"Biz de dedik ki Jeongguk hyung gelecek geri. Meğerse beyefendi sokulmuş benim çilekli magnoliama, uyumuş kalmış."
Dün geceden sonra ikimiz de yorgun düşmüştük tabii, Jeongguk da diğerlerinin ne düşüneceğini önemsemeden yanımda uyuduğunda sabah azar yiyeceğimizden bihaberdik.
"Hoseok, abartma tatlım sen de. Ne var, uyumuşlar, biz güzel güzel izledik filmimizi."
Jimin hyung hafifçe kıkırdayıp konuştuğunda ben hala daha açılmayan gözlerimi kapatıp sevgilimin omzuna kafamı yasladım ve biraz olsun dinlenmeye çalıştım. Hala çok yorgun hissediyordum ve ağrı kesiciyi henüz almadığımdan dolayı kalçam ağrıyordu. Biz daha uyumayı planlıyorduk ama odamızın kapısı alacaklı gibi çalmıştı ve acilen kahvaltıya inmemizi söylemişlerdi.
Tanrı'ya şükür ki artık içeri dalmıyorlardı, zira bundan birkaç ay öncesinde hepsi ciddi bir dayağın ucundan dönmüşlerdi.
Jeongguk ağrımın ve uykusuzluğumun farkındaydı, arada gözlerini bana değdiriyor, uyluklarımda sıcak avuçlarını hissettirip rahatlatmaya çalışıyordu.
"Neyse, içeri geçelim hadi. Gideriz zaten bir saate falan."
Jeongguk da onlarla birlikte ayaklandığında kalkmadan herkesin mutfaktan çıkmasını bekledim, sevgilim de o sırada ağrı kesici tableti folyosundan çıkarıp bir bardak suyla bana uzatmıştı.
"Herkes gittikten sonra bir de ağrı kesici krem süreriz bebeğim, sonra da tüm gün yatağımızda kalırız."
"Kulağa harika geliyor."
Tableti yutup konuştuğumda saçlarımı geriye tarayıp alnıma sesli bir öpücük bırakmıştı. Ayağa kalkıp onunla birlikte içeri geçtim ve oturduğumuzda boynuna yaslanıp gözlerimi kapadım.
"Film başladıktan çok kısa süre sonra uyudun sen Taehyung, hala nasıl uykulu olabilirsin bu kadar ya?"
Jeongguk'un boynuna doğru gülümsediğimde gerilen dudaklarımdan anlamıştı, belimi hafifçe sıkıp beni uyardığında kafamı kaldırmadan mırıldandım.
"Bu aralar iyi uyuyamıyorum, Japonya tatilinden sonra uyku düzenim bozuldu. Okul açıldıktan sonra geçer, önemli değil."
"Sen çok arsız bir yalancısın."
Jeongguk kalın sesiyle kulağıma fısıldadığında ensesine uzanan kısmı dişlerimin arasına alıp sert bir şekilde emdiğimde boğazını temizleyip kafasını kafama yasladı.
"Yalan değildi ki. Sevişmekten uyuyabildiğim söylenemez."
Boynunda dilimi gezdirip kokusunu nefeslendiğimde bedenimi biraz daha kendisine çekti.
"Sen, gerçekten, iflah olmazsın."
"Beni terbiye etmeni çok isterim."
"Taehyung, sırası değil güzelim."
Hafifçe sırıtıp kafamı iki yana salladım ve geri çekilip parmaklarıyla oynamaya başladım. Arkadaşlarımız da söyledikleri gibi bir saat kadar daha durup gitmişlerdi. Jeongguk beklemediğim bir anda beni kucaklayıp ayağa kalktığında ciyaklayıp boynuna sarıldım sıkıca. Dudaklarımdan sesli bir şekilde öpüp geri çekilmiş, beni yatağımıza bırakıp hala daha en çok utandığım şey için çekmeceden krem almaya gitmişti.
İlişki sonrası bakıma çok dikkat ediyordu, zira aynı sevişirken söylediği gibi, acımasızdı. Dur desem anında dururdu, orası bambaşkaydı tabii ki de. İlişki anında dikkat etmediği şeylere sonrasında çok önem veriyordu ve sağlığımı benden daha çok düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Glow×Taekook ✓
FanficTaehyung yanlışlıkla, okula korku salan Jeongguk'un kucağına düşmüştü. By Amethyst🏫