GEÇMİŞ GÜNLERİ ÖZLEMİŞSİN..20

16 6 0
                                    

Jimin kendinde güç toplayıp elini Kookun elinin üstüne koyarak sertçe onu itdi. Kısılmış sesle

"Sen dövmekten, sikmekten, becermekten, inletmekten başka bir şey yapmıyorsun zaten. Bunu biliyorum. Sen yaparsın. Sen canavarsın. Yalnız bir şeyi unutma ben onlarla çalışacağım. Bunuda sen unutma. Onlara söz verdim. Beni öldürsende dönmem sözümden."

Kook elini Jiminin boynuna geçirip kendine çekti. Jimin onu iterek ona bir yumruk atdı. Jiminin yumruğundan Kookun dudağı kanadı.
Jimin sinirle

"Yeter artık! Bıktım senden. Git sevgilinle eğlen. Onu inlet altında. Benden uzak dur. Anladınmı?. Biz sadece para ve ev için evlendik. Bu bir gerçeklik. Anla bunu artık. "

Jimin gitmek isterken Kook onu bileğinden tutup durdurdu. Ağzındakı kanı tükürerek, kolunun tersiyle dudaklarını sildi. O Jimini kendine çekip duvara yasladı. Sonra sinirden Jiminin yanındakı duvara yumruk attı. Jimin korkudan yere düştü. Yere düşen Jiminin yüzü masaya çarptı. Onun dolgun dudakları yine kana boyandı. Kook Jiminin üstüne tırmanarak ona tokat atacakdı, ama aklına daha sinsi bir fikir geldi. Kook Jiminin kulaklarına yaklaşarak sinsi gülüşle fısıldadı.

"Bu gün eğlenelimmi sarı civciv?Ha ne dersin?"

Jiminin canı yanıyordu. O artık dudağının acısından ağlamaya başladı. Yüzü korkudan alev alev yanıyordu. Dudaklarından kan yanaklarına yayılmıştı. Gözyaşlarıysa süzülüyordu yanaklarından. Kook Jiminin üstünden kalkıp onu bileklerinden tutup kaldırdı. Kook Jimini kucağına alarak kendi odasına gitmek için merdivenleri kalkmaya başladı. Jiminse sadece ağlıyordu çaresizce. Ne yazıkki bir şey yapamıyordu. Jimin gözyaşlarını durduramıyordu. Bu yaşlar korkudanmı ya da acıdanmı onu anlamıyordu. Jiminin dudağı çok fena acıyordu. Yalnız Jimin biliyordu. Bu sefer suç kendisindeydi. Sınırları aşmıştı. Kooku delirtmişti. Hemde en son sınıra kadar delirtmişti bu canavarı. Cezasını çekecekti. Mecburdu susacaktı. Kook Jimini sertçe yatağa fırlatdı. Kendi kemerini çıkarıp Jiminin üstüne çıktı. Elindeki kemerle Jiminin elini kaldırıp yatağın baş ucuna bağlamak isterken vaz geçti. Diger eliyle Jiminin pantalonun kemerini çıkartarak kendi kemeriyle birge yere fırlattı. Sonra sinsice gülerek kahkaha atdı. Boğuk sesle

"Zaten bu kemer birazdan sana gerekli olmayacak. Geçmiş günleri çok özlemişsin galiba sarı civciv."

Jimin acı dolu sesiyle ağlıyordu. Hıçkırıklar boğazına dizilmişti. Yutkunamıyordu zavallı. Jimin kırık sesiyle.

"Ne olur yalvarıyorum bunu yapma. Bir daha yapmam. Sadece ödevler için sonra ondan uzak duracağım. Bana yaklaşmasına izin vermeyeceğim. Söz veriyorum ne olur yapma."

Kook onu dinlemiyordu. O an Kook hırçın sesle.

"Bunu sen istedin. Soona hanımlardan gekdikten sonra sana dokunmuyordum. Kendimi tutuyordum. Her şeye rağmen sakin kalmaya çalışıyordum. Sana iyi davranmak için her şeyi yapıyordum. Sen kendin kaşındın Jimin. Ben de kaşınıyorsan kaşıyalım dedim. "

Kook ona adıyla seslenmişti.*Jimin* demişti. Bu çok korkunçtu. Kook ne zaman Jimin söylerse o bu zavallını odada kapatır. Sabaha kadar karanlıkta tutardı. Jimin bunu adı kadar iyi biliyordu artık.

Kook Jimine yaklaşıp parmaklarını Jiminin dudağına sürdü. Sonra Jimine bakarak sadece kendine nefret etdi. Neden bu hale geldiğini kendiside bilmiyordu. Ama söz konusu Jimin olunca ona delirmek için 1 dakika yetiyordu.

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Yeni bölümle sizinleyim. Okuyan her kese teşekkürler

Melek arkadaşım Eladenizim iyiki varsın seni seviyorum. Her şey için teşekkürler.

METANOİA...... JİKOOKМесто, где живут истории. Откройте их для себя