METANOİA...... JİKOOK

AZRAİL...1

Herkese merhaba yeni kitapla geldim umarım beyenirsiniz.
Kitapta tecavüz ve şiddet yok. Sadece iki üvey kardeşin yaşamları ve bir birlerine olan anlaşılmayan duyguları var. Çok rica ederim kitap hoşunuza gitmiyorsa sadece okumayın.
Okuyan her kese teşekkür ederim.
""""""""""""""""""""""""""""""""""'""""""""""""'************************************

Jimin sadece arkadaşlarıyla konuşup gülüyordu. Ama zavallı nerden bile bilirdiki azraili onu uzaktan izliyor. Bir anda Jungminin Jimine sarılmasıyla Jimin ve Kookun gözleri kesişmişti. Jiminin gözleri o an sinirden dudaklarını kemiren, ellerini birbirine sıkıp deli gibi ona bakan Kooka takılmıştı.

Jimin içindeki korkuyla eve doğru yürüyordu. Kook onu uzaktan görmüştü. Jimin o an anlamıştı bu gün Kook yine onu karanlık odada kapatacaktı. Jiminin odasının ışıkları dışarıdan kontrol ediliyordu. O yüzden Kook her zaman Jimini karanlık odada korkuta biliyordu.

Kook eve erken dönüp Jiminin odasına doğru yürüdü. O minik adamı odasında bekleyecekti. Sakince kapının önünde oturup bekledi sabırla.
Jimin evin önünde durup kapıyı açtı. Eve girip direk odasına doğru yürüdü. Kooku odanın önünde görünce nefesi kesildi. Kook sinirle ona bakıp sert tonla

"Gir odaya yoksa sana kötü olacak. Çabuk ol"

Jimin kaçmak istesede  Kook izin vermedi ve onu kolundan tutub odaya sürükledi. Sonrada yatağın yanında kolunu burakıp sert sesle

"Burada dur yoksa sahiden sinirimi seni döverek çıkaracağım. Usluca bekle sarı civciv"

Jimin o an anlamıştı Kook yine onu anahtarla kapatacaktı. Jimin kısık sesle

"Hayır yalvarırım bunu bana yapma ne olur Kook dur"

Minik bedenin sesi küçük odada yankılanıyordu

"Ne olur yapma yalvarıyorum dur"

"Kapa çeneni seni duyan olmayacak. Sesini boşa harcama"

"Ne olur bırak beni. Ben yalnız kalmaktan korkuyorum"

"Kes sesini Jimin bu gün senin hayatını zindan edeceğim. Cehennemi yaşatıcam sana. Kıpırdama sakın. Yoksa senin için daha kötü olacak."

Kook sinirle Jimini odaya kapatıp aşağıya indi. Kook kendide anlamıyordu neden böyle yaptığını. Ama o Jimine her baktığında kıskançlıktan deliriyordu. Jimini biriyle görünce sanki içinden bir hayvan çıkıyordu.

Jimin artık ona karşı gelmenin anlamsız olduğunu anlamıştı. O sessizce göz yaşlarını yutuyordu. Deliye dönmüş Kook her şeyden daha korkunçtu. Jimin alışmıştı artık büyük kardeşinin böyle haraketlerine. Onlar anne ve basasının karşısında bir-birlerini seven kardeşlerdiler. Ama ailesi olmadığında Kook sanki zincirden çıkmış köpeğe dönüşüyordu. Kookun bu hallerinin sebebi ya sinirli olmasından ya da içkili olmasından kaynaklanıyordu. Bu gün Kook içkili değildi. Demek ki bir şey onun sinirlerini zıplatmıştı.

Jimin onların bu hale gelme sebebini anlamıyordu. Ne ara bu hale gelmiştiler hiç hatırlamıyordu. Onun annesi ve Kookun babası evlendiklerinde Jimin 8 Kook 11 yaşındaydı. Onlar çok mutlu ve birbirlerini seven, koruyan kardeşlerdiler. Jiminin 13 yaşınadek her şey çok güzeldi. Onlar iyi anlaşıyordular. Ama her şey Kookun 17ci yaş gününden sonra değişti. Jimini dövmeye, onun canını yakmaya başladı. O zamanlar Jiminin sadece 14 yaşı vardı. O günden sonra Jiminin hayatı cehennem azabından beter olmustu. Her anını korku, stres, telaş içerisinde yaşıyordu. O kardeşinin ona yaptıklarını ailesine anlatmıyordu. Eğer bunu yaparsa daha kötü sonuçlarla karşılaşmalı olacaktı. Kook onu her zaman sebepli ve ya sebepsiz dövüyordu. Sebepsizler çok oluyordu yalnız sebepliler ise daha kötu sonuçlanıyordu. Neden güldün? Neden kapını kapattın? Neden öyle baktın?Neden giysilerin böyle? bazen düşünüyordu kendince Kook onu dövmek için bir sebep arıyordu. Son bu 2 ayı Jimin canına kıymayı düşünüyordu. Ailesi ile pek karşılaşmıyordu. Ya onlar işte oluyordu ya da hiç biri bu çocuğun neler yaşadığını anlamıyordu, görmüyordular. Büyük kardeşi ise sanki bir azrail gibi onun canını yakmaya, onu mahv etmeye yeminliydi sanki. Ailesinden destek beklemeyi hiç aklından bile geçirmiyordu küçük olan.

Tek Tae onu dinler ona destek olurdu. Tae Jiminden 3 yaş büyüktü. Onlar küçük sınıflardan tanışmıştılar ve güclü arkadaşlıkları vardı. Bir keresinde bazı haylaz sınıf arkadaşları Jimini döverken Tae gelip onu o çocuklardan kurtarmış onu kendi evine götürmüş yaralarını sarmıştı. O günden onlar sıkı arkadaş olmuşlar. O her zaman Jimine yardım ederdi.

Taenin 21 yaşı vardı ama o akıllı cana yakın bir gençti. Hayatda annesinden başka kimsesi yoktu bir de sevgilisi J-Hope vardı

Tae ona evini açmış ona ailesini, büyük kardeşini unutdurmuş, ona hem anne hem baba, hem de büyük kardeş olmuştu.

Jiminin 18 yaşı olmasına bakmayarak sanki dünyanın bütün acılarını sırtında taşıyordu. O bu hayatda çok acılar çekmiş ve canı çok yanmıştı.

😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢😢

Elam iyiki varsın senin sayende burada kitap yazmaya başladım seni çok seviyorum.
************************************
Okuyan her kese çok teşekkür ederim. Okurken⭐ basmayı unutmayın.