığı telefona bakmıştı.Polis merkezinden arıyorlardı.Gözlerinin içi parlayan genç adam aramayı hızla yanıtlayıp heycanla konuşmuştu.Çünkü onu bulduklarında iletişime geçeceklerini söylemiştiler.

"Alo"
"Bay jeon?"
"Benim evet buldunuz mu onu?"
"Üzgünüz ama Bay Taehyung'un az önce Han nehrinde cesedi bulundu.Haftalardır deniz altında olduğu için yüzü tanınmaz hâlde,üzerindeki kimlikle kim olduğunu öğrendik.Üzgünüz"
"N-ne?"

Genç adam duyduklarıyla daha fazla dayanamayan bedeni ve kararan gözleri ile yere yığılmıştı.


Bir Kaç Saat Sonra

Ağırlaşan göz kapakları eşliğinde yavaşça gözlerini açmıştı.Hastanedeydi ve ailesi başına dikilmiş öylece bekliyorlardı.Hızla beynine nufus eden saatler önceki konuşmayla hıçkırıklar eşliğinde ağlamaya başladı.Hazmedemiyordu.Hıçkırıklara bir de çığlıklar eklenmişti.Aikesi tutmaya ve sakinleştirmeye çalışıyordu ama olmuyordu güçleri yetmiyordu.

"TAEHYUNG!"
"O ÖLMEDİ!"
"Taehyung ölmedi,ölemez.Yalan söylüyorlar!"

"Jimin doktor çağır hemen!"

"O ölemez!"
"Yalandı.Yalan söylediler!"
"O ölmedi"
"Yalvarırın bir şey söyleyin o ölemedi "
"Hayır.Hayır ölmedi o hayır!"
"Anne yalvarırım bir şey söyle!"
"Beni bırakmaz o!"
"Söz vermişti!"
"Ölemez!"

İçeri giren doktor hızla seruma sakinleştirici enjekte edip etki göstermesini bekledi.Sinir krizi geçiren genç adam buğulu görüş alanıyla hıçkırarak yerinden kakmaya çalışıyordu ama bileklerine sarılan kollar buna engel oluyordu.Bağırıyordu ama ne dediğinide bilmiyordu.İçi parçalanıyordu,kalbi bu kadarını kaldıramıyordu.Canı çok yanıyordu kendini hiç olmadığı kadar eksik hissediyirdu.

"Ölmedi"

Yavaş yavaş etkisini gösteren sakinleştiriciyle gözleri tekrar karanlığa bürünmüştü.


Kim Taehyung

"Ölüm haberlerin yayıldı Kim Taehyung ilk öğrenen sence kim tahmin et."
"Ah tahminin yok mu dur ben söyliyim o zaman.Jeon Jung-"
"Onun adını anma oruspu çocuğu"
"Ne ögrendim biliyor musun?Bugün doğum günüymüş"
"Ne?"
"Ah bilmiyor muydun?düşünsene doğduğun gün sevdiğin adamın öldüğünü öğreniyorsun ne drama ama"
"Siktiğimin piçi sevdiğin herkesi tek tek gözünün önünde öldürücem o zaman görüceksin dramayı"
"Her zamankisi gibi boş tehdi-"

Hızla açıla kapıyla sözü yarıda kesilmişti.

"Bay Rawoon etrafımız sarıldı Bay Min adamları ile gelmiş"
"Ne!?"
"Bir an önce burayı terk etmeniz gerek"
"Hazırla arabayı geliyorum"

Koruma çıktıktan sonra genç adam hızla konuşmaya başladı

"İşte şimdi kartlar değişiyor"
"Seni öldürmeden bir yere gideceğimi düşünmen garip"

Belindeki silahı hızla çıkarıp genç adamın anlına doğrultmuştu.

"Yolculuğumuz buraya kadarmış Kim Taehyung."
"Merak etme Jungkook'a çok güzel bakıcam.Babamın yapamadığını yapıp sevdiğini elinden alıcam."
"Sikik oruspu çocuğu baban o ölümün on katını hak ediyor.Annemi çaldınız bizden bunun bedelinide o it baban ödedi.Seninde ödeyeceğin gibi "
"Biz mi çaldık anneni senden,asıl senin o baban yüzünden öldü o gece o kazayı baban yaptı.İkisinin ölümünden de baban sorumlu."
"Sikik baban annemi kandırmasaydı o gece o kaza olmıycaktı"
"Umrumda değil ikiside geberip gitti"
"Seni geberticem"
"Kaybettin Kim Taehyung"

Ve hemen ardından gelen mermi sesi.

Bitti biraz geç geldi üzgünüm.

K.T.H.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin