Gecenin Karanlığında Dolunay

İntikam

Alex

Artık Adel' i silip atmıştım hayatımdan. Bundan sonra o düşünsün. Baş düşmanlarının yanındaydım artık. Tepkisini görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. 1 saatlik teneffüse girmiştik. Kantinden tost alıp sınıfa çıktım. Paramı bırakırken Sharon beni aradı.

- Alex kamerasız bölgeye gel oyun başlıyor.

Sharon' un çağırdığı yere geldiğimde Adel yerde diz üstü çökmüş duruyordu. Sharon yanıma geldi ve kulağıma "Güçlü görün ve elimizdeki malzemelerle tarif yapıyormuşsun gibi yap. Bizim tarafımızda olduğunu göstermek için." Dedi. 

- Ne tür fantezileriniz var sizin.

- Sadece dün anlattıklarımızı yap yeter.

- Vay vay bi balık tutmuşsunuz. Baya orospuya benziyo ama bunu böyle yumurtaya bandırıp unlayıp pişiriceksin varyaaa offf. Nefiss.

Bunu söyleyip üzerine biraz yumurta kırdım. Sanırım kafeteryadan aldılar bunları. Biraz yumurta, un, şeker, tava, yağ, süt, yoğurt, kako vardı. Kek malzemelriydi ve ben balık tarifi yapıyordum. Ne yaşıyor bunlar hiç anlamıyorum.

- Sonra unluyorsun.

Bütün unu boşalttım.

- Böyle tavayı yağlayacaksın.

Başında tavayı yağlarken üstüne de döktüm.

Sonra Stewart ve Gregor tavaları alıp birbirine vurup Adel' in etrafında dönmeye başladılar. Tanrım ne biçim bir fantaziye ortak oluyordum.

- A- Al- ex sen nasıl.

- A- A- A- A- A- A- le- x Hahahahhaaah. Ben nasıl ben nasıl biliyor musun Adel? Senin yüzünden. Biraz intikam biraz göz açılması. Her şeyi anlıyorum artık. Belkide beni zaten hiç sevmedin ha?

- Ne. Ne hayır ben ben seni çok sevdim.

- Yaptıklarından sonra hiç inandırıcı değilsin. Sürtük. Arkanızda iz bırakmayın beyler. Hanımlar önden buyrun.

Sharon kıvırta kıvırta sırıta sırıta geçiyordu. Varya bütün şu malzemeleri yedirmemek için kendimi zor tutuyorum.

Biz gittik 15 dk falan sonra Stewart ve Gregor geldi.

- Olum varyaa kız yıkıldı. Yerlerde psikolojisi. Haahahahaha.

- Orda bi harikaydın Alex.

- Rahatladın mı?

- Ben ben bilmiyorum rahatlatıyor mu yoksa acıtıyor mu.

- Alex sende ne yufka yüreklisin be. Kız başkasının koynuna girmiş. Koynunaaa! Ne acıtması.

- Tamam! Yeter! İyi geldi biraz.

- Daha çok iyi gelir çoook.

                                                                                          * * *
3 gündür bu gruplayım. Ben Adel ' e karşı tamamen hissizleştim. Başardım. Ertesi sabah okul girişinde Sharon yanıma geldi.

- Alex 3. Teneffüs seninle bir şey konuşmalıyım.

- Tamam.

3. Teneffüste Sharonun yanına gittim. Kamerasız yere geldik.

- Ee ne söyleyeceksin.

- Alex ben seni seviyorum. Okula ilk gelişinden beri. Hemde çok seviyorum. Sana bunu söylemeyi çok istedim ve şimdi bir fırsatım varken söylemek istedim. Acaba benimle çıkar mısın?

Bir anda sert çıkışacaktım ama durdum. Adel' de bana bunu yapmıştı. Ben onu severken başkasıyla oldu. Bu bir intikam oyunu değil mi? Öyleyse neden kabul etmeyeyim?

- Yani yanlış anlama seni zorlamak istem-

- Olur. Kabul.

- N- ne. Ciddi misin?!

- Evet.

- Ah Alex bunu ne kadar çok hayal ettim bilemezsin. Ah zil çaldı. Hadi gidelim sevgilim.

Neredeyse kusacaktım. 4. Teneffüs Adel yanıma geldi.

- Alex. Me- merhaba.

- Ne var Adel.

- Sen benden intikam için mi onların tarafına geçtin?

- Hayır. Haklı olduklarını gördüğüm için karşı tarafa geçtim. Dedikleri bahsettikleri şeyler doğru bu bir. İkincisi sen hak ettiğini alıyorsun.

- Ben bunları hak etm-

- Alex sevgilim! A Adel merhaba. Ben seni görmüşken söyleyeyim. Artık Alex' in etrafında dolanma.

- Sana ne bundan.

- Biz çıkıyoruz Adel. Sevgilim etrafında dolanmanı istemiyorum.

Adel  inanmaz gözlerle bana baktı. O bakışlar içimin yağlarını eritti.

- Bu doğru mu?

- Doğru. Sana ne. Git sen beni aldattığın adamın koynuna d-

Bir anda başım döndü çünkü baya sert bir tokat yemiştim.

- Kes sesini yeter artık! Sınırını aşma!

Ağlayarak hızlı adımlarla gitti.

- Haaaa. Benim sevgile nasıl vurur bu ya. İğrenç yaratık. Bir de 5 parmağının izi çıkmış. Neyse ben hallederim onu.

- Boşver.

- Alex aklıma çok güzel bir şey geldi.

- Ne?

- Bunun çalıştığı kafe nerde saatini biliyor musun ama nerden bil-

- Biliyorum. Ezbere.

- Hıh sevgilin olunca ezberlersin tabi.

Lafı ağzında yuvarlıyordu. Ne sinir bozucu.

- Neyse biz buna dışarıda da dünyayı zindan etsek. Dışarıda dövsek. Hem daha rahat olur.

- Olmaz. Adel çok iyi dövüşür. Senden 5 taneyi rahatlıkla yener.

- E 6 kişi olacağız.

- Ne fark eder. Yine yener teker teker oturtur hepinizi.

- Seni?

- Bilmiyorum. Ayrıca cadılar bayramında annenden emdiğin sütü burnundan getirmişti hatırlatırım.

- Sende baya göklere çıkardın onu ha.

- Yo. Ben doğruları söylerim. Abartmam.

- İyi peki. Diyorum ki sinemaya mı gitsek. Bütün ekip. Hayır demeden düşün. Çok eğlenceli olacak.

- İyi gelirim. Kafa dağıtırım.

- O zamaan yarın buluşuyoruuuz.