3.bölüm

1K 35 2
                                    

Okulların açılması  üzerinden  yaklaşık  1 ay geçmişti.

Rüzgar  göreve  gitmişti.  Bizi başka  bir tim bırakıyordu.

Rüzgarı  özlemiştim , evet kendime her ne kadar  itiraf edemesemde bu gerçekti.

Beni ona çeken  bir çekim  vardı. Sürekli  ona bakmak onu izlemek istiyordum.

O,genel olarak soğuk  davranıyordu. Bakmaktan başka  birşey  yaptığı  yoktu. Bende öyleydim  kendi içimde  umutlanıyordum sadece. Belkide yanlış  yorumluyordum, ben bakıyorum  diye bakıyordu.

Öğrencilerime harfleri öğretiyordum. 1.sınıflar tahtadaki harfleri yazmaya çalışırken 2.sınıflara etkinlik yaptırıyordum.

Çıkış  saatleri yaklaşmıştı. Kolumdaki  saate baktığımda.

"toparlanabilirsiniz çocuklar , yarın  devam edeceğiz."

Hepsi bir ağızdan "tamam öğretmenim" diyip  toparlandılar. Tek sıra halinde dizilip  dışarıya  çıktılar.

Bende yanlarında  yürüyordum. Servise sırayla bindirdim. Servisin şoför  koltuğunda  Rüzgar  vardı.

Onu görmemle  şoka uğramıştım. O dikiz aynasından bana bakarken Gece ona sarılmıştı. O da Geceye sarıldı.

Bende ona bir kez olsun sarılmak  için  nelerimi vermezdim.

Sarılma hissi doğuyordu onu görünce.

Telefonumla oyalanırken o servisi sürüyor  arada da dikiz aynasından bana bakıyordu. Öğrencilerim servisten inerken "iyi günler  öğretmenim " diyorlardı bende gülümseyerek  aynı şekilde  karşılık veriyordum.

Askerler evlerine girene kadar peşlerinden  gidiyor, sonra servise biniyorlardı.

Lojmana  gelediğimizde bizde indik. Serviste  Gece ve Hazarın bakışmalarını yakalamıştım. Birşey  dememiştim  şimdilik.

Evlere dağıldığımızda duşa girdim. Kek yaptım tam tabağa  koyup Gecelere de verecekken Gece kapıya  vurup evlerine davet etti.

Kekleri tabağa  koyup onlara geçtim. Rüzgar  ortada yoktu. Anlaşılan  göreve  gitmişti ya  da uyuyordu biraz  daha etrafa bakarsam Gece anlayacaktı.

Geceyle bir süre  sohbet  ettik. Kek yiyip çay  içtik.

Beraber  film izlerken Rüzgar geldi.

Beni görünce  duraksadı, sonra devam etti yarım  kalan konuşmasına.

"Ablam Cereni bırakmadı  mı? "

"Yok, bırakır  birazdan."

Rüzgar  da karşı  koltuğa  oturdu. Yaptığım  keklerden yedi. Ardından  alayla:

"Gece, abicim sen böyle  kek yapar mıydın? Aferim aferim geliştirmişsin."

"Haha çok  komik ben yapmadım.  Efsun yaptı."

Yediği  kek boğazında kalırken  Gece sırtına vurdu. Kendine geldiğinde

"Bide sert vuruyor fırsattan  istifade."

"Sen hak ettin bunu abicim."

Bu halleri abimi hatırlatırken burukça gülümsedim. Rüzgar:

"Eline sağlık, güzel  olmuş."

Dedi ve elindeki telefonla ilgilenmeye devam etti. Arada bana baktığını  hissedebiliyordum. Ben dönmemek için büyük  çaba  harcıyordum.

Kapı  çalmıştı, Rüzgar  kapıyı  açıp  kucağında  Cerenle geldi.

EFSUNLU RÜZGAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin