-4.3-

9.4K 884 298
                                    

"Taehyung?"

"Buradayım sevgilim, havuzdayım!"

İçeri giren Jeongguk'a karşı seslendiğimde önce anahtarı masanın üzerine bırakmıştı, ardından yarım açık olan sürgülü kapıyı iyice açmış, kokusu burnuma dolmuştu.

"Bebeğim keyif yapıyormuş burada?"

"Biraz öyle oldu evet, hoş geldin."

Kafasını eğip dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı tersten, elimdeki şampanya kadehini bırakıp parmaklarımı saçlarına sardım. Islak bir sesle dudaklarımdan ayrıldığında alnını alnıma dayayıp nefeslendi bir süre, ardından saçlarımı okşayıp geri çekildi. 

"Nasıl geçti günün?"

"Sensizdi ve bu yüzden de sıkıcı."

"Bebeğim benim."

Ben bugün derslere girmeye gitmiştim ama Jeonggukların semineri vardı, o yüzden ayrılmıştık. Gerçekten sıkıcı bir gündü benim için, ders aralarımda yanına gidememiştim.

"Yanıma gelsene."

"Sen yüz benim minik ördeğim, benim halletmem gereken ödevler var, sonra da akşam yemeğini hazırlamaya başlarım."

"Ooo, bugün yemekler senden yani?"

"Eh, hep sen yapacak değilsin ya? Haftada iki üç kez yapabilirim ben de?"

"Best husband ever!"

Bağırıp kadehimi ona doğru kaldırdığımda kıkırdayıp yine çok güzel öpmüştü beni. Benden ayrılıp ayaklandığında dudaklarımda kalan tadını emip sırıttım, cam kapıdan geçip evin içinde kaybolduğunda iç geçirip şampanyamdan bir yudum daha aldım. Biraz daha yüzüp kendimi yorduktan sonra havluma sarınıp içeri girdim, Jeongguk'un bakışları anında beni buldu. Onun bu şapşal haline karşılık kıkırdadım ve hemen duşa girdim, yalnızca üzerimdeki klordan arınmak istiyordum, duşu zaten sabah okula gitmeden önce almıştım. Banyodan çıktığımda Jeongguk ortalarda görünmüyordu, muhtemelen eşyalarını almak için çalışma odasına gitmişti, koltuğa kurulup saçlarımı kurulamaya başladım. Arkamdan enseme bırakılan öpücük ve parmaklarımdan alınan havluyla derin bir nefes verdim, saçlarımın nemini almaya başladığında gözlerimi kapadım.

"Uykun mu var?"

Kafamı sallayıp onu onayladığımda havluyu götürüp yerine bırakmış, ardından beni kucağına çekip sıkıca sarılmıştı.

"Uyu bakalım o zaman bebeğim."

"Ödev yapacaksın ama, yatağımıza giderdim ben."

"Bugün seni çok az gördüm, burada uyu, özlemim dinsin biraz."

Hafifçe gülümseyip kafamı salladım ve bacaklarına uzanıp rahat bir pozisyona gelmemin ardından kısa sürede uyuyakaldım. 

Uyandığımda hava biraz daha kararmıştı ve üzerime ince bir battaniye örtülmüştü. Kafamı yastıktan kaldırıp etrafıma şapşal şapşal bakındığımda mutfaktan gelen seslerle önce banyoya geçip yüzümü yıkadım, hala biraz uykuluydum. Mutfağa geçtiğimde Jeongguk ocağın başında bir şeyler pişiriyordu, arkasından beline sarılıp dudaklarımı sırtına bastırdığımda derin bir nefes vermişti.

"İyi uyudun mu bir tanem?"

Kafamı sallayıp onu onayladığımda ellerimi tutup bana döndü, yüzümü boynuna gömüp kokusunu nefeslendim biraz.

"Acıktın mı?"

"Hem de çok, ne pişirdin bize?"

"Neapolitan soslu makarna ve fırında tavuk."

Dream Glow×Taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin