Jeongguk gece bizde kalacaktı.
Annem tüm ön yargısını bir tarafa bırakarak sohbet etmişti Jeongguk ile ve bayılmıştı ona. Gerçekten çok sevdiğini hissettirmişti, sevgilim ise bu durumu fark etmiş, daha bir güler yüzlü davranmıştı. Saat oldukça geç olduğundan dolayı annem ve babam kalmasını rica etmişti ve o da kırmayarak kabul etmişti. Lavabo için salondan çıktığında annemin bakışları bana döndü.
"Jeongguk'a hemen bir yatak yapalım."
"Ben hallederim anne, sen merak etme."
"Beraber kalacaksınız herhalde?"
Munzur sesiyle babamın bir şeyler çıtlattığını fark ettim, ona döndüğümde tavandan sarkan küçük avizeyi izliyordu sanki hiç görmemiş gibi.
"Tanrı aşkın utandırmayın beni. Evet, aynı odada kalacağız, biraz konuşuruz sonra da uyuruz. Neden hyunglarıma davrandığınız gibi davranmıyorsunuz ki sadece?"
Mızıldanmamla annem dudaklarını birbirine bastırdı gülmemek için. Babam ise bana bakıp pis pis gülmüştü.
" Hyungların seni bir tatlıymışsın gibi yemiyor sonuçta? Değil mi oğluşum? Hyunglarınla her gün öpüşmüyorsun ya da yanlarında utançtan nereye kaçacağını şaşırmıyorsun?"
"Siz, gerçekten, son noktasınız. Bana bunlar için kızmanız gerekirken goygoyunu yapabiliyorsunuz ya, pes. Pes yani, daha fazla bir şey söyleyemiyorum. Sakın gecenin bir yarısı yanımıza gelmeyin kontrole, basarım çığlığı."
"Yanımıza, huhuuu, yanımıza mı oldu şimdi de?"
"Baba!"
°°°
"Annen beni sevdi sanırım."
Yere yatak yapmayı en başından beri düşünmediğimden birlikte yatıyorduk. Göğsüne kafamı yaslayıp üzerindeki tişörtün kenarlarıyla oynuyordum sakince.
"Evet, sevdi. Yalan söyleyemem, Minghao eve geldikten sonra çok ön yargılı davranmıştı. Ama şimdi senden hoşlandığını belli etti. Jeongguk, annemden Japonya tatili için izin bile aldın, inanamıyorum sana."
"Kolay oldu aslında. Olay güvenlerini kazanmaktı."
Belimde hareket eden elleri uykumu getirmişti. Biraz daha boynuna sokulup derin bir nefes aldığımda saçlarımın arasına konulan öpücükle gülümsedim.
"Uykun mu geldi?"
İlgili fısıltısıyla yanağımı göğsüne sürterek onayladım onu. Beni biraz daha kendisine çekip bana döndüğünde kafamı bu kez koluna yasladım ve kısık gözlerimin arasından bambi bakışlarını izledim. Yüzümün her zerresinde geziniyordu bakışları, içlerinde gördüğüm şefkat ve aşkla gülümseyip dudaklarımı uzattım ona. Önce tatlı bir şekilde kıkırdamış, sonrasında dudaklarını dudaklarıma bastırıp uzun bir öpücük bırakmıştı. Ensesine parmaklarımı sarıp hafifçe okşamaya başladığımda bacaklarımızı birbirine kenetleyip biraz daha ıslak hale getirdi öpücüğümüzü. Tam uykum kaçar gibi olduğunda iç geçirip ayrılmıştı benden ve emdiğim dudaklarında dilini gezdirmişti hızla.
"Uykunu dağıtma bebeğim, iyi uyu, yarın bizim için çok güzel bir gün olacak."
...
Sabah, gerçekten de Jeongguk'un dediği gibi, görüp görebileceğim en güzel sabah olmuştu. Aşağıdan gelen seslerle uyandığımda yanım boştu, annemin tatlı kahkahaları ve babamın sesi doluyordu kulağıma. Saate baktığımdaysa daha alarmımın çalmasına yarım saatten fazla zamanın kaldığını gördüm ve ayaklanıp banyoma girdim. Kişisel temizliğimi tamamlayıp okul formamı giyindim ve esneyerek aşağı indim. Annem babam ve Jeongguk, birlikte kahvaltı hazırlıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dream Glow×Taekook ✓
Fiksi PenggemarTaehyung yanlışlıkla, okula korku salan Jeongguk'un kucağına düşmüştü. By Amethyst🏫