Todoroki'nin ağzından
Ortak salonda Momo ve Iida ile oturuyordum. Birşeyler hakkında konuşuyorlardı, bende yanlarında oturuyordum ama kafam Bakugou'daydı. Üstüne düştüğümde o kadar yakındık ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Yakından çok yakışık- Ne diyorum ben!
Düşündüğüm şey yüzünden kaşlarım çatıldı ve sinirle yerimde dikleşip alnımı ovaladım. Nasıl göründüğümü bilmiyorum ama Momo ve Iida'nın bakışları anında endişe ile bana döndü.
"Shoto... İyi misin?"
"Todoroki eğer kendini halsiz hissediyorsan revire gitmeli ve dinlenmelisin!"
"Hayır hayır iyiyim ben... Sadece biraz uykusuzum gidip dinlensem geçer"
"Böyle diyerek kendini düşünmezsen iyileşe-"
"Teşekkürler Iida iyiyim ben"
Odama gidip üstüme rahat birşeyler giydim ve yatağıma uzandım. Uyumaya çalışıyordum ama uyuyamıyordum. Neden böyle hissediyorum bilmiyorum.
Bu his farklı. Kalbim her zamankinden daha hızlı atıyor. Nefes alırken zorlanıyorum. Midemde hareketlenme oluyor.
Zorla kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
:
:
:/
Katsuki'nin ağzından
Odama iyice yerleşmiştim boğazım hâlâ ağrıyordu ama öksürük krizleri geçmişti. Neredeyse akşam oluyordu ve birazdan akşam yemeği için herkes mutfağa toplanacaktır diyerek odamdan çıktım.
Bugün hasta olduğum için kimseye bulaşamamıştım ve buna rağmen hiç bir sinir patlaması yaşamamıştım. Çok üstelemeden mutfağa gittim, yemeğimi alıp bir köşeye geçtim ve yemeği yemeye başladım.
Bir kaç dakika sonra aşağıya inen yarı yarıya'yı görmem ile bir an duraksadım. Çünkü daha yeni uyandığını belli eden hafif şişmiş göz altları ve dudağı, darmadağın olmasına rağmen onu daha da yakışıklı gösteren saçları ve uykulu gözlerle hem çok şirin hemde yakışıklı görünüyordu.
Gözlerimi kaçırıp yemeğe devam ettim. Masadan kalkıp tabağımı ve bardağımı yıkadıktan sonra ortak alanda olan pufun üstüne attım kendimi.
Telefonumu kurcalarken. Yanıma lanet Deku geldi birşeyler zırvaladı ama onu dinlemedim. Yarım saat sonra yanımıza yuvarlak surat Uraraka geldi. Deku o gelince ayağa kalktı ve bahçeye doğru yürümeye başladılar. Tam sonunda Deku gitti diye sevinsemde lanet Deku'nun telefonu titredi. Beni hiç ilgilendirmez diyerek bakmadım.
Ardı arkası kesilmeyen mesajlar ile telefonu alıp mesajlara baktım.
Todoroki-kun ^w^
Midoriya bakar mısın?
Yarına olan ödev ile
ilgili bir şey sormam
Lazım.
Midoriya?
???
Aklıma gelen şey ile sırıtıp birşeyler yazacaktım ama bu lanet Deku'nun telefonu olduğu için vazgeçip telefonu yerine koydum.
Hem yazıp ne yapacaktım ki? Daha ne olduğunu anlayamamıştım ama garip bir şekilde mutlu hissediyordum gerçi nasıl tarif edilir bilmiyorum ama daha güzel bir histi bu mutluluktan.
:
:
:
Gece saat bilmem kaçta nedensizce uyandım. Ne oluyor amina koyayim! Gözlerimi kapatıp şakaklarımı ovdum.
Ayağa kalkıp balkonun kapısına ilerledim kapının hemen yanındaki balkon ışığını açıp balkona çıktım. Boş boş dışarıyı izledim bir süre. Sonra telefonu çıkarıp yarı yarıya nın sosyal medyadaki hesabına girdim. Her fotoğrafında çok güzel ve yakışıklı olmayı nasıl başarıyordu acaba diye düşündüm.
