"Bebeğim, nasıl geçti buluşmanız?"
Babam kapımı çalıp odama girmiş, yatağa çıkıp göğsüme kafasını koymuştu.
"İyiydi baba, çok hoşlandılar benden. Bay Jeon tekrardan bekliyorum seni, dedi."
"Eğlendin yani? Tehlikeli insanlar mı? Yani, öyle görünüyorlar mı?"
"Baba, Mingao'nun dediklerine takılma lütfen. Öyle insanlar değiller, gerçekten. Çok misafirperver ve nazik insanlardı. Bana gerçekten çok iyi davrandılar."
"Peki, sen Jeongguk'u ne zaman çağırıyorsun eve? Biz de tanışalım bakalım."
"Müsait olduğunuz bir zamanda çağıracağım babişim."
"Sana her daim müsaitim ben portakal çiçeğim."
"Hoseok hyung ile fazla takılmaya başladın bak! Sen de başladın sevimli hitaplara!"
°°°
"Günaydın, günaydın, günaydın HYUNGUNUN KARDAN PRENSİ."
Sabah Jeongguk hyungun boynuna sokulmuş şekilde içim geçmişken Hoseok hyung bağırarak üzerimize atlamış, bana sıkıca sarılıp hyungun kucağından çekip almıştı.
"Hoseok, cenazende pamuk şeker dağıttıracağıma emin olabilirsin."
Jimin hyung konuşup güldüğünde uyku mahmurluğuyla ben de güldüm, belime dolanan kollar beni yeniden nazik bir şekilde sıcaklığına çektiğinde birbirleriyle sessizce kavga etmelerine karşılık kıkırdadım.
" Ay, elmalı turtam güldü bize. "
" Hoseok, uzak dur."
Jeongguk hyungum dişlerinin arasından konuşup montunu üzerime örttüğümde hem burnuma dolan kokusu hem de sıcaklığıyla biraz daha mayıştım. Öğle arasının bitmesine bir buçuk saatten fazla vardı, rahat rahat uyuyabiliyordum o yüzden.
"Ama, ama bizimle de paylaş Taehyung'u hyung!"
Hoseok hyungun cırlamasıyla sevgilimin bedeni kasıldı.
"Bizimle de paylaş derken?"
Sesinin soğuk tonuyla onu yatıştırmak için biraz daha sıkı sarıldım sıcak bedenine. Belimdeki kollarını sıkılaştırıp saçlarıma bastırdı dudaklarını.
"Bizimle paylaş işte."
"Hoseok, sus bence arkadaşım."
Yoongi hyung gülmemek için kendisini tutarken konuşmuş, Hoseok hyungu yanlarına oturtmaya çalışmıştı.
"Niye ki-ay! Ay o anlamda değil be! Hyung, heteroyum ben! Ay no yani, yok artık! Şeker portakalıma öyle bakar mıyım ben ya?!"
Yanımızdan uzaklaşıp Yoonmin'in üzerine çullanmıştı bu kez, hafifçe güldüm yine ve sevgilimin boynuna bastırdım dudaklarımı.
"Beni arkadaşlarımdan kıskanmana gerek yok."
"Seni herkesten kıskanırım ben."
"Hyuuunngg."
Yanaklarımdan öpüp boynundan kalkmamı sağlamış, montumun pofuduk kısmı yukarıda kalacak şekilde masaya yerleştirip bana yastık yapmıştı. Hemen yüzümü gömüp mırıldandım, hafifçe güldüğünü hissetmiştim. O da yüzünü boyun girintime gömüp kafalarımızı örtecek şekilde montunu örttüğünde bize yarattığı sessiz ve karanlık ortamla uyku moduna tamamen geçmiştim. Saçlarına parmaklarımı sarıp okşayarak kendimce teşekkür ettim, karşılık olarak enseme dudaklarını bastırıp beni huylandırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Glow×Taekook ✓
Fiksi PenggemarTaehyung yanlışlıkla, okula korku salan Jeongguk'un kucağına düşmüştü. By Amethyst🏫