yine zaman aşımı var
ama ben diger ficlerde oldugu gibi hesaplmayı bıraktığım için şöyle söyleyeceğimsujinimiz 9 aylık🥺
ortalarda on sevismemsi bir kisim bulunmakta. rahatsiz olacaklar icin belirtmek istedim
son kez iyi okumalar💕
....
yeni yılın gelecek olmasıyla seul en güzel renklerine bürünmüş insanları ise tatlı bir telaş içerisine girmişlerdi. herkes ya sokaklarda ya da evlerinde sevdikleriyle birlikte yeni yıla girecek olmanın mutluluğunu yaşıyordu.
jeon ailesi de bu mutluluğa dahil olan ailelerden biriydi.
"hazır mısınız jungkook?" yoongi seslenişe herhangi bir cevap alamayınca mutfaktaki işini bırakıp kızı ve eşinin yanına gitmiş cevabını da net bir şekilde almıştı.
jungkook önünde oturan minik kızının saçlarını iki kuyruk yapmaya çalışırken oldukça işine odaklanmış görünüyordu. sujin ise elindeki diş kaşıyıcı ve önünde duran iki oyuncağı ile vakit geçiriyordu. yoongi defalarca gördüğü bu görüntüye şimdi ilk defa görüyormuş gibi hayranlıkla yüzünde oluşan geniş gülümsemesiyle bakıyordu.
kapının girişinde durup ikiliyi izlemeye dalmışken jungkook eşinin orda kendilerini izlediğini hissedebiliyordu.
"aşkım, gelsene buraya" jungkook hâlâ kafasını sabit tutmayan kızının kısa saçlarını eşit bir şekilde toplamaya çalışırken eşine bakamamıştı. yoongi odaya adımladığında ilk önce kızının yanağına bir öpücük bırakmış ardından jungkook'un yanağına küçük bir öpücük bırakmıştı.
"eşit olmadı değil mi?"
jungkook küçük kızının saçlarına ardından eşinin vereceği tepkiyi görmek için ona bakmıştı. yoongi dudaklarını birbirine bastırıp kafasını iki yana sallamıştı. jungkook'un her seferinde sujin'in saçlarını yapmaya çalışması hoşuna gidiyordu ama rahat durmayan kızları yüzünden çoğu zaman güzel bir sonuç alamıyordu.
"saçları açık durabilir. şapkasını takacak zaten"
jungkook yoongi'nin dediğini onaylar anlamda kafasını sallamıştı. "kurabiyeler hazır mı?" bugün ailece bay jeon'u ziyarete gideceklerdi. nerdeyse iki haftada bir yaşlı adamı ziyarete gidiyorlar ya da bay jeon bizzat kendisi gelip sevmelere doyamadığı biricik torunuyla özlem gideriyordu.
aralarındaki bağ çok güçlüydü. sujin'de büyükbabasını seviyor, onu gördüğünde deliye dönüyordu. yaşlı adam torununun yanında küçük bir çocuğa dönüp onunla oyun oynarken tüm ilgisini ve enerjisini torununa vermekten kaçınmıyordu. bu da küçüğü mutlu ediyordu tabii.
hatta bay jeon biricik torunu sujin'le daha çok görüşebilmek için evlerine yakın bir mesafeden kendine bir ev almış birbirlerine gidip gelmelerini daha da kolaylaştırmıştı
"piştiler sevgilim. sende üzerini giy ben sujin'le ilgilenirim." jungkook yatağın üzerinden kalktığında odalarına giderken yoongi de küçük kızını kucaklayıp oturma odasına geçmişti.
"çok güzel olmuşsun prensesim." sujin'i kucağına oturtmuş aşık olduğu kızını izlemeye dalmıştı anında. üzerinde kot bir tulum vardı ve bunun içinde her zamanki gibi çok şirin duruyordu.
"baban yine harika bir seçim yapmış dimi?" kızını dizleri üzerinde ayağa kaldırıp kendisi gibi küçük spor ayakkabıları üzerine bastırıp dik tutarken kızı son zamanlarda olduğu gibi elini ağzına götürmüş çıkmak üzere olan dişlerini kaşımaya çalışıyordu kendince. "güzel kızım benim." tombul yanağına uzun bir öpücük bırakırken bebeksi kokusunu içine çekmişti.