Bu benim ilk kitabım o yüzden hatalar olursa kusura bakmayın
Kurgu kitabıdır
Noktalama işaretleri hataları olabilir ki mutlaka olacaktır lütfen kusura bakmayın
Eleştirilere her zaman açığım hakaret dışında
Eğlenmek için yazıyorum
İlk bölümler biraz sıkıcı ve klasik gelebilir elimden geldiğince eğlenceli yazacağım
İyi okumalar.。*♡
Katsuki'nin ağzından
Sabahın köründe uyanmak berbat bir şey birde yaşlı kadının bağırarak uyandırması berbat ötesi.
Daha yeni uyanmanın verdiği afallama ile yatağımda oturmuş, gözlerim olmayan bir noktaya odaklanmış kendime gelmeye çalışıyordum.
"KATSUKİ UYANMADIN MI HÂLÂ!"
"SESİNE UYANMAMAK MÜMKÜN MÜ!?"
"ANNEYE BAĞRILMAZ! OKULA GEÇ KALICAKSIN ACELE ET!"
Rutin işlerimi halledip hızla çantamı hazırladım. Gerçi okula bir defter, bir kalem götürdüğüm için hızla hazırlamıştım.
Okul üniformamı giyip altına kumaş koyu yeşil pantolonu giydim.
Çantamı alarak evden çıktım ve kulaklığımı kulağıma takıp telefonumdan rastgele bir şarkı açtım.
Okula varınca hiç zaman kaybetmeden sınıfa gittim. Her zamanki gibi erken gelmiştim bu yüzden gidip birşeyler atıştırmak için kafeterya ya indim.
Kahvaltı her ne kadar en önemli öğün olsa da ve bunu bilsem de, geçiştirmek için sadece bir sandviç alıp yedim.
Tekrar sınıfa çıkınca neredeyse herkes gelmişti. Sırama geçip oturmam ile bizim iki salak krishima ve kaminari dibimde bitti. Boş boş sohbet ederken sabahları ne kadar enerjik olduklarını anlamadığım için sorgulamayı bırakıp sınıfta gezdirdim gözlerimi.
Bazıları kendi arkadaş grupları ile konuşuyor, bazıları telefonla oynuyor, bazıları da uyuyordu. Her zamanki sınıftı işte. 10-15 dakika sonra Aizawa sensei geldi ve herkes derse odaklandı. Ben hariç. Çünkü asla derse odaklanamıyordum istesem de istemesem de odaklanamıyorum. Öğle arası gelene kadar nerdeyse tüm derslerde uyudum bazen Aizawa sensei beni azarlasa da tekrar uykuya daldım.
Öğle arası zili çaldığında telefonuma gömüldüm. Birkaç dakika sonra yanıma bakusquad geldi.
"Bakubro hadi kafeterya ya inelim"
"Siz gidin bende şimdi gelirim"
"Sakın geç kalma bakubae"
Diyen Mina'yı küçük bir çene hareketi ile onayladım.
Onlar gittikten 3-5 dk sonra sınıf boşaldı, bende ayaklandım ve en arkada oturup defterine birşeyler karalayan Todoroki'yi gördüm.
Yanına gidip;
"Ne yapıyorsun burda icy-hot"
Demem ile bana boş gözlerle baktı yüzünde her zamanki soğuk surat ifadesi vardı.
"Ödev yapıyorum Bakugou."
"Bu haftaya olan ödev değil mi?
Bakıyorum da Deku ya inek diyordum ama seninde ondan aşağı kalır yanın yok"Diye alayla güldüm. Yerinde dikleşip;
"Sana hesap vermek zorunda değilim. Hem sanane benim ne yaptığım."
Kaşlarımı çattım.
"Bana bak icy-hot bilmiş bilmiş konuşma sinirlerimi germe!"
Diyerek yakalarına yapıştım. Soğuk bir surat ve boş bakan gözlerden birşey anlamadığım için daha da sinirlendim ve yakalarını bir hışım ile bırakıp sınıfın kapısına yürüdüm. Kapıya vardığımda omzumun üzerinden ona baktığımda sendelemiş olduğunu ve yakalarını düzelttiğini gördüm. "Cidden duygusuz bir piçsin" ağzımın içinde homurdanarak kafeterya ya indim.
Sonunda son derse gelmiştik.
"Çocuklar artik okulun hemen birkaç metre ilerisinde olan yurtta kalacaksınız. Yarın eşyalarınızı getirirsiniz. Hepiniz gelmek zorundasınız. Herkesin odaları önceden belirlendi erkekler ikinci katta kızlar birinci katta kalacak. Zemin katta ortak alan,ortak mutfak var ve arka bahçede anterman yapabilmeniz için özel bir bölme var. Bunun yanında her katta tuvaletler ve banyo var. Son olarak hepinizin odasında minik birer balkon var. Şimdi herkese anahtarları dağıtacağım. Dediğim gibi yarın yerleşirsiniz."
Aizawa sensei nin dediği şeyle yarım ağız sırıttım çünkü artık yaşlı kadın sabahın köründe bağırarak beni uyandırmayacak ve daha da iyisi artık o olmayacaktı. Aizawa sensei herkese anahtarları dağıttı ve zil çaldı. Eve gidip direk yatağıma uzandım ve günün yorgunluğunu üzerimden atmaya çalıştım
543 kelime