19.bölüm

674 25 1
                                    

Günler geçti. Hatta 2 ay oldu ama her iki aşıkta kendi halinde acı çekiyordu. Biri herşeyin yalan olduğu gerçeğiyle yüzleşiyor içine gömdüğü şeylerle duygu karmaşası yaşıyordu.

Efsun kendi halindeydi. Öğrencileri dışında pek kimseyle muhattap olmuyordu gerekmedikçe. Gece de dahildi buna. Gece sürekli onu hatırlatıyordu. Abisini hatırlatıyordu.

Gece her ne kadar bu konu hakkında konuşmak için çabalasa da sonuçsuz kalıyordu. Efsun daha çok uzaklaşıyordu ondan. Rüzgar her Geceyle konuştuğunda çaktırmamaya çalışsa da Efsunu soruyordu. Unuttum diyordu her seferinde kendine ama pek mümkün olmuyordu.

Günler bu şekilde akıp gitmişti. Efsunun son zamanlarda mide bulantısı başlamıştı. Doktora gidecekti. Erkenden hazırlanıp doktora gitti.

Kan tahlili vermiş sonuçları bekliyordu. Sırası geldiğinde içeri girdi. Doktorun konuşmasını bekliyordu. Korkuyordu ciddi rahatsızlıktan. Doktor ona doğru dönüp hafif bir tebessümle

"Tebrik ederim, hamilesiniz."

Demişti ancak Efsun olayın şokunu atlatamıyordu. Doktorun söylediği cümleler bir bir aklında dönüp duruyordu.

Doktora teşekkür edip hışımla çıktı. Kendi kendine sayıklıyordu. "Hamileyim, hamileyim."

Abisinin mezarına doğru yürüdü hastaneden. O kadar yolu nasıl geldi bilmiyordu. Olayın şokunu atlatamıyordu.

Eli karnına gitti. Hamileydi, canlı taşıyordu. Sevdiği ama onu sevmeyen adamdan. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Önünü göremeyecek kadar buğulanmıştı gözleri.

Abisinin mezarının yanında yere doğru çöktü. Aylarca içinde tuttuğu şeyler için ağlıyordu. Gözleri hikayelerinin başlayıp bittiği uçurumdaydı.

Karnına daha sıkı sarıldı. Hayatındaki yalnızlığı bebeğiyle sona erecekti. Nasıl büyütecekti onu. Hem anne hem baba olabilecek miydi?

Bir süre abisinin mezarındaki toprakla oynayarak abisiyle konuştu.

Ardından havanın kararmasıyla taksi çağırdı. Taksinin gelmesiyle taksiye bindi. Bir eli karnında yolu izledi.

Sevdiği adamın pişmanlık dolu bakışları geldi gözünün önüne, birlikteyken pişman olan adam bebeğine de sahip çıkmazdı. Zaten herşey bir oyundu. İsteyerek olmamıştı. Beraber olmaları da beklenmedik ama olayın içinden birşeydi.

Gözyaşları bir bir damlarken bir eli kolyesine gitti. Yol boyu ne yapacağını düşündü. Tek çare bebeğiyle kendi başının çaresine bakmaktı. Onu sevmeyen bir adamla bir hayat süremezdi. Bebeği de üzülürdü hem.

İçinden fısıldadı Efsun.

"Benim ailem olmadı bebeğim, sadece abim vardı. Senin çook uzakta da olsa dayın ve annen var. Senin ailen benim. Benim ailem sensin."

Sevdiği adama bir bebeklerinin olduğunu söyleyemeyeceği gerçeği canını yakıyordu.

Eve geldiğinde buruk bir mutlulukla koltuğa oturdu. Karnını okşuyordu. Sıradaki sıkıntısı Geceye ne diyecekti karnı büyüdüğünde. Okulların kapanmasına 1 ay vardı. Okullar kapanır kapanmaz karnı da yavaş yavaş büyürdü. Burdan gidecekti, buna mecburdu.

Mide bulantıları içinde bir bahane bulurdu. İleride karnı büyüyeceğinden çalışamayacaktı. Şimdiden bütçesini de ona göre ayarlamak zorundaydı. İngilizcesi iyi seviyedeydi. Okulun oraya gidip -köyde internetin çektiği tek yer orasıydı.-online ingilizce dersi verebilirdi.

EFSUNLU RÜZGAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin