Merakla okuyacağınız yepyeni bir bölüm ile buradayız. Lütfen oy ve yorumlarınızla destek olmayı ihmal etmeyin.
Pinhani~ Beni Sen İnandır
Güneş Kılınçer~ Güneşin Kızları
Keyifle okuyun.
🎭
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saniyeleri katleden dakikalar acımasızdı.
Durmuyordu.
Kafamın içinde kanlı bir harp vardı.
Yıkım vardı.
Geleceğim, binlerce seri katil tarafından kovalanıyordu.
"Tatlım, neden yemiyorsun?"
Annemin ikazıyla gözlerimi ancak televizyondan ayırabildim. Oysa haberler çoktan sona ermiş, yerini bir eğlence programı almıştı. Ancak eğlencenin çirkin olanı beynimde, düşüncelerimdeydi.
İhtimallerdeydi!
Cem ölmüştü.
Cem ölmüştü!
Günler önce kanlı canlı karşımda olan o çocuk, artık yoktu...
"Aşık mı oldun yoksa?"
Ağabeyimin çıkışıyla boş bakışlarımı ona çevirdim.
"Amaan Levent." dedi annem uzatarak. "Dersten başını kaldırdığı mı var? Önce bir üniversite sınavına girsin de ondan sonra darlayacağım ben onu."
Ağabeyim numaradan dudağını ısırdı. "Lalin senin diline düşeceğine ilk bulduğu çocukla sevgili olur, Neval'ciğim."
"Anne." diye düzeltti annem. "Geçen gün mesai arkadaşlarımın yanında da adımla seslendin, şaşırıp kaldılar." Tabakta sayılı kalan sarmalaraçatalını uzatan ağabeyimin eline vurdu. "Dur artık Levent, kıza bir şey bırakmadın."
"Yeseydi o da. Bir saattir televizyona kilitlendi. Reklamları bile izledi."
Annem tüm sarmalarıtabağıma boşalttı. "İlişme çocuğa, daha kendine gelemeden okula başladı. " Yanağımı okşayıp, "Ye birtanem." dedi incecik sesiyle. "İyice zayıfladın. Elli kilo bile yoksun."
Tırnağımınavucumabatmasıylayumruğumusıktığımıanlayabildim. Annem yemeğine devam etmek için beni bekliyordu ama bir şey yiyebilecek durumda değildim. Şu an yemek masamızda bir kriz geçirmeden onlarla oturuyor olmam bir mucizeydi.